DAR KAPIDAN GEÇMEK

Göğsünü genişletip seni sakinleştirmedik mi? Üzerinden yükü kaldırmadık mı? O belini büken (yükü)? Senin şanını yükseltmedik mi? Demek ki zorlukla beraber bir kolaylık vardır. Evet o zorlukla beraber bir kolaylık vardır. Öyleyse [sıkıntıdan] kurtulduğun zaman sağlam dur, Ve yalnız Rabbine sevgi ile yönel. İnşirah Süresi “Alabildiğine geniş zannettiğimiz hayat yolculuğunda, sayısını bilemeyeceğimiz zor tercihlerle ve dar geçitlerle yüz yüze gelir insan. Bu dar kapıların ötesinde ise insanın kendisini bir okyanus kadar derin ve bir martı kadar özgür hissedeceği nurani iklimler vardır.” Bu cümleler ile başlıyordu Senai Demirci’nin ‘Dar Kapıdan Geçmek’ isimli kitabı. Nobel ödüllü yazar Andre Gide ise; Dar Kapı adlı eserine İncilden aldığı şu cümlelerle başlamaktaydı; ”Dar kapıdan girmeye çabalayınız…” Ve o cümle şöyle devam ediyordu; “Çünkü kişiyi yıkıma götüren kapı büyük ve yol geniştir. Bu kapıdan girenler çoktur. Hayata götüren kapı ise dar, yol da çetindir. Bu yolu bulanlar çok azdır.” Dar Kapıların açtığı yol geniştir. Dar ve de zor kapılara talip olarak bu kapıların açtığı yoldan erdeme, güzelliğe, doğruluğa ulaşmak. Zira ucuz hüzünlerle, ucuz sevgilerle, ucuz mutluluklarla dar kapıdan geçilemeyecektir. Dar kapılardan geçmek gerekiyor, dar kapılara talip olmak gerekiyor… Bize sunulan her yolun mubahlığından, er yolun zorluğuna talip olmak. Öyle değil mi, her yolun mubah olduğu kapıların bize sunabileceği bir şey yok aslında. O yüzden yönümüzü dar kapılara çevirmemiz gerekiyor. Dar kapıların açtığı yoldan giderek, hasretini çektiğimiz iklimlere ulaşacağız. Sükûnete açılacak, sükûnete ulaştıracak alanları bize sunacak olan kapılar dar kapılar, zor kapılar olacaktır. Genişliğinde ferahlayacağımız, ikliminde aydınlanacağımız, sükûnete ulaştıracak yüreklere ancak dar ve zor kapılardan geçerek ulaşabileceğiz. Her zorluktan sonra kolaylık vardır… Ve ancak zorluktan sonra kolaylık vardır… Ancak zorlukla beraber kolaylık vardır. Her darlıkta bir genişlik vardır, her zahmetten sonra bir rahmet vardır. Ve inşirah ve rahatlama ve ferahlama ve yüreklerin genişlemesi…Dar kapıların zorluğunun akabinde açılacaktır, ferahlayacaktır, genişleyecektir yürekler… Ve dua olacaktır, yükselecektir yücelere; Rabbim ferahlat yüreğimizi, sukuna erdir bizi, mütmain kıl kalbimizi!… Genişledikçe kapımız, çoğaldıkça gidecek yerimiz, her yol mubah olunca yada romaya çıkınca bütün yollar daralacaktır yüreğimiz, sıkılacaktır ruhumuz, mütmainlikten uzaklaşacaktır kalbimiz. Her yolu yürünebilir kabul ediyorsak aslında kaybolmuşuzdur. İnşirahını yitirecektir hayatlarımız. Geniş kapılardan rahmete yol bulamayacağız. Karanlıklardan aydınlığa, zulumattan nura ulaştıracak kapıya dar kapılardan geçerek ulaşacağız. Maharet dar kapıdan geçmektir. Geniş kapılardan geçende çoktur ve hem geçmekte kolaydır. Oysa dar kapılar, sabır kapısıdır, sukut kapısıdır, yalnızlık kapısıdır, zorluk kapısıdır. Ancak bu kapının sıkıntılarına, zorluklarına katlananlara rahmet kapıları açılacaktır. Sonunda selamete ulaştıracak olana ulaşabilmek için dar kapıların zorluklarına katlanabilmek gerekiyor. Çünkü her zorlukla beraber kolaylık vardır…Ve ‘İnşirah Makamı’na ancak dar kapıdan girilecektir…