DAHA NASIL UYARSIN BİZİ RABBIMİZ

Halden hale çeviren Rabbimiz. Deprem, kuraklık, sel vb. Afetler. Yeryüzünde, kötülük yapanlar bedel ödeyecek. Ancak, bu bedeli onlara ödeten Rabbimiz, için de masumlar da nasibini alıyor. Gözümüzü hangi bir tarafa çevirirsek, zülüm, fuhuş, zina, adaletsizlik diz boyu. Batılının diliyle "Tanrı 'yı kızdıracak ne yaptınız?" ya da yaptık. Bizim inancımıza göre Allah' ın gazabını celp edecek, her şey var. Hayatı boyunca, din, iman ve mukaddesat ile mücadele eden siyasi parti liderleri, seçim geliyor diye cami çıkışında, "ehli sela” cemaati ile, basın önünde Selam veriyorlar. Kime selam ediyorlar. İnsanları, "Allah " ismini anarak kandırmak istiyorlar. Aman Allah’ım! Bu nasıl bir iki yüzlülük. Bu nasıl aymazlık. Peki, ya bunlara Selam duran Müslümanlara (!) ne demeliyiz. Daha yakın bir zamanda, bir taziye de okunan, Kur’an’ı Kerim den rahatsız olan, sözde Müslüman! GEÇİNEN Münafıklar. Siz Allah'ın Kelamını, susturmaya çalışırsanız," O "da sizi ya bir suda ya da bir enkaz da yakalar ve susturur. Evet, kendimize gelmenin zamanı geldi. Daha Rabbimiz, bizi nasıl UYARSIN. Yerin ve göğün sahibi olan Allah, bize acıyor, merhamet ediyor. Emirlerimim hatırlayın diyor. Yeryüzünde, siz fıskı füçür çıkarırsanız, Yeryüzü bu zulmü kaldırmaz. Yeryüzü, kendini temize çıkarmak için, deprem, sel vb afetlere meydana gelir. Doğa ile tabiat bir denge de yaratılmıştır. Bu dengeyi değiştirmeye çalışmak, deprem ile ovalar, sel ile dere kısımları, doğal haline dönmek ister. Bu değişim ile, bu gibi yerleri işgal eden, her kim olursa olsun, bedel öder. Onun için, bu dünyanın, asıl sahibi biz değiliz. Bizler, misafiriz. Ev sahibi, nasıl emir ediyor ise, o şekil hareket etmeliyiz. Aksi halde, bedel ödemeye devam edeceğiz. Rabbim, hepimizi yaşadığımız Afetlerin beterinden muhafaza eylesin. Kalın selametle.