KİTAPLA D/OLMAK

“Okumaktanmana ne, kişi Hakk’ı bilmektir. Çünokudun bilmedin, ha bir kuru emektir.” Kütüphane haftasıkutlamaları yapıyoruz. Kitaba dair, okumaya dair, kitapla olmaya dair birçoketkinlikler düzenleniyor. “Hiçbir gemi, bizi bir kitap kadar uzaklara götürmez”Bu yılki kutlamaların öne çıkan mesajı. . Evet okumalı insan, okudukça yanmalıyandıkça okumalı. Okumadan hiçbir şey olmuyor, okumadan dokunmuyor, hayat.Hayatı dokumanın yolu okumaktan geçiyor. İlk emriydiyaradanın; “oku” diyordu. Yaşadığımız birçok sorunun temelinde esasen okumaktanuzak oluşumuz yatmıyor mu? Kahvehanelerini bile kıraathane (okuma yeri) kılarakokumanın önemini kavrayan toplumun yeni nesillerinin okumaktan bu kadaruzaklaşmış olmaları değil mi, canına okunmuş hayatları yaşıyor oluşumuzunsebebi? Hayatımızı ve dünyamızı yaşanılır kılabilmek, dünyanın ve hayatınyazıya geçmiş halini okumaktan geçiyor. “İnsanlar kıyıcıydılarkitaplara kaçtım.” Böyle diyordu Cemil Meriç. Okumak insanın hayatı keşif,çabası, var olmanın anlamını kavrama çabası. Hayatı anlamlı kılma gayreti.Evet, insan okuyarak hayatı anlamlı kılacaktır. Hayatı değerli kılabilmeninyolunu bize sunacak olan anlamlandırılmış okumadır. Niçin okuyacaktırinsan; bilmek için değil, Öğrenmek için değil,yaşamak için okumak. Bilgi ile d/olmak için. Bilgiyi bilince çevirebilmek için. Bilincedönüşmeyen okumanın, hakikate götürmeyen kitabın insanı kafa karışıklığınagötürmekten öte bir işlevi olamayacaktır. Toplum olarak çok azokuyoruz ya da hemen hemen hiç okumuyoruz. Bu yargı çoğumuzun kanıksadığı birdurum artık. Bu durumun birçok sebebi sayılabilir; görsel medya, kitap okumaalışkanlığının olmaması, aile, internet gibi birçok sebep sayılabilir. Buanlamda sorunun; doğru insanın, doğru kitabı, doğru zamanda okuma sorunuolduğunu ifade edebiliriz. Zira kitabın tadına doyulmaz zevkini yaşatacak olan,doğru kişiyi, doğru kitapla, doğru zamanda buluşturabilmekten geçer. Okumak en soylueylemidir insanın. Ve okuyarak uzaklaşırız yakınlığından bunaldığımız herşeyden. Yüreğimizin sıkışıklığından, zihnimizin bulanıklığından, hayatınkalabalıklarından kaçmak için kitaba sığınırız. Hayatın ruhumuzda açtığıyaralara merhem ararız; merhem olur kitap. Kimsesizliğimizde kimsedir kitap,karanlığımızda ışık, sıkıntımızda huzurdur. Hemhal oluruz kitapla; yüreğimiziferahlatır, zihnimizi açar, yol olur, yoldaş olur, arkadaş olur kitap… Kitaba sığınmalı insan, kitabın gölgesine,kitabın huzuruna varmalı, kitaba kaçmalı insan. Her kitap biraz kaçıştır, biraz gitmektir, başka âlemlere açılmaktır.Tanıdık bütün simalardan uzaklaşarak başka dünyaları tanımaktır, bildik herşeyi bir tarafa bırakarak yeni bilmelere yelken açmaktır. Bilgiye araçtır, zihne ilaçtır,zekâya harçtır okumak. Düşünmeye yoldur, karanlıktan çıkabilmek için ışıktırokumak. Huzurdur, sükûnettir ve en asil eğlencedir okumak. Var olmanın anlamınıaramaktır, bilgi ile d/olmaktır. Okumak hayatın merkezine kitabı koymaktır,bazen yangındır, bazen yangından kurtuluş. Kapısı her zaman açık dosttur kitap. Bir de FatmaBarbarosoğlu’nu dinleyelim. “Her kitap bir davettir. Nereye gitmek istiyorsanızoraya davet eder. Sığınaktır, saklanmak istediğimizden koruyor. Aynadır sizigösterip muhafaza eder.” Küçük dünyamızın sıkıntılarından alır götürür kitapbizi başka dünyalara. Her kitapla başka dünyalara temas ederiz, her kitap başkabir âlemle tanışmamızı sağlar. Hayatın her alanındakitapla, okumayla, kütüphaneyle her dem bir ilişkimizin olması gerekiyor.“Okuyun” diyordu Ali Şeriati; “okuyun çünkü mürekkebin akmadığı yerde kanakacaktır.” Evet, okuyor muyuz, kitapla aramız nasıl, kitaba dokunuyor muyuz,kitap hayatımızın neresinde? Bu sorular önemli ve elbette bu sorulara vereceğimizcevaplar…