EŞKİYALIĞIN MODERNCESİ: MAFYA

Sosyal ve gündelik hayatta, sıklıkla karşılaştığımız mafya kavramı, İtalyan kökenli bir kavram olup; İllegal faaliyetlerle bir kısım insanlara karşı zor ve cebir kullanmak suretiyle mallarına el koymak, müsadere altına almak veya gasp etmek anlamına gelmektedir. Özellikle teknolojinin insan hayatına girdiği günden beri, insanlar mafya kavramıyla, gerek filmler vasıtasıyla, gerekse aktif ve fiili olarak mafyacılığı meslek haline getirip gündeme damga vuran bazı örgütlerin varlığıyla daima karşılaşmışlardır. Hakikat olarak olaya baktığımızda, Mafya/mafyacılık; Hırsızlığın, eşkıya ve çeteciliğin, gasp ve terör estirmenin moderncesi olduğunu görmekteyiz. Ne demek mafya? yer altı yer üstü dünyası gibi, insan/ toplum psikolojisini bozan ve korku salan deyimler? 1970/80’li yıllarda, talebe olayları adı altında; özellikle büyük metropollerde sağ sol davasında nice üniversite öğrencilerinin, bir hiç uğruna öldürüldüklerini hatırlayalım. Şimdi, sağ sol davaları ile mafyacılığın ne alakası vardır diyen arkadaşlarımız olabilir. Aslında o kadar alakası var ki, akıllara ziyan. Mesela feodalizme karşı mücadele ettiklerini her yerde dile getiren birçok legal görünümlü illegal örgüt mensubu kişi ve kimselerin, kendi kafalarına göre köyleri basıp; örgüt adına yardım adı altında köylülerden silah zoruyla para aldıklarını; o günlerde, bu gibi çapulcuların örgüt adını kullanarak nasıl eşkıyalık ettiklerini çok iyi bilir ve hatırlarlar. Hatta bizim köye yakın olan bir köyde, birkaç gencin (adını sanını dahi hatırlıyorum) kendi köyün ileri gelininin evine girip, bazı değerli eşyalarını çalarak uzak bir şehire kaçıp; orada İllegal örgütlerin birisine katılmış ve daha toy oldukları için örgüt onları yem olarak bazı iş adamlarına haraç almak için gönderip kullanmışlardı. Tabi gel zaman git zaman, ellerindeki hırsızlık paraları bitince de, çok af buyurun kıçlarından güzelce (!) birer tekme yedikten sonra; soluğu doğruca kendi köylerinde almış ve çalmış olduklarının bedelini de fazlasıyla ödemişlerdi. Eh tilkinin son durağı kürkçü dükkânı diye boşuna söylenmemiş. Tabi bu ve buna benzer, kişi ve kimseler; zamanla daha modern (!) daha elleri değnek tutan sözüm ona militanlarla; kurdukları söz konusu kirli tezgahlarını, dernek vb. isimler adı altında kurumsal hale getirerek daha kolay ve kestirme yoldan mafyacılık mesleklerini icra etmeye başladılar. Aradan geçen bunca zamana rağmen, yaşadığımız ülkede hala mafya örgütlerinin mevcudiyeti söz konusu ve birçokları da; siyasi güçler tarafından korunup kullanılmaktadırlar! Mafya kavramını biraz daha açacak olursak;(İtalyanca mafia:), yasa dışı işlerle uğraşan, zor kullanarak bir takım gizli çıkarlar sağlayan, çoğunlukla gizli ve hiyerarşik bir teşkilatlanmaya dayalı örgüt ya da bu örgütün mensubu kişiler anlamına gelmektedir. Kısa ve özet olarakta, TDK Mafya tanımı da bu şekildedir. Evet, toplumda hukuksuz ve zorbalıkla, kurmuş olduğu çeteleri varlıklı olan insanların kapısına gönderip tehdit etmekle; korkutmakla, hatta kadın ve kızlarını kaçıracaklarını söylemekle, para koparmak; kelimenin tam anlamıyla eşkıyalıktır, vicdansızlıktır ve hırsızlığın moderncesi olan pespayeliğin dik alasıdır. Öyle ki, Mussolini iktidarı döneminde, ikinci dünya savaşından önce Sicilyayı mafyadan temizlemek için en ufak şüphe duyduğu herkesi sürmüş ve çoğunu da öldürttüğü tarihi kayıtlarda geçmektedir. Günümüzde, daha güçlü ve siyasi destekli olarak faaliyetlerini sürdüren mafya teşkilatları, insanlığın başına bela olmaya devam ettikleri malumdur. Hatta dünyanın bir çok devletinde, mafya ve devlet kademesinde görevli bir çok kişi ve kimselerin iş birliği içerisinde çalıştıklarını söylemek mümkün. Rus mafyası, Iran mafyası, ırak mafyası, ingiliz ve fransız mafyası, Ermenistan ve Türkiye mafyası gibi; bir çok ülkede hala kirli işlerine devam eden mafya teşkilatları mevcuttur. Arapça da eşkiya/sarik, italyanca da mafia, Türkçe de hırsız/yol kesen; Kürtçe de dız/ısyat/dızek gibi manalarla ifade edilen Mafyacılık; tam anlamıyla insanların kanından ve emeğinden beslenen hukuk tanımaz birer örgüt demektir. Evet, eşkiyacılığın kendini modern çağda, mafya kılıfıyla kamufle edip ve kirli icraatlarına daha etkili bir şekilde devam etmeleri; dünyanın nasıl bir cenderenin içinde can çekişmekte olduğunun açık bir göstergesidir. Hulâsa-i kelâm, ilâhi yasaların egemen olmadığı bir dünyada, insanlık âleminin rahat yüzü göreceği yoktur. Dünyaya rahat yüzü gösterenlere ister hırsız, ister mafya, ister yasa dışı kirli işlerin kaçakçısı deyin hiç fark etmez. Allah sonumuzu hayreylesin. Kalın sağlıcakla efendim…