RAMAZAN SEVİNCİ

Buakşam inşallah ilk Ramazan gecesini idrak etmiş olacağız. Yarın da oruçluolacağız. Uhrevî büyük fırsatlar ayı olan Ramazan’a bizi kavuşturan Allah’ahamd olsun! Heryıl Ramazan’ın bir iki gün öncesinden “Arabistan’da hilal görüldü!”şeklinde söylentiler dolaşır. Bu söylentileri yayanların amacı Müslümanlararasında ayrılık fitnesi çıkarmak ve aynı gün oruca başlamayı engellemektir. AslındaTürkiye’de ilk defa bu tür fitneleri yıllar öncesinden Feto’cular çıkarmıştı. Hiçbiricraatları doğru görülmeyen Arabistan yönetiminin Ramazan’a başlama kararınedense önemsenip yaygınlaştırılıyor. Oysa onların rasathanesi yoktur,ülkemizde ise rasathanemiz vardır ve çok titiz bir çalışmayla takvimlerimizhazırlanmaktadır. Çoğu kez hilali gördükleri iddia edilen gün, ay ve güneşinberaber battıkları içtima günüdür. Yani akşam güneş battığında hilal da batmışolur. Hilal, battıktan sonra nasıl görülebilir? Halkımızın busöylentilere itibar etmemesi gerekir. Yanımızdadeğeri olan bir büyüğümüzün zahmetli de olsa isteğini yerine getirmek bir zevkyaşattığı gibi, Yüce Allah’ın yüzde yüz bizim maddi ve manevi çıkarımıza olanoruç emrini yerine getirmek de büyük bir keyif ve zevk veriyor. Yaşattığı bubüyük manevi haz ve sevinç orucun zahmetlerini unutturuyor, insanı bambaşka birâleme götürüyor. Allah’ın emrini yerine getirmeden doğan sevinç, hiç birnimetin vermediği bir lezzet veriyor. Bundan dolayıdır ki peygamber (ASV) Recepayına erişince “Allahım, Recep ve Şaban’ı hakkımızda mübarek kıl, biziRamazan’a kavuştur” diye dua etmiştir. İdealleriuğruna yıllarca tutuklu veya hapis yaşayanlar nasıl bir sabır gösteriyorsa,ebedi bir hayat uğruna bir ay nefsin tutuklanmasına sabır göstermek gerekir. Ramazan,gecesiyle gündüzüyle ibadettir. Bu nedenle ona “ibadet ayı” denilmesi gayetmuvafıktır. Gün boyu yeme-içmeyi terk etmek ibadet, akşam vakti “buyurun!” emriverilince yemek-içmek yine ibadettir. Oruç ibadet olduğu gibi, iftar da sahurda ibadettir. Enküçük bir hayırlı amele büyük sevapların verildiği bu kutsal ayda, okunanKur’an-ı Kerim için de büyük sevaplar verilmektedir. Hadis-i Şerif’in bildirdiğinegöre, Ramazan dışındaki zamanlarda okunan Kur’an’ın her bir harfine 10 sevapverilmesine karşın, Ramazanı Şerif’te her bir harfine 100, bazen bin;Ramazan’ın Cuma ve Kadir gecesinde 70 bin’e kadar sevap verilir. Bu nedenle, buaydan azami yararlanmak her müminin hedefi olmalıdır. Orucun sıkıntılarınasabır göstererek Kur’an okumaya ağırlık verilmeli, elden geldiğince hayır vesadaka yapılmalıdır. Ramazanorucu aynı zamanda manevi bir temizliktir. Nefis ve şeytanın bağlı tutulmasıylakötü duygular da zincire vurulmuş olur; kişideki yüksek duyguların hareketineyol verilir. Çekilen sıkıntılar günahlara kefaret olur, insan manevi yöndenarındırılır. Ancak, bu kazanımlar için oruca güzel bir sabır ve çevresinehoşgörü şarttır. Oruçlu olduğu için asabi, her hali sıkıntılı, çevresinetedirginlik yaşatan durumlar ne yazık ki uhrevî kazanımları kaybettirmeye sebepolabilir. Ramazanorucunun hikmetlerinden biri de nefis terbiyesidir. Bir ay boyunca imsaktaniftara kadar nefsin aç ve susuz bırakıldığı bu terbiye sürecinde dikkatedilmesi gereken Ramazan nedeniyle akşamları da nefsi şımartacak adeta nefistenözür dilercesine özel ikramlardan kaçınmaktır. Ramazan dışındaki mutat yiyecekve içeceklerinde değişikliğe gitmeden akşamları sahura kadar nefsi beslemektenziyadeKalp ve ruhu besleyen çeşitli ibadetlere yer verilmelidir. Ramazanorucu İslam’ın beş şartından biri olup farz ibadetlerden sadece biridir. Beşvakit namaz da İslam’ın şartı ve önemli bir farzıdır. Farz namazların ihmal edildiğiya da hepten terk edildiği bir oruç hiç bir mana ifade etmez. Çünkü orucu emreden,namazı da O emretmiştir. Üstelik namaz, oruçtan önce gelir ve ondan çok daharahat ve hafiftir. Hastalar, yolcular, emziren anneler, gücü yetmeyen yaşlılaroruç tutmayabilir ama namaz kılmamak için hiç bir mazeret yoktur, her hal veşartta namaz kılınması farzdır. Bu nedenle oruç tuttuğu halde namaz kılmayankimse, orucundan hiç bir manevi yarar sağlamaz. Namazsız oruç anlayışınınİslam’la bir alakası yoktur. Çünkü İsam’da oruç tutmamanın mazeretleri vardırama namaz kılmamanın hiç bir çaresi yoktur. Ayakta kılamayan oturarak; oturarakkılamayan yatarak, böyle de kılamayan gözle kılar; Bunu da yapamayan kalbindennamaz hareketlerini düşünerek kılmaya çalışır. Nasıl ki abdestsiz namaz olmaz,namazsız oruç da Allah katında geçerli olmaz. Sakınbana,“namaz ayrı, oruç ayrı” demeyin. Her ikisini emreden ve terkedenleri azabıyla uyaran Allah birdir. Ramazan-ıŞerif’in “Ramazan sevinci”ni yaşayan tüm Müslümanlara hayırlar getirmesinidiler, tüm okuyucularımızın Ramazan-ı Şerif’ini tebrik ederim.