ADALETİYLE MUAMELE EDERSE, YANARIZ

Muhterem Kardeşlerim…

Her yazımızda olduğu gibi, sizlere önemli konuları öncelikle sahih kaynaklardan, Tam İlmihal Saadeti Ebediyye, İmamı Rabbani Hazretlerinin Mektubat, Hakikat Kitab Evinin İhlas Yayınlarından faydalanarak sizleri bilgilendirelim istiyoruz. 

Efendim;

* En iyi haslet dindar olmaktır. Bu haslet iki olursa, dindarlık ve mal sahibi olmak. Üç olursa, dindarlık, mal ve haya. Dört olursa, dindarlık, mal, haya ve güzel ahlak. Beş olursa, dindarlık, mal, haya, güzel ahlak ve cömertliktir.

* Allahü Teâlâ sırrını eminine verir. Bilen söylemez, söyleyen bilmez.

* Ahmaklık, hatada ısrar etmektir.

* Allahü Teâlâ bize rahmeti ile, ihsanı ile muamele etsin, adaletiyle muamele ederse, yanarız.

* İhlaslı insan, en iyi halinde de, en zayıf halinde de tavrı değişmeyendir. Allah için sevinmek, Allah için üzülmek lazım.

* Dua etmekle beraber sebeplere yapışıp çalışmak lazımdır. Sebeplere yapışmadan dua etmek silahsız harbe gitmek gibidir. Sebeplere yapışacağız ancak sebeplerden de bilmeyeceğiz. Yaratan Allahü Teâlâ’dır.

* Allahü Teâlâ, herşeyi bir sebep altında yaratmaktadır. Bu sebeplere, iş yapabilecek tesir, kuvvet vermiştir. Bu kuvvetlere, tabiat kuvvetleri, fizik, kimya ve biyoloji kanunları diyoruz. Bir iş yapmamız, bir şeyi elde etmemiz için, bu işin sebeplerine yapışmamız lazımdır. Mesela buğday hasıl olması için, tarlayı sürmek, ekmek, ekini biçmek lazımdır. İnsanların bütün hareketleri, işleri, Allahü Teâlâ’nın bu âdeti içinde meydana gelmektedir. Ancak, Allahü Teâlâ sevdiği insanlara iyilik, ikram olmak için ve azılı düşmanlarını aldatmak için bunlara, âdetini bozarak sebepsiz şeyler de yaratır.

* Gerçek keramet, kerametin gizlenmesidir. Bunun dışında görünenler, velinin irade ve ihtiyarı ile değildir. İlahi hikmet öyle gerektiriyor demektir.

* Her şey geçicidir. Ancak Allahü Teâlâ bâkidir. Geçici şeylere gönül bağlamak aptallıktır. Sen de geçeceksin sevdiklerin de geçecek. Kalıcı bir şeye gönül bağlamak lazım. O da Allahü Teâlâ’dır, Allah sevgisidir.

* Sözün hayırlısı kısa ve yol gösterici olanıdır.

* Kâfirlere muhabbet imanı giderir.

* Âlim, dinini doğru bilene denir. Medrese [üniversite] bitirene denmez.

* Nefsin azgınlığı doğrudan doğruya dinedir. Onun için en büyük riyazet, dinimize uymaktır. Haramlarla kandıramıyorsa, nafilelerle uğraştırır ki farzı işlemesin diye. İnsan nefsini tanırsa Allah’ı tanır, nefsten kurtulmadıkça, insan kendini emniyette hissedemez. En büyük mücadele nefsle olmalı. Bu iş, Allah’ın dinine sarılmak yoludur.

* Allah için olan işte sevgi vardır. Dünya için olan işte sevgi yoktur. Dünyanın tabiatında sevgi yoktur.

* Dünya, nefsin ve şeytanın tuzağıdır. Varlıkta imtihan, darlıktan daha zordur. Çünkü darlıkta hep Allah diyorsun, varlıkta aklına gelince söylüyorsun. Bu çok tehlikeli.

* Cennete gitmek için bütün yollar, bütün kapılar açık. Cehennem için de öyle. Siz Cennete götüreni tercih edin. Sizin için hayırlı olan budur. Asırlardır aynı şeyler söyleniyor, adeta size sizin için yalvarılıyor. Biraz da siz kendinize acıyın.

 

En garip olduğun gün

* İnsanların sıkıntılarına katlanmak, Allahü Teâlâ’nın beğendiği, Resulullah’ın sevdiği ve evliyanın özendiği bir ahlaktır.

* Hırslı mahrum kalır, cimri kötülenir, kıskanç da üzülür.

* Çok konuşan çok yanılır. Çok gülenin heybeti ve hayası azalır.

* Konuştuğuma pişman oldum, ama sustuğum için pişman olmadım.

* İslam dini, insanların dünyada da, ahirette de rahat ve huzur içinde yaşamasını istiyor.

* En garip ve en çok muhtaç olduğun gün, kabre konulduğun gündür.

* Mal, mülk, çoluk-çocuk; Allahü Teâlâ’nın emanetleridir. Emanetlerini istediği zaman alır.

* Sabır; yüzü ekşitmeden acıyı yudum yudum içine sindirmektir.

* Başkasından sana söz getiren, senden de ona götürür.

* Fitne; Müslümanlar arasında bölücülük yapmak, onları sıkıntıya, zarara, günaha sokmak demektir ve çok günahtır.

* İşlerinin doğru gitmesini istersen, kendi başına hareket etme! Akıllılarla istişare et!

* İnsanların en akıllısı; Allahü Teâlâ’ya itaat edip, insanların da itaat etmesine rehberlik eden kimsedir.

* Eshab-ı Kiramın cümlesi, adildirler.

* İyi arkadaş, dünya ve ahiret için büyük saadettir.

* İnsanlar konuşmayı severler fakat, konuştukları ile amel etmeyi, öğrendikleriyle yaşamayı terk ederler.

* Nice küçük amel, niyet ile büyür, nice büyük amel ise, niyetle küçülür.

* Allahü Teâlâ’yı tanıyan, O’nun rızasına kavuşmak için çalışır.

* Bir çocuğu Cehennem ateşinden korumak, Dünya ateşinden korumaktan mühimdir.

* Sadaka vererek rızkınızı çoğaltınız! Zekât vererek de, mallarınızı koruyunuz!

*Allahü Teâlâ’ya itaat eden, büyük zatların sözlerine dikkat eder. Çünkü onlara Allahü Teâlâ tarafından gerçekler tecelli eder ve onu konuşurlar.

* Uygunsuz bir sözü terk etmek, nefse bir gün oruç tutmaktan daha ağır gelir.

* Fakirlik, haline şükredip kimseye şikayet etmeyerek ihtiyacını gizlemektir.

* İnsanı, Allahü Teâlâ’nın af ve mağfiretine kavuşturacak şeylerden biri de, açları ve yoksulları doyurmaktır.

* Hiçbir faideli iş yapmayarak ömrünü boşa harcayandan daha hayırsız bir kimse yoktur.

* Hallerin en doğrusu, İslamiyet’e uymaktır.

* Başkalarının acılarından ve geçmiş felaketlerinden ders al. Böyle insanların nasihat ve tavsiyelerine kulak ver. Kendilerine pahalıya mal olmuş şeyleri sana bedava verirler. İllâ senin de başına gelmesini bekleme. Sana da çok pahalıya mal olur.

 

Allahu Teâlâ cümlemizi Kendisine layık Kul, Habibine layık Ümmet eylesin. (Amin)