MEVLANA VE MESNEVİ

Herkesin dilinde olan Mevlâna dan bahsedeceğiz inşallah. Evet, Hz. Mevlâna’yı okumak için demek ki kısmet bu zamana imiş. Okumak, dünya da en erdemli iş olsa gerek. Sadece anlatılana değil, olanı bulmak için okumak. Dünyamızı değiştirmek için, hakikate ulaşmak için. Okumalıyız Hz. MEVLANA’yı. Defalarca makamını ziyaret etmiştik. Sadece bulunduğu mezarını ziyaret edip, Fatihalar göndermiştik Mevlâna hazretlerine. 2017 tarihinde Gine makamına uğrayıp Fatiha okuduk. Ancak, bu defa gerçekten O'nu tanımak istedim. İnsanların abarttığı gibi bir değer mi? deyip, onun eserini almaya karar verdik. Konya da bir hafta sonu idi. Sahafları dolaşmaya karar verdim. Ve hemen Hz. Mevlâna’nın makamının olduğu yanı başındaki bir sahaftan eserini buldum. Ama, eser tek ciltlik. Bin sayfa ya yakın. Peki, bu eseri okumak için nasıl sürekli bu kalın kitabı yanımda taşıyacağım diye bayağı düşündüm. Evet, çok sözlerini dinledik. Çok sözlerini duyduk. Semazenlerini çok izledik. Dedik ve Ya Allah! Bismillah! Deyip eserini aldık Hz. Mevlana’nın. Araf yayınlarından eser hazırlanmış. 2014 baskılı. 56 baskı yapmış. Aldık, ancak önemli olan O 'nu okumaktı. Pandemi dönemine dek geldi zaman da bol idi. Tek sorun, bu kalın eseri yanımızda taşımak oldu. Ama okudukça balın lezzeti gibi, Mevlâna’nın da vermek isteği mesaj alma mutluluğuna eriştik. Evet, değerli dostlarım, Hz. Mevlana’yı birkaç yazımız da sizler için ele almaya devam edeceğiz inşallah. Okumayan dostlar için, kısa kısa aldığım notları sizler ile paylaşacağız inşallah. Bu yayınevinde, çıkan eserin tercümesinin facia olduğunu peşinen söyleyelim. Görüşünceye dek, kalın selamette. Vesselam…