BAHARIN GELİŞİ

Bahar bana Rabbimi hatırlatır. Şöyle ki. Tükenmiş, ölmüş bir doğadan cenneti andıran bir manzara. Aman Allah im! Nasıl olurda kurumuş bir doğadan çeşit çeşit çiçekler. Papatya, gülü, çiçekler açan badem çiçek rengi, şeftalinin çiçeği mi? Ya da ismini bilmediğimiz yerde açan rengârenk çiçekler. Hangisini söylesem. Her rüzgârla birlikte birbiriyle dans eden çiçekler. Hani sonbaharda birlikte yok olmuştu tüm renkler çiçekler. Yegâne güç sahibi adeta onları bir sanduka da tohumlarını sakladı. Ardından en çetin soğuklar geçti üzerinden. Ama hiç biri yok olmadı. Sanki bir uykuya daldılar. Biri haydi uyanın. Bir emirle gelinliğini giymiş her biri. Uyandı her bir yerde. O halde Tabiatta hiç bir şey yok olmuyor. Bir nazenin eliyle saklanıyor. Zamanı vakti gelince yeniden diriliyor. Ey insanoğlu! Her bir ölüm den sonra yeniden bir diriliş var. Tabiatta olduğu gibi. Her bir ameliniz saklanıyor bir çekirdek hafızasında. Cenneti bir baharla bize hatırlatan güç: Bizi gerçek Cenneti de yaşatır ve gösterir. Yeter ki biz Cenneti isteyelim...