NAMAZDA SAF DÜZENİNİN DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ

Bilindiği gibi camilerde farz namaza başlanacağı sırada imam efendi cemaate döner ve “safları sık ve düzgün tutun!” uyarısında bulunur ve hem Arapçasını, hem Türkçesini söyler. Bu uyarıdan sonra saflardaki boşluklar doldurulur, saflar düzgün hale getirilir. Sonra da tekbir getirilerek namaza başlanır. Elbette ki imam efendinin bu uyarısı rastgele bir istek değildir. Birçok hadis-i şerifte safların sık ve düzgün tutulması bir emir olarak Müslümanlara bildirilmiştir. Namazda safların düzgün tutulması emri, haddizatında bir eğitimdir. Müslümanları her yönden düzenli ve disiplinli olmaya alıştırmak için cemaat namazlarında yapılan bir talimdir. Aslında insan, doğası gereği düzen ve tertibe düşkündür. Dağınık olanlar bile dağınıklıktan yakınırlar. Müslüman, namazdan aldığı ders ve talimle hayatın her alanında nizam ve intizam içinde olma bilincini kazanır. Her gün, her namazda tekrar edilen bu uygulama, düzenli olmayı kişinin bilinçaltına yerleştirir. Çünkü namaz, bir ibadet olmakla birlikte aynı zamanda bir derstir, bir eğitimdir. Kur’an bu konuda şöyle buyurmaktadır: “Şüphesiz ki namaz insanı her türlü hayâsızlıktan ve fenalıktan alıkoyar.” (Ankebut,45) Ayetin belirttiği bu özellikler, namazın insana kazandırdığı disiplin, temizlik, düzen gibi daha birçok özelliklerinin bulunduğuna işaret eder. Bu da namazın Müslümanlar için bir eğitim olduğunu göstermektedir. Her cemaat namazında safların düzgünlüğünü isteyen din, elbette günlük hayatın her işleminde de düzenli olmayı isteyecektir. Müslüman, namazda aldığı eğitimi diğer işlerinde de uygulamaya koymalıdır. Cami disiplininden biri de ayakkabıları çıkararak girmektir. Her kutsi mekânda ayakkabı çıkarılır. Allah, Taha Suresinin 12. Ayetinde Musa (AS)’a hitaben: “Ben, senin Rabbinim! Ayakkabılarını çıkar. Sen mukaddes Tûvâ vadisindesin.” buyurmuştur. Camilerin girişlerinde uygun yerlere düzenli olmayı sağlayan ayakkabılıklar konulmuştur. Bunlar hem ayakkabıların korunmasını, çıkışta rahatlıkla bulunmasını sağlar, hem de cami girişinin daha temiz ve düzenli durmasını, giriş ve çıkışlarda engel oluşturmamasını temin eder. Ancak, ne yazık ki cami girişlerinde bu düzene çoğu kez uyulmadığını görüyoruz. “Safları düzgün tutun!” emriyle safları düzelten bir kısım Müslümanlar, cami giriş ve çıkışlarında aynı özeni göstermemektedirler. Cami girişi önünde ayakkabılar yığın halinde durmaktadır; gelişi güzel bırakılan ayakkabılar, giriş ve çıkış sırasında da düzensizliğe, birtakım sıkıntılara yol açmaktadır. Kimileri ayakkabılara kendi ayakkabısını çıkarmadan basarak geçmek zorunda kalıyor, oradaki ayakkabıların kirlenmesine ve ezilmesine sebep oluyor; kimileri de ayakkabısını çıkararak ayakkabılara bastığı için ayaklarının kirlenmesine yol açıyor. Ayrıca cami girişinde bırakılan söz konusu ayakkabıların, kimi devrilmiş, kimi tabanı üste gelmiş, kimi yan yatmış, kimi her bir teki ayrı yere fırlatılmışçasına düzensiz duruşları, o kutsi mekâna yakışmamaktadır. Müslüman, evinin kapısı önünde de ayakkabılarını bırakmamalıdır. Günümüzde her evde mutlaka ayakkabılar için ayrılan bir yer ya da uygun bir ayakkabılık vardır. Üzülerek belirteyim ki, cami giriş kapısında görülen tabloyu bir kısım evlerin kapısı önünde de görüyoruz. Sağa sola atılmış, geçenlerin basmak zorunda kalacağı bir tarzda dağınık ve düzensiz duran ayakkabılar, o evde oturanlar için hiç de şık olmayan bir görüntüdür. Camide safları düzgün tutma prensibinden yola çıkarak, camiden ders alıp evinde ve işyerinde uygulamaya koymak İslami uygarlığın gereğidir. Namazdaki saf düzeninin verdiği bilinçle düzen ve intizamı hayatın her alanına uygulamak, kendisine çeki düzen vermek gerekmektedir. Yine peygamberimiz (ASV) “Güzelce giyinip kuşanınız; kılık kıyafetinizi düzeltiniz. Tâ ki in­sanlar arasında siyah üzerindeki beyaz gibi görünesiniz.” Buyurarak bu düzenliliğe işaret etmiştir. (Camiu’s-Sağir, 257 no’lu hadis)