“KONUŞAMAYANLAR”

 

 

“Dil bilgisi iyi olmayan hiç kimsenin hakkıyla başarılı ve saygın olduğunu görmedim.”

Ya birilerinden aşırmayla ya da ailesel/feodal imkanlarla üfürükten başarılıymış gibi gösterilen vardır.

Hakkıyla başarı ve saygınlık için, evvela iyi bir dil bilgisine ihtiyaç vardır.

İlave olarak, yeterince edebiyat, tarih, coğrafya, genel kültür ve adab-ı muaşerete dair malumata sahip olmak gerekir.

Toplum önündeki insanların bu asgari donanıma sahip olması elzemdir. Bu donanıma sahip olmadan toplum önüne çıkanların kendine ve topluma saygısı yoktur. Şayet yüklenmiş olduğu bir temsil görevi de varsa, toplumun hakkına da girmiş olur. Yapmakta olduğu iş açısından da sürekli fiyaskoyla sonuçlanan girişimler görülür. Özellikle çoğunun kendine ait büyüttüğü bir işi yoktur. Ya bir kurumun bünyesinde çalışmakta ya da sermaye idaresi gerektirmeyen işler yapmaktadırlar. Boş ahkam kesmek üzere planlanmış hayatlar olarak özetlenebilir. 

***

“ÇOK KONUŞTUĞU HALDE BİR ŞEY ANLATMAYANLAR”

Bunlar, vasat tv programlarının vazgeçilmezleridir. Saatlerce taklit lakırdılar edip, özünde iki satır özgünlük içermeyen ve önem atfedilecek hiç bir şey söylemeyen yumuşak dikenlerdir. Genellikle her kılıfa girmeleriyle hayata tutunmuşlardır. 

Vatanseverle vatansever, bölücüyle bölücü, feministle feminist, dindarla dindar olabilen bir kesim.

Özellikle medya kuruluşlarının çok fazla artmasıyla, konu ve konuk bulmakta yaşanan sıkıntı nedeniyle bu tiplere çok ihtiyaç olmaktadır. Çoğu torpille de olsa okumuş yazmışlardır. Konuştukları zaman pek saçmalamazlar ama kayda değer bir şey de söylemiş olmazlar. Sadece konuşmuş olurlar. Yazdıklarına baksanız yine aynı şeyi görürsünüz. “Kopyala/yapıştır” maharetini sonuna kadar kullanırlar. Özgünlük sıfırdır. Jest ve mimikleri bile taklit hareketlerle doludur. Kaliteli bir çevreleri yoktur. Kendilerine benzeyen çevrelerince aşırı övülürler, hatta göklere çıkarılırlar. Ancak oturaklı hiç kimsenin takdirini kazandıkları görülmez.

İşte bunlar, “Konuştuğu halde bir şey anlatmayanlardır”

***

Bu tiplerden ne kadar uzak bir hayatınız varsa o kadar kaliteli bir yaşama sahipsiniz demektir.

Okuyan, gözlemleyen, muhakeme edebilen, konuştuğundan ve yazdığından istifade edilebilen bir kişiliğiniz ve çevreniz olması dileğiyle, iyi okumalar...