Urfa’da eğitim sendikasından açıklama: Öğretmenler geçim derdinde
EĞİTİM-GÜCÜ-SEN Şanlıurfa Şubesi, Öğretmenlik Kariyer Basamakları sınavının iptal edilmesi ve maaşların yoksulluk sınırı üzerine çıkarılması için basın açıklaması düzenledi....
Açıklamada,
“Öğretmenlik Meslek Kanunu ve Öğretmenlik Kariyer Basamakları Yönetmeliği’nin
çağdaş eğitime ve MEB kuruluş hedeflerine uygun hale getirilmeli” denildi.
ŞANLIURFA
-Eğitim ve Bilim Gücü Dayanışma Sendikası (EĞİTİM-GÜCÜ-SEN) Şanlıurfa Şubesi, Öğretmenlik
Meslek Kanunu ve Öğretmenlik Kariyer Basamakları Yönetmeliği’nin çağdaş eğitime
ve MEB kuruluş hedeflerine uygun hale getirilmesi, ayrıca kanuna bağlı olarak
yapılacak olan Öğretmenlik Kariyer Basamakları sınavının iptal edilmesi ve maaşların
yoksulluk sınırı üzerine çıkarılması amacıyla, eğitim çalışanlarının sesi olmak
için basın açıklaması yaptı.
Basın
açıklaması şube binasında gerçekleşti. Açıklamaya, Eğitim ve Bilim Gücü
Dayanışma Sendikası Şanlıurfa Şube Başkanı Mustafa Kutlu ve üyeler katıldı.
Basın
açıklaması Başkan Kutlu tarafından okundu. Açıklamada, “Öğretmenlik Meslek
Kanununda, öğretmenlerin mesleki ehliyetlerinin sınırlarını belirleyecek,
çalışma koşulları, atama, yer değiştirme ve emeklilik usullerini tayin edecek,
meslek etiği, mobbing ve şiddet gibi konularda öğretmeni koruyacak aynı zamanda
öğrenci ve veliye dönük güvenceler sağlayacak tanımlamaların hiç biri yoktur.
Kanunun içi bomboştur” ifadeleri yer aldı.
“ÖĞRETMEN DEĞERSİZLEŞTİRİLİYOR VE HAKLARI
YOK EDİLİYOR”
Başkan
Kutlu’nun okuduğu açıklamanın devamında şu ifadeler yer aldı:
“Öğretmenler
huzursuzdur, mutsuzdur, kendini değersiz hissetmektedir. Öğretmenlik mesleğinin
tanımlanmadığı, sınırlarının çizilmediği, öğretmenlerin itibarını sosyal ve
yasal statüde zenginleştirmeyen, öğretmenin özlük haklarından bihaber
öğretmenlik meslek yasası; bizlerin ihtiyaçlarını hiçbir yönüyle
karşılamamıştır. Öyle ise öğretmenlik meslek yasası, kimin yasasıdır?
Öğretmene
verilen buçuklu zamlar hiçbir ihtiyacı tam anlamıyla karşılamamaktadır. 2022
Ocak ayında toplu sözleşme sonucu verilen yüzde 5 + yüzde 2,5’luk iyileştirme,
2022’nin ikinci yarısı için yapılan yüzde 7’lik zam ve sözde enflasyon farkı da
mutfaktaki yangına çare olmamıştır.
Her
gün gözlerimizi zam haberleriyle açıyoruz. Buna karşın zammın yansımadığı tek
nokta alın terimizin ve emeğimizin karşılığı olan maaşımızdır. Kira, ulaşım ve
temel gıda giderleri gibi zorunlu ihtiyaçlar başta olmak üzere birçok kalemde
yüzde 300’leri geçen fiyat artışları karşısında birçok vatandaşımız gibi
öğretmenler de temel ihtiyaçlarını karşılayamaz duruma gelmiş ağır bir
yoksulluk kriziyle karşı karşıya kalmıştır. Çalışanların gelirleri özellikle
büyükşehirlerde neredeyse bir kiraya eşdeğer durumdadır. Kira ödemeleri
yapıldıktan sonra maaşlar aylık gıda ihtiyaçlarını, elektrik, su, doğalgaz,
iletişim, yakıt giderlerini karşılayamaz noktaya gelmiştir.
Çeşitli
bağımsız kuruluşların belirlediği enflasyon oranlarının ortalamasına bile
yaklaşamayan TÜİK enflasyon rakamları adeta Hükümetin enflasyonla tek mücadele
yöntemi haline gelmiştir. Hissedilen enflasyonun yüzde 150lere vardığı bu
dönemde mutfakta, ulaşımda, giyimde, pazar yerinde enflasyonu derinden
yaşıyoruz.
Maaşlarımıza
yapılan zam ve sözde enflasyon farkları daha elimize geçmeden erimiş, memur
adeta enflasyona ezdirilmiştir. Bunlar yetmezmiş gibi vergi dilimi
düzenlemesinin ısrarla gündeme alınmaması bizi açlık sınırına doğru
sürüklemektedir. Yabancı para birimleri karşısında eriyen Türk Lirası nedeniyle
ülkemiz yabancı uyruklu turistler için cennet haline gelirken, çalışanların
kredi kartları limitleri dolmuş, ek hesaplarda para kalmamış, bıçak kemiğe
dayanmıştır.
Eğitim
ve Bilim Gücü Dayanışma Sendikası olarak Öğretmenlik Meslek Kanunu revize
edilene, Kariyer Basamakları Sınavı iptal edilene, vergi dilimi sabitlenerek
maaşlarımız hak ettiğimiz düzeye getirilene de susmayacağız. Kariyer
Basamakları bursluluk sınavına girmeyi boykot ediyor, sınav görevi almama
eylemi uyguluyoruz.
2021
yılı son çeyreğinden başlayarak her geçen gün hayatımızı daha da zorlaştıran
ekonomik sıkıntılar artık katlanılamaz bir hâl almıştır. Yıllardır yetkili
sendikayla, tiyatroya dönüşen toplu görüşmeler sonucu 2021 yılında müjde olarak
sunulan ancak geldiğimiz noktada çalışanı açlık sınırına mahkûm eden zam
oranları güncellenmeli, gerekirse seyyanen zam yapılmalıdır.
Maaşlarımız
bugünden itibaren öğretmenlerin ayrıştırılmasına ve değersizleştirilmesine
sebep olan kariyer basamakları bursluluk sınavından bağımsız, insanca şartlarda
yaşamaya uygun hale getirilmeli ve yoksulluk sınırı olarak belirlenen 24.000
TL’nin üzerine çıkarılmalıdır. Açlık sınırı bordro kabul etmiyoruz, kamuoyu
önünde yırtıyoruz”.
BİHA