CEMİL MERİÇ'İN GÖZÜYLE SAİD-İ NURSİ

"Cemil Meriç, Said-i Nursiyi beğenmezdi diyenlere ithaf olunur!?" Tek bir kelime, nokta ve virgülüne dokunmadan... Said'in müridi, bir havariler ormanı. Yekparece kesif. Ağaçlar kaynaşmış birbirleriyle. Ve bağrından adsız bir uğultu yükseliyor... Bir fırtına rüzgârına benzeyen Nur risalelerinin zaman zaman boğuk, zaman zaman heybetli yankısı. Said, dağ başında vaaz eden bir mürşid. Hor görülenler, her şeyini kaybedenler, mukaddesleri çiğnenenler ona koştu akın akın. Nass'ların yalçın duvarları arkasından geliyordu bu ses, tarihin içinden geliyordu: Kabuğuna çekilmiş yüz binlerce insanı uyandırdı. Bu hayalî insanları o konuştukça gerçekleşti. Yâni, Nurculardan önce kelâm var. O konuştukça, laikliğin kartondan setleri yıkıldı birer birer. Kentle köy, çağdaş uygarlık düzeyi (!) İle Anadolu, tereddütle inanç... karşı karşıya geldi. Nurculuk, bir tepkidir. Kısır ve yapma bir üniversiteye karşı medresenin, küfre karşı imanın, Batı'ya karşı Doğu'nun isyanı. Her risale bir çığlık, şuuraltı nın çığlığı. Zulmün ahmakça taaruzu olmazsa, bu münzevi ses böyle seyhalaşır mıydı? Tanzimat'tan beri her hisarı deviren teceddüt dalgası ilk defa Nur kalesi önünde geriler. Bu emekleyen, bu kekeleyen yığın, devrim yobazları için bir yüz karasıdır. Düşünmezler ki kendi yüz karaları bu. Nurcuları yok farz etmek, gaflet. Nurcular adalarında kendi hayatlarına devam edebilirler. Ama kökünden kopmak kimseye mutluluk getirmez. Aydının görevi fildişi kulesini yıkarak bu mazlum kitleyi muhabbetle bağrına basmak, acısını anlamağa çalışmak. Said Nursi, bir kavga adamı. Yalçın bir irade, taviz vermeyen bir mizaç, tefekkürden çok iman. Said'in kavgası, Yogi ile Komiser'in kavgası. Cemil Meriç 'ın Bu Ülke isimli eserinin 248 sayfasından alıntıdır. Not: bundan sonrası bizim şahsî yorumumuz! Evet, geçenlerde, sosyal medyaya; Cemil Meriç in, Üstad Said-i Nursi'nin karşısında olduğu ve onu beğenmediğine dair bir yazı düşmüştü. Yorum yapmaktan kaçındım ancak, Herhalde Cemil Meriç Said-i Nursiyi iyi tanımamış diye bir not düştüm sadece. Kanaatimiz bizi haklı çıkardı çünkü, Cemil Meriç in, eğer daha önce risaleleri okumuş olsaydım, belki de gözlerimi kaybetmezdim söylediğini okuyunca, Bu sefer de Cemil Meriç daha sonra önceki fikrinden dönmüştür paylaşımlar yapmaya başladılar. Ne ki, Cemil Meriç gibi sağlam bir kumaşın, velud bir dimağın, Said-i Nursi ile ilgili kanaatini öğrenmek isteyenlere, Cemil Meriç in bu ülke eserini okumalarını tavsiye ederiz! Her ikisinede rahmet olsun. Altın her zaman altındır. Bakır da bakır? Bilmem anlatabildim mi? Unutulmamalıdır ki, hükümler ve kanaatler; mevcut hale göre verilir! Yâni, bir insan bu gün eşkiya ama yarın tevbe edip evliya olabilir... Üstad Said-i Nursi, her beşer gibi bazı hataları olmuş olsa da; zira o, gençliğinden beri İslam davasını omuzlayıp ve uğrunda ölümü göze almış bir dava adamı, gerçek bir kahramandır! Onu beğenmeyenler, biraz zaman ayırıp; onun vefat edinceye kadar çektiği çileleri, şehirden şehire sürgün edilişini, defalarca zehirlendiği ve her şeye rağmen; dönemin ceberrut ve zorbalarına boyun etmediğini, islam'ın ve ilmin izzetimi son nefesine kadar savunduğunu göreceklerdir. O camiaya ismen mensub olmadığımı beyan eder, ama hakikatın bu olduğunu, islam davası için tek bir tokat dahi yemeyenlerin; ömrü islam davası uğrunda tükenmiş olan bir âlime bazı nahoş yakıştırmaların bana dokunduğunu şahsen Üstada karşı büyük bir hürmet ve saygı beslediğimi de bilinmesini isterim. Kendilerini ona nispet edip de, ters mecralarda yürüyen sözüm ona bazı çevrelerin yaptıkları; üstadım izzet ve şerefine halel getirmeyeceğini bilmeleri lâzımdır. Örnek istiyenler, onun çileli yaşantısına bakıp kendilerine gelmelerini kardeşçe tavsiyemizdir. Kalın sağlıcakla efendim. 27 Mayıs 2021. Not 27 Mayıs size neyi hatırlatır?