ÇEVRENİN İNSAN ÜZERİNDEKİ ETKİSİ

Yaşamakta olduğumuz modern çağda, genç nesillerimizin yozlaşması ve toplumsal buhranlarımızın çoğunun temelini; kötü arkadaşlıklar edinme ve iyiliğin hakim olmadığı çevrenin teşkil ettiği bir gerçek!... İyi olmayan arkadaşlıklar ve çevrenin, insana maddi ve manevi olarak büyük zararlar verdiğini hiç kimse inkâr edemez. Yaşadığımız çağda, özellikle genç nesillerin, Modernite’nin dünyevi cazibesinin yalancı çağrılarına kendilerini kaptırmakla; kötü alışkanlık ve aklı izale eden uyuşturucu belasına müptela olduklarını, her gün ya TV. Haberlerinde ya da bir gazetenin köşesinde okuyup üzülmekteyiz. Öyle ki, bu tür manevi illet ve hastalıklar; dünyanın hemen her yerinde bir ur gibi toplumlardavarlığını sürdürdüğünden dolayı, artık eskisi kadar insanları pek fazla üzmemekte, ve kamu oyunun vicdanını sızlamamaktadır sanki!. Çünkü tedavülde olan mevcut idare sistemlerin kahır ekseriyetinin, insanları dünyevileşmeye ve modern hayatıntüm sunumlarına ayak uydurmaya çağırmanın iki ana sebebi vardır: Birincisi, ekonomik dengeleri bir aşağı bir yukarı çıkartmakla; insanların ve özellikle genç nesillerin bütün mesailerini para biriktirmeye, rızık endişesi taşımaya ve daha çok mal biriktirmeye sevk edip, asıl olan kulluk bilincinden onları uzaklaştırmaktır. İkincisi ve en önemlisi ise; gençliğin düşünceye, tefekküre ve sorgulamaya zaman bulmaması için, onu daima suni gündemlerle meşgul edip gençliklerini çalmak ve ömürlerinin en verimli olan zamanlarını; boş işlerle, müzik, sinema, vb. şeylerle tüketmelerini sağlamak… Evet, çağımızda aileleri tehdit eden en büyük sorunun başında; gençlerin ve temyiz yaşından önceki çocukların, kötü çevre ve kötü arkadaşlıklar edinmeleri ve ailelerin çocuklarına karşı yeterince vazifelerini yapmadıkları, çevrenin etkisinde kalma ve eziklik psikolojisinin geldiğini görmekteyiz. Muhbir-i Sadık Hz. Muhammed (s.a.v) şöyle buyuruyor: “Beraber bulunduğun iyi arkadaşla kötü arkadaşın benzeri, güzel koku satanla demirci gibidir. Misk satan adam, ya sana güzel kokusundan bir şey verir veya sen satın alırsın. Hiç olmazsa güzel koku koklarsın. Körük çeken demirciye gelince, ya bir kıvılcım isabet eder de elbiseni yakarsın, yahut körüğün kokusundan rahatsız olursun.” (Buhari) Bir başka hadis-i Şerif de: “Kişi dostunun dinindedir. Bu sebeple kişi dost edineceği kimseye dikkat etsin.” (Ebu Davud) İmdi Çağımızda gençliğin gençliğini, gereksiz uğraş ve meşguliyetlerle çalanzamane insanlık hırsızları; onları servet, şehvet ve şöhret tutkunu haline getirmek için çalıştıklarını, toplumsal yozlaşmayı körüklemek için de müstehcenlik ve çıplaklık kültürünü geliştirmek yolunda seferber olanların, günahları normal göstermeye çalışanların bol oldukları bir zamanda yaşamaktayız!... Sokakta, çarşıda, caddede ve sosyal hayatın her alanında; insanın insanlığını çalmak için ava çıkmış milyonlarca avcının her köşe başlarında beklediklerini asla unutmayalım. Şayet unuttur veya ihmal edersek, vicdan ve izanları kurumuş olan avcıların tuzağına; ya herhangi birimizin kızı, ya da oğlumuzun düşeceğini aklımızdan hiçbir zaman çıkarmayalım. Evet, av olmaya müsait olan milyonlarca genci, tuzaklarına çekmeye çalışan bir o kadar avcının fırsat kolladıkları; kiri ve şerri bol olan bir asırdayız… Öyle ki, biz çocuklarımıza ve gençlerimize sahip çıkmaz da, çıkmayı görev ve şiar edinmesek; sokakta onlara sahip çıkacak, geleceklerini çalacak çok sayıda avcı ve hırsızın olduğunu bilmiyormuş gibi davranmayalım… Kötü çevre, kötü arkadaş ve kötü olan ortamlardan; kendimizi ve neslimizi korumanın yollarını aramaktan vaz geçip yenilgiyi kabul ettiğimiz de; her iki hayatımızı da kaybedebiliriz Maazallah!... Evet, Modern dünyada insanın benliğini, gençliğini ve istikbalini çalmaya namzet,yetiştirilmiş o kadar yolsuz, çapsız ve ipsiz oluşumlar var ki; onlardan kurtulmak, köpüklü zeminde yürüyüp de düşmemeyi başarmak kadar zordur…Fakat, imkansız değildir. Her zaman, her bir meselenin çözümü için; mutlaka bir çıkış ve kurtuluş yolu vardır. Yeter ki, insan o yol ve yöntemlerin arayıcısı, talibi ve yolcusu olmaya namzet olsun. Gerisini cenabı Allah asan eder… İyiliğin hâkim, kötülüğün mahkûm olduğu, bir soluk dünya temennisiyle!... Selam ve dua ile.