ŞANLIURFADA UYUŞTURUCU İLE MÜCADELE

  Bütün kötülüklerin anası. Bedenin, aklın ve ruhun can düşmanı. İnsanlığın, ezelden ebede kadar orta çağ zihniyetini yaşatan bir bela. Evet, bütün ilahi dinler, neslin ve aklın koruma altına alır ve kutsallar. Aklın devre dışı kalması ile insan, insanlıktan çıkarır. Hayvan mertebesine iner. Bu bela ile mücadele etmek, bütün insanlığın ortak bir görevidir. ŞANLIURFA 'da ise, son zamanlarda artan bir uyuşturucu müptelası. Güneşin batması ile mezarlıklar ve köhne sokaklarda, uyuşturucu kullanan çoğu gençler ile dolup taşıyor. Karakoyun deresi onların meskeni olmuş. Esrar, bali çeken gençler, geleceğini karartıyor. Birçok ailenin evlerine, kor ateş düşüyor. Uyuşturucu madde kullanımı giderek maalesef artıyor. Uyuşturucu baronları, bir neslin yok olması için ellerinden geleni yapıyorlar. Akabe mevkisinde bulunan, birçok mağara onların dağıtım merkezi haline gelmiş. Akşam olunca, başlıyorlar motor kurye ile dağıtıma. Çocuklarımız ve gençlerimizi zehirliyorlar. Allah 'tan korkmaz, kuldan utanmazlar bu zalimler. Ancak, son zamanlarda Sn. Valimiz önderliğinde ve güvenlik güçlerimiz bu baronlara karşı mücadele için, bir seferberlik başlatmış olduğu görüyoruz. İnşallah, onların belini kıracaklar. Tüm desteğimiz ve dualarımız onlarla birlikte. Analar artık ağlamasın. Babalar artık yeter! yandık, bittik demesinler. Çocukların ve gençlerin elinde, sigara sarmalı uyuşturucu yerine, kalem olsun. İş olsun, aş olsun. Ancak, mücadele ile birlikte, caydırıcı cezalar da gelmeli. Uyuşturucu ile yakalandıktan sonra, birkaç gün hapiste kalıp, ertesi gün çıkmamalı. Bu da tabii ki hükümetimizin görevi. Gerekirse bu canilere, müebbet cezası gelmeli ve verilmelidir. Evet, ailelere de çok iş düşüyor. Çocuklarımıza sahip çıkmalıyız. Gözetmeli onları. Takibe almalıyız. Ne yapıyor, kiminle geziyor. Hep onları, gölge gibi takip etmeli. Yoksa bir kötü arkadaş ile gezen bir genç, o da bu belaya düşebilir. Görüşene dek, kalın selametle...