MİLLET OLABİLMEK

Hani, milliyetin İslâm idi... Kavmiyet ne! Sarılıp sımsıkı dursaydın a milliyetine. «Arnavutluk» ne demek? Var mı Şerîat’te yeri? Küfr olur, başka değil, kavmini sürmek ileri. Mehmet Akif Ersoy İbn-i Haldun’un asırlar öncesinde söylemiş olduğu; “coğrafya kaderdir” sözü, bugünümüzü, bugünümüzün çıkmazını ve bugünün mecburiyetini ortaya koyar. Sadece coğrafya mı, tarih de bir kader değil midir? Yani zaman ve zemin bizim kaderimizdir. Yaşadığımız topraklar, içinden geçmiş olduğumuz bugün, dünümüz veyarınımız. Ortak zaman ve zemini paylaşan toplumları bir arada tutacak, birbirlerine bağlayacak, bir birlerinin düşmanı olmaktan çıkarıp birbirlerinin umudu kılacak bir unsura ihtiyaç var. Bu kader birliğini sağlayacak olan en önemli unsur ‘millet’ anlayışımızdır. Millet kavramı, hakkında çok değişik tariflerin yapıldığı çok farklı tanımları içinde barındıran bir kavramdır. Herkesin üzerinde anlaştığı müşterek bir tanımı bulunamayan millet kavramı, birçok tariflerle karşımıza çıkar. Kimileri millet kavramını ortak ırk ve dil üzerinden tanımlarken, kimileri ortak bir tarih ve duygu birlikteliği üzerinden tanımlamaya çalışmıştır. Kimisine göre ortak bir coğrafya millet olmak için yeterli sayılırken, kimileri aynı hali paylaşan, aynı anlam ve değer dünyasını paylaşan insanlar olarak tanımlar kavramı. Görüyorsunuz ya kavram birçok yöne çekilebilir bir kavram. O zaman nasıl olacak da ‘millet’ kavramı bu topraklarda yaşayan insanları birbirlerinin umudu kılacak. İslam’ın millet tarifine dönmek gerekiyor. Evet, ulusa,etnisiteye dayanan değil, İslam’ın birleştirici kuşatıcı millet tarifine dönmek. İslam milletinin birleştiriciliğinde buluşmak. Bizi, hepimizi bütün farklılıklarımızla millet kılan ruhun farkına varmak. Yaşadığımız coğrafyanın farkına vararak gidecek başka yerimizin olmadığının, gidecek başka tarihimizin olmadığının bilinciyle yarınımızı birlikte tesis edebilecek bir iradeyi ortaya koyabilecek millet anlayışı. Ayrıştırmayan, ötekileştirmeyen, çatıştırmayan, kimlikleri yok saymayan,asimile etmeyen sahih bir millet anlayışına ne kadar da çok ihtiyacımız var. Bu sahih millet anlayışından kopuş olduğu için bu topraklarda millet birbirlerinden uzaklaşarak, uzaklaştırılarak dizayn edilmeye çalışıldı. Bugün millet tarifi zihinlerde doğrudan etnisitenin,ulusun karşılığı olarak görülüyor ise bu durum sahih millet anlayışından uzaklaşıldığı içindir. Kendi sahih millet anlayışımızı batı(l) millet anlayışı ile sakatladık. Milletin ayrılamaz parçaları olanlar ‘halklar’ olarak görüldü, sonra halkların kardeşliği tesis edilmeye çalışıldı! Oysa milleti halklara bölmekle başlamıştı her şey. ‘Halk’ milleti kovarak başlamıştı işe. Millet idik ‘halk’ olduk, halk olduktan sonra da bir türlü kardeş olamadık, kardeşçe yaşayamadık.Yaşadığımız kısır döngüyü kıracak olan, hakiki kardeşliği tesis edecek olan yeniden İslam’ın millet kavramı ile buluşmak olacaktır. Hepimiz aynı milletin mensuplarıyız; o yüzdenmillet şemsiyesi hepimizin altında özgür ve onurlu yaşayacakları bir alan sunmalıdır. Ortadoğu’nun tek çıkışı vardır millet olmak. Hiçbir ülke,hiçbir kavim ya da etnik yapı tek başına kurtulamayacak. Ne Kürtler, tek başına kurtulabilirler, ne Araplar ne de Türkler, hepsinin kurtuluşu birbirine bağlı. Kürtler adına Kürtler yok edilmek isteniyor, Türkler adına Türkler yok edilmek isteniyor. Kardeşlik yok edilmek isteniyor. Birlik ve beraberlik yok edilmek isteniyor. Sağduyu yok edilmek isteniyor.Dikkatli olmak zorundayız. Hep beraber yok olmaktan kurtulabilmek için hep beraber varolmak zorundayız. Milletin kurtuluşunu esas almayan milleti ayağa kaldıramayacak millete dönmeyecek dönüşmeyecek hiçbir yol bu coğrafyada çıkış yolu olmayacaktır. Milleti inşa etmeden ne Türk olacaktır, ne Kürt ne de Arap. O yüzden milleti inşa etmekten başka çare yoktur. Yeniden millet inşasını, halklar için şifa olabilecek tek reçeteyi bize sunacak olan millettir. Coğrafya kaderdir, tarih kaderdir, milletin mazisi İslam ile yoğrulduğu için çıkış yolu ve yarınımızı bize hayırhah hale getirecek olan İslam milletine ulaşmaktır. Bu bizimkaderimizdir, yaz(g)ımızdır yaz(g)ımızı doğru okuyamazsak yazıklanacağız halimize.Ayaklarımızın altından kayacaktır zemin, zaman hüsrana uğratacaktır bizi. Zeminin ve zamanın ruhunu kavrayarak yarınlara ulaşmamız, millet olarak, milletle olarak mümkün olacaktır. Milletçe ortak bir hedefe sahip olabilirsek, millet olmak gibi bir hedefimiz olursa ancak o zaman tarihe yürüyebiliriz.