RAMAZAN’DA İBADET VE İYİLİĞİN SEVABI

Muhterem Kardeşlerim…

Her yazımızda olduğu gibi, sizlere önemli konuları öncelikle sahih kaynaklardan, Tam İlmihal Saadeti Ebediyye, İmamı Rabbani Hazretlerinin Mektubat, Hakikat Kitab Evinin İhlas Yayınlarından faydalanarak sizleri bilgilendirelim istiyoruz. 

Bu günkü yazımızda da sizlere kaynakları ile birlikte Hadis-i Şerifler ışığında Ramazan’da ibadet ve iyiliğin sevabından bahsetmek istedik.

Efendim;

Bu konuda imam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki:

Mübarek Ramazan ayı, çok şereflidir. Bu ayda yapılan, Nafile Namaz, Zikir, Sadaka ve bütün Nafile İbadetlere verilen sevap, başka aylarda yapılan Farzlar gibidir. Bu ayda yapılan bir Farz, başka aylarda yapılan yetmiş Farz gibidir. Bu ayda bir Oruçluya iftar verenin günahları affolur. Cehennemden azat olur. O Oruçlunun sevabı kadar, ayrıca buna da sevap verilir. O Oruçlunun sevabı hiç azalmaz.

Bu ayda, emri altında bulunanların, işlerini hafifleten, onların ibadet etmelerine kolaylık gösteren âmirler de affolur, Cehennemden azat olur. Ramazan-ı Şerif ayında, Resulullah, esirleri azat eder, her istenilen şeyi verirdi. Bu ayda ibadet ve iyi iş yapabilenlere, bütün sene bu işleri yapmak nasip olur.

Bu aya saygısızlık edenin, günah işleyenin bütün senesi, günah işlemekle geçer.

Bu ayı fırsat bilmeli, elden geldiği kadar ibadet etmelidir. Allahu Teâlâ’nın razı olduğu işleri yapmalıdır. Bu ayı, Ahireti kazanmak için fırsat bilmelidir.

Oruçlu iken günahtan sakınmalıdır. Gözü ve dili günahlardan koruduğumuz gibi, kulağımızı da korumamız gerekir. Konuşulması haram olan şeyi, dinlemek de haramdır. El, ayak ve diğer uzuvları da haramdan korumalıdır. Oruç tutup azaları ile günah işleyen, ilaç yerine zehir içen hastaya benzer. Çünkü günah zehirdir. İbadetlerimizin sevabını yok eder.

Kötülük veya herhangi bir günah işledikten sonra pişman olmak ve iyilik ve ibadet etmeye devam etmek lazımdır. 

Hadis-i Şeriflerde buyuruldu ki:

“Bir günah işlediğin zaman hemen arkasından bir iyilik yap, bir sevap işle ki o günahı mahvetsin!” [Beyheki]

“Nerede, ne halde bulunursan bulun, Allah’tan kork ve kötülüğün akabinde bir iyilik yap ki onu yok etsin!” [Tirmizi]

Kur'an-ı Kerim’de de mealen buyuruluyor ki:

“Elbette hasenat, seyyiatı yok eder.” [Hud 114]

[Hasenat, her çeşit iyilik, seyyiat ise, her çeşit kötülük demektir]

Kötü-iyi ayrımı yapmadan herkese iyilik etmelidir. Güçsüzlere, ihtiyarlara, muhtaçlara yardım etmek dinimizin emirlerindendir. 

Hadis-i Şeriflerde buyuruldu ki:

“Bir Müslüman kardeşine ikram eden, Allahü Teâlâ’ya ikram etmiş gibidir.” [Taberani]

“Bir genç, bir ihtiyara, yaşından dolayı hürmet ederse, o genç ihtiyarlayınca, Allahü Teâlâ ona hizmet edecek gençler yaratır.” [Tirmizi]

İnsanlara iyilik etmek çok sevaptır. 

Hadis-i Şeriflerde buyuruluyor ki:

“İnsanların hepsi Allah’ın Iyâli [ev halkı] gibidir. Allahü Teâlâ’nın en çok sevdiği kimse, O’nun Iyâline [insanlara] en faydalı olandır. Allahü Teâlâ’nın en buğzettiği kimse de O’nun Iyâline iyilik etmeyendir.” [Bezzar]

“Şu iki şeyden daha iyisi yoktur: Allah’a iman ve Onun kullarına iyilik etmek. Şu iki şeyden de kötüsü yoktur: Şirk ve insanlara kötülük etmek.” [Deylemi]

“En iyi kimse, kendisinden hep iyilik beklenendir.” [Tirmizi]

“İyilik etmek ömrü uzatır.” [Taberani]

“Kime bir iyilik yapılırsa, o iyiliği ansın! İyiliği anmak şükür, iyiliği gizlemek nankörlüktür.” [Ebu Davud]

Efendim;

Corona virüsünün yaygınlaştığı günlerde Diyanet İşlerimizden bir üst düzey fetva yetkisi varmış, sanki İslam Alimiymiş gibi Corona aşısının Orucu bozmayacağını söylemişdi. Ne akla hizmet ettiği bilinmeyen bu kendini bilmez zat kaynak bile göstermedi, gösteremezde. Çünkü bütün kaynaklarda Orucu bozduğu belirtilmektedir.

Bugün tıpta, serumun mesaneye, dimağa ve vücudun her yerine gittiği kesin olarak bilinmektedir. O halde serum, dört mezhepte de Orucu bozar. Sadece kaza gerekir. “Serum veya enjeksiyonla verilen ilaç, cevfe, [yani dimağ ve mesane gibi yerlere] gitmez” demek, çok yanlış olur, ilme ters olur.

Bütün doktorlar, damardan veya adaleden verilen ilacın, dimağ ve mesaneye gittiğini bildiriyorlar. O halde, işin aslını bilmeyenlere kanıp da, enjeksiyonla Orucu telef etmeyelim.

[Buradaki Hanefi Mezhebi ile ilgili bilgiler, Tahtâvi, Mebsut, Bedayi ve benzeri kitaplardan, Şafiilerle ilgili bilgiler ise, Mecmû, Muğnil muhtaç, Tuhfe, Envâr, Kummesrâ, Bâcuri, Şerh-i İbni Bâcuri gibi muteber eserlerden alınmıştır.]

Allahu Teâlâ cümlemize iyiyi / kötüyü, yanlışı / doğruyu, helali / haramı ve günahı / sevabı ayırd eden, dinimiz İslam’ı hakkıyla yaşamaya gayret eden kullarından eylesin, mezhepsizleri de ıslah eylesin. (Amin)