KÂMİL İMAN SAHİBİ MİYİZ?

Muhterem Kardeşlerim…

Her yazımızda olduğu gibi, sizlere önemli konuları öncelikle sahih kaynaklardan, Tam İlmihal Saadeti Ebediyye, İmamı Rabbani Hazretlerinin Mektubat, Hakikat Kitab Evinin İhlas Yayınlarından faydalanarak sizleri bilgilendirelim istiyoruz. 

Efendim;

Olgun imana kavuştuğumuzu bilebiliriz. Çünkü bazı alametler vardır. İnsan bunlara bakarak kâmil iman sahibi olup olmadığını anlayabilir. 

Mesela Hasan bin Muhammed bin Hasan hazretleri buyuruyor ki:

Şu üç şeyi yapan kâmil iman sahibidir:

1- Sever ama sevgisi batıla düşürmez.

2- Kızar ama kızması haktan ayırmaz.

3- Güçlü iken de, hakkı olmayana el uzatmaz.

Eshab-ı Kiram, “Biz, insanlardan gelen sıkıntılara sabretmeyenleri, kâmil iman sahibi saymazdık” buyuruyorlar. 

Bir Âyet meali:

“Asıl iyilik, Allah’a, ahiret gününe, meleklere, kitaplara, peygamberlere inanmak, Allah rızası için akrabaya, yetimlere, yoksullara, yolda kalmışlara, saillere ve mükateb köle [ve esirlere] sevdiği maldan harcamak, namaz kılmak, zekât vermek, antlaşmada sözlerini yerine getirmek, sıkıntı, hastalık ve savaşta sabretmektir.” [Bekara 177]

Bu Âyet-i Kerimede, insanı olgunlaştıran esaslar açıkça bildirilmiştir. Bunlar da sağlam iman, iyilik, yardım ve nefsin ıslahıdır. Bu hasletleri kendisinde toplayan bir kimse, iman ve itikadına göre, sıdkla vasıflandırılmış, takva ile övülmüştür. Peygamber Efendimiz, “Bu Âyetin bildirdiği hususlarla amel eden, kâmil iman sahibi olur” buyurdu. (Tibyan)

Haramlardan kaçan ve ibadetleri yapan kâmil iman sahibidir.

İbadetleri yapıp imanıma bir zarar gelir diye korkanın ve “Günahlarım çoktur, ibadetlerim beni kurtarmaz” diye düşünenin imanı kuvvetli demektir. (Bezzâziyye)

Konu ile ilgili Hadis-i Şeriflerden bazıları şöyledir:

“Şu üç kimsenin imanı kemâle ermiştir:

1- Hiç kimsenin kınamasından korkmadan Allah yolunda yürüyen,

2- Ameline riya karıştırmayan,

3- Dünya ve ahiretle ilgili iki işten ahirete ait olanı dünya işine tercih eden.” [Deylemi]

“Şunları yapan kâmil imana sahiptir:

1- Allah için seven, Allah için buğzeden,

2- Diliyle de Allah’ı anan,

3- Kendisine hoş geleni, başkasına da hoş gören,

4- Kendisi için istemediği bir şeyi başkası için de istemeyen,

5- Hayır konuşan veya susan.” [Taberani]

“Sevdiğini yalnız Allah için sevenin imanı kâmildir.” [Beyheki]

“Allah’ın dostlarını sevip, düşmanlarını düşman bilenin imanı kâmildir.” [Ebu Davud]

“İhsan sahibi olanın imanı kâmildir.” [İ.Ahmed]

“İmanı kâmil olan mümin, güzel ahlaka sahip olandır.” [Taberani, Deylemi]

“Nerede olursa olsun, Allahü Teâlâyı unutmamak, kâmil imanı gösterir.” [Beyheki]

“Allah ve Resulünü her şeyden çok seven, sevdiğini yalnız Allah rızası için seven ve ateşe düşmekten çok, küfre düşmekten korkanın imanı kâmildir.” [Buhari]

“Belayı nimet, bolluk ve rahatlığı musibet saymayanın imanı kâmil olmaz.” [Taberani]

“Komşusu, zararından emin olmayanın imanı kâmil değildir.” [Bezzar]

İmanı parlatmak için

İmanı kuvvetlendiren, tadını hissettiren, parlatan çok şey vardır. 

Bazıları şöyledir:

1- Güzel ahlaklı olmak.

2- Hep Allahü teâlâyı hatırlamak.

3- İhlâslı olmak.

4- Cömert olmak.

5- Elinde olmadan, büyük belalara maruz kalmak. (Salih kimse için)

6- Haramlardan kaçmak.

7- Küfre düşmekten çok korkmak.

8- Sevdiğini Allah için sevmek, sevmediğini Allah için sevmemek.

9- Salih olmak.

10- Namaza çok önem vermek.

Bu konuda birkaç Hadis-i Şerif şöyledir:

“Kur’an okumak ve Allah’ı zikir, imanı kuvvetlendirir.” [Deylemî]

“Müslüman cömerdin imanı kuvvetlidir.” [Deylemî]

“Allah korkusundan dolayı harama bakmayan, imanının tadını alır.” [Taberanî]

“Üç şey imanın tadını artırır: Allah ve Resulünü her şeyden çok sevmek, kendisini sevmeyen Müslüman’ı Allah rızası için sevmek ve Allah’ın düşmanlarını sevmemek.” [Taberanî]

“İyilik edince sevinen, günah işleyince üzülen imanlıdır.” [Taberanî]

“Abdestini tazeleyenin imanı tazelenmiş [parlamış] olur.” [İ. Gazalî]

“Kur’an okumak ve zikir imanı kuvvetlendirir.” [Deylemî]

“Nerede olursa olsun Allahü Teâlâ’yı unutmayanın, imanı kuvvetlidir.” [Beyhekî]

Sabah ve akşam şu duayı okuyan şirkten korunur ve imanı kuvvetlenir:

“Allahümme innî e'ûzü bike min en-üşrike bike şey-en ve ene a'lemü ve estağfirü-ke li-mâ lâ-a'lemü inneke ente allâmülguyûb.” [İ. Ahmed]

Bir işi, şöyle yaparsak dünya menfaatimizin olacağı, başka türlü yaparsak âhiret menfaatimizin olacağı biliniyorsa, biz de âhiret menfaatini seçebiliyorsak, imanımızın kuvvetli olduğu, dünya menfaatini tercih ediyorsak imanımızın zayıf olduğu anlaşılır. Bütün ibadetler, alışverişler, her iş, Allah rızası için yapılıyorsa, imanı korur ve kuvvetlendirir, parlatır. İmanı korumak için, ihlâsla ibadet yapmak gerekir. Bunlar kalbi parlatır. İhlâsla büyüklerle irtibat kurmak, mesela sohbetlerinde bulunmak, kitaplarını okumak, onları düşünmek de kalbi parlatır. Kalbi parlayan, imanını korur.

Evliyanın menkıbelerini okumak, dinlemek muhabbeti artırır. Eshab-ı Kiramın menkıbeleri, imanı kuvvetlendirir, günahları eritir. (Evliyalar Ans.)

Allahu Teâlâ cümlemizi Kendisine layık Kul, Habibine layık Ümmet eylesin. (Amin)