GÜÇLÜ ADAY; SOMUT OLABİLENDİR!

 

Belediye başkanlığı kendinden menkul bir iş olmadığı gibi, başkan adaylığı da öyledir.
Bir aday, siyasi kadrosu olan meclis üyelerini açıkladığı gibi, üst yönetimini de açıklamalıdır. Hem kimlerle çalışacağı belli olsun diye, hem de o kadro, seçimden önce yetkinlikleri çerçevesinde çalışmaya başlasın diye...
Böyle olursa;
Her aday, güçlü profilli bir üst yönetim açıklamak durumunda olur. Hem kendisi, hem de şehir kazanmış olur.
—Kendisi kazanır;
Çünkü, seçime kadar o kadro, şehri etüt eder, projeler üretir. Bir yandan zamandan tasarruf olurken diğer yandan seçimin, bu projeler için bir nevi güven oyu olması da sağlanmış olur.
—Şehir kazanır;
Çünkü seçmen, adayları soyut ayraçlarla değerlendirmek yerine, somut projelerle ölçme imkanına kavuşmuş olur. Aynı zamanda halk, seçimden sonra hangi takvimde hangi projelerin hayata geçirileceğini bilmiş olacağı için farklı bir ajanda ya da davranış içine girilmeyeceğinin işaret fişeğini de görmüş olur. Kısaca ifade etmek gerekirse, halk seçtiği kişiyi bilinçle seçmiş olur.
Fakat ortada herhangi bir proje olmazsa, kimin kimden farklı olduğu bilinmez. Sadece kulaktan dolma laflar ve sevgi sözcükleriyle bezenmiş kampanyalar olur ve sonuç olarak ölçülemez bir subjektivite ile karşı karşıya kalınır.
Bugün belediyelerin bütçeleri devasa rakamlara ulaşmış durumdadır. Dolayısıyla (istenirse) hayatın olağan akışını değiştirecek projeler yapmak pek kolaydır. 
Kaldı ki, talip olunan şehrin kaotik bir sürü problemi varsa, “Son beş yılı, boş yıl” olarak geçirilmişse, proje üretmek için aşırı yüksek bir zekaya ve efora bile gerek yoktur. Yeter ki kadronuz iyi niyetli, teknik formasyonlu ve tecrübeli bir kadro olsun.
Belediyecilik;
—“Önce seçil, sonra ekibini ata, daha sonra hizmet et” hantallığını çoktan geride bıraktı.
—“Önce şahsi farkını ortaya koy, eş zamanlı olarak ekibini ve somut projelerini sun, daha sonra seçil ve hizmete başla” dinamizmine kavuştu.
Rakibiniz ne kadar zayıf olursa olsun bu dinamizmi yakalayamazsanız, kaplumbağanın tavşanı geçtiği hikayeye benzer bir sonuçla karşılaşabilirsiniz.
—Mutlu sonuç, ancak “Liyakatli kadro, bilimsel yaklaşım, proaktivite ve somut projelerle” doğar.
Gerisi;
—Sevgi, övgü, tevazu, hamaset ve hayal gibi soyut kavramlar içinden aritmetik sonuç çıkarmaya çalışmak olur ki, bunlar da tek başına işe yaramaz.
İyi okumalar.