ŞEHR-İ RAMAZAN MEDRESESİ (9)

Azad günleri! Nasıl geldin, ne çabukgeçtin, aziz Ramazan ayı! Bir güzel muhasebe yapalım nefislerimizi hesabaçekelim: “Tuttuk oruçlarımızı, tutmasına Allah’a sonsuz hamdü senalarolsun!Peki, tuttuğumuz Oruçlarımız bizi tuttu mu,günahlardan, gıybetten,hasetten, dedikodudan, insanların gizli ve mahrem sırlarını deşifre etmektenacaba? Azad günleri de gelip geçiyor, dostlar. Gelin bir güzel muhasebemiziyapalım, kendimizle, yapıp ettiklerimizle yüzleşelim ve Hulusi kalp ileistiğfar edelim! Nasuh bir tövbemiz olsun! Aziz Ramazan ayını uğurlarken; hemenyarın gelecekmiş gibi bir aşk,heyecan ve sevinçle beklemeye duralım… Allah’ın Resulü Hz. Muhammed (s.a.v): şöylebuyuruyor: “Ramazan girip çıktığı halde günahları affedilmemiş olan insanınburnu sürtülsün. Anne ve babasına veya bunlardan birine yetişip de onlarsayesinde cennete girmeyen kimsenin burnu sürtülsün. Ben yanında zikredildiğimzaman bana salat okumayan kimsenin de burnu sürtülsün! (Tirmizi/ Deavat).Hadis kitaplarında, üç âmin ile geçen bu hadisi şerifin birinci uyarısı;Ramazan ayına yani oruca dairdir… Yani, ramazan ayını es geçip, hiçbir mazeretiolmadığı halde oruç tutmayanın, veya tuttuğu halde şuur ve bilincinden uzakolanın, onda kendini Allah’a affettirmeyenin vay haline! Başkabir rivayette, Peygamber Efendimiz (s.a.v), hutbeye çıkarken; birinci, ikincive üçüncü basamakların her birinde Âmin demiş ve namazdan sonra, Sahabelermerak edip bunun hikmetini öğrenmek istediklerinde, Efendimiz (s.a.v): Cebrailbana geldi ve üç madde söyledi bende âmin dedim diye buyurdu! Evet, Ramazan ayırahmet, mağfiret ve affolunma ayıdır. Bu aziz ayda, insanın kendi kendisiyleyüzleşmesi ve kendine çeki düzen vermesi lazımdır. Oruç tutup namaz kılmayan,namaz kılıp mazeretsiz oruç tutmayan; oruç tuttuğu halde, ona buna küfür edenve dilini bir hançer gibi insanların kanından ve harem-i ismetinden çekmeyeninakıbeti ne kötüdür. Bakınız, bilgi ve anlayış rehberi Efendimiz(s.a.v) nasıl ikaz ediyor böylelerini: “Kim yalanı ve onunla ameli terk etmezse(bilsin ki) onun yiyip içmesini bırakmasına Allah’ın ihtiyacı yoktur.” (EbuHüreyre) Başka bir hadiste: “Beş şey oruç ve abdestte hayır bırakmaz: Yalan,gıybet, söz taşıma, şehvet nazarı ile harama bakmak, yalan yere yemin etmek.”(Hz. Enes) HâlbukiRamazan ayı Girdiği zaman: “Cennetin kapıları açılır, cehennemin kapıları kapanırve şeytanlar da zincire vurulur.” (Müslim/ Siyam) diye Efendimizin Ümmetinemüjdesi vardır. Bu müjdenin ikramından nasibini almadan Ramazan ayınıgeçirenler ne bedbaht kimselerdir!Bir daha ki seneye,Ramazan ayında var mıyız,yok muyuz orasını yalnız yüce Allah bilir? Ancak, sıhhat, zaman ve imkânvarken; içinde bulunduğumuz şu cehennemden kurtuluşun son günlerinde, bolcatevbe istiğfar edelim, sadaka vermeye çalışalım, imkânımız varsa,soframızdabirkaç Müslümana iftar ettirelim! Soframızınüstünde bulunan çeşitli yemekleri, başka kardeşlerimizle paylaşalım ki,kaynaşmamızın mayası olsun… Bir birimizle uğraşmaktan vaz geçelim. Çünkü birbirimizle uğraştığımız müddetçe, düşmanlarımızla uğraşmaya zamanımızolmayacaktır. Ve haliyle bu tür davranışlarımız olduğu müddetçe de, Ümmetinbirliği ve kardeşliği sağlanmayacaktır. Samimi ve sadık olmaya gayret edelim,birbirimizi Allah için sevelim, birbirimizin varsa kusurlarını affedelim.Kardeşlerimiz için dua edelim, kin, nefret, haset, münakaşa, boş eleştiri yerine;sevgi, merhamet, şefkat ve kardeşlik elimizi uzatalım… Dünyada,ölümden gayrı; mümkünü olmayan hiçbir şey yoktur. Yeter ki, azim gayret, çabave samimiyet olsun… İçimizi ve dışımızı en ayrıntısına kadar bilen; yüceRabbimizden sakınalım ve emirlerine itaat edelim. Fahri-i Kâinat Efendimizden(s.a.v) başka, şahıslara kayıtsız şartız bağlanmaktan uzak duralım. Unutmayalımki, kayıtsız şartız; takip ve taklit edilmesi gereken tek şahıs, Hz. Muhammed(s.a.v) ‘dır. Ramazan ayının ikram ve bereketinden nasiplenmek için; Resulullah’ın, emir ve nehiylerine kulak verip itaat edelim. “Ramazanın son günlerinisayarken, bu günlerin içinde öyle bir gece var ki; tam bin aydan daha hayırlıolan, Kadir gecesidir. Öyleyse imkânı olan Müslümanların, bu son günleri, camive mescitlerde itikâf ile geçirsinler ki; kadir gecesine denk gelebilsinlerinşallah!Rabbimiz! “Başı Rahmet, ortasıMağfiret ve sonu cehennemden Kurtuluş olan Aziz Ramazan ayının hürmetine;günahlarımızı bağışla. Bizi affet, kusurlarımızı ört ve bizi birbirimizesevdir. Ümmeti Muhammed’i gaflet uykusundan uyandır, hakkı hak bilip hakka tabiolmayı, batıl batıl bilip ondan içtinap etme ferasetini bize bahşeyle… İslam’ınMukaddes beldelerini, şu mübarek Kur’an ayı olan Ramazanı şerif hürmetine;mezhepçi, istibdatçı, ve İslam düşmanlarıyla birlik içinde olanlarıntasallutundan muhafaza eyle. Bir an önce, tuzaklarını başlarına geçir ve üçHarem-i şerifi de Azad eyle. Âmin… Hayırlı iftarlar. 11 Haziran 2018.