İMANIN DEVAMLI KALMASININ SEBEPLERİ

Muhterem kardeşlerim… Bir Müslüman’da, imanın devamlı kalmasının ve bu imanın devam etmesinin, sebepleri, şartları vardır. Efendim; Konu ile alakalı olarak Miftâh-ul-Cennet kitabında deniyor ki: “İmanın, bizde baki, devamlı kalıp çıkmamasının şartı ve sebebi altıdır: 1- Biz gayba iman eyledik. Bizim imanımız gaybadır, zahire, görünüşe değildir. Zira biz, Allahü Teâlâ’yı, gözümüzle göremedik. Lakin görmüş gibi inandık, iman ettik. Bundan asla şüphemiz yoktur. 2- Yerde ve gökte, insanda, cinde, meleklerde ve Peygamberlerde, gaybı bilen yoktur. Gaybı ancak Allahü Teâlâ bilir ve dilediklerini dilediklerine bildirir. Gayb demek, duygu organları veya hesap, tecrübe ile anlaşılmayan demektir. 3- Haramı haram bilip, itikat etmek, inanmak. 4- Helali helal bilip, böyle itikat etmek, inanmak. 5- Allahü Teâlâ’nın azabından emin olmayıp, daima korkmak. 6- Her ne kadar günahkâr olsa da, Allahü Teâlâ’nın rahmetinden ümit kesmemek. Bu altı şeyden birisi, bir kimsede bulunmasa da, beşi bulunsa, yahut birisi bulunsa da, beşi bulunmasa, o kimsenin imanı ve İslâmı sahih değildir.” Sual: İmanı korumak için ne yapmalıdır, bunun için sabah, akşam okunacak bir dua var mıdır? Cevap: Son nefeste Müslüman’ın tevbe etmesi sahih olur. Fakat, kafirin imana gelmesi sahih olmaz. İmanı korumak için her Müslüman, sabah ve akşam, şu iman duasını okumalıdır: “Allahümme innî e'ûzü bike min en-üşrike bike şey-en ve ene a'lemü ve estagfirü-ke li-mâ lâ-a'lemü inneke ente allâmülguyûb.” Sabah duası gece yarısında okumağa başlanır. Akşam duası zevalden, öğleden itibaren başlar. Mürted olduğunu yani dinden döndüğünü, çıktığını inkar etmek de, tevbe olur. SONSUZ AZAPTA KALMAMAK İÇİN Bir kimsenin Cehenneme gitmemesi, sonsuz azapta kalmaması için ne yapması, nasıl hareket etmesi gerektiği konusunda bazı kurallar vardır. Öncelikle her Müslüman’ın birinci vazifesi nefsine uymamaktır. Nefis, insanın en büyük düşmanıdır. İnsanın imanını yok etmek ister. Bundan zevk alır. Allahü teâlânın ve Peygamber efendimizin emirlerinden ve yasaklarından birisinin bile doğru, faydalı olduğunda şüphe edenin imanı gider, kâfir olur. Kâfir, Cehennemde sonsuz yanacak, azap görecektir. Sonsuz yanmanın, azap görmenin ne demek olduğunu insan bir düşünse, korkudan uykusu kaçar, yemekten, içmekten kesilir. Hiçbir dünya zevki gözüne görünmez. Küfrün, inkârın cezası çok ağır, çok korkunç ise de, küfürden ve günahlardan kurtulmak da çok kolaydır. Bunun biricik çaresi, imanını tazelemektir. Bunun da en kolay yolu, her akşam yatarken, üç kere “Estagfirullahel'azîm” okumaktır. Manasını düşünerek okumak lazımdır. Manası; “Ya Rabbi, beni affet” demektir. Allahü Teâlâ, tevbeleri kabul edeceğini vadetmiştir. Yalnız, tevbenin kabul olması için, namaz borcu ve kul hakkı olmaması lazımdır. Bir namaz borcu olan, bunu kaza etmedikçe, tevbesi kabul olmaz. Cehennemde yanmaktan, azap görmekten kurtulmak için, ölmeden evvel namaz borcundan ve kul hakkından kurtulmak lazımdır. Yapılan hiçbir hayırlı iş, insanı bu azaplardan kurtaramaz. İbni Teymiyye ve benzerlerinin kurtarır demesine inanmamalı ve aldanmamalıdır. Bir Müslüman’ın, öncelik olarak Akaidi, yani inanılacak bilgileri düzelttikten sonra, Helal, Haram, Farz, Vacib, Sünnet, Mendub ve Mekruh olan şeyleri, Ehl-i Sünnet âlimlerinin yazdıkları fıkıh kitaplarından öğrenmek ve bunlara uymak lazımdır. Bu âlimlerin üstünlüklerini anlayamamış olan cahillerin çıkardıkları sapık kitapları okumamalıdır. Allah korusun! İtikat edilecek şeylerde Ehl-i Sünnet mezhebine uymayan inanışı olan Müslümanlar, ahirette Cehenneme girmekten kurtulamaz. İmanı doğru olanın ibadetinde gevşeklik olursa, tevbe etmese bile, af edilebilir. Af edilmese bile, azap çektikten sonra, Cehennemden kurtulur. İşin başı, itikadı düzeltmektir. Hâce Ubeydullah-i Ahrâr hazretleri buyurdu ki: “Bütün keşifleri, kerametleri bana verseler, fakat, Ehl-i Sünnet vel cemaat itikadını vermeseler, kendimi harap bilirim. Keşif ve kerametim olmasa ve kabahatim çok olsa, fakat Ehl-i Sünnet vel cemaat itikadını ihsan eyleseler, hiç üzülmem.” Allahü Teâlâ cümlemizi her halükarda dinini doğru kaynaklardan, Hadis-i Şeriflerden, İslam Alimlerinin kitaplarından öğrenen ve iman eden salih kullarından eylesin. (Amin)