KARDEŞ KATLİ

  Alderson’un kitabını karıştırdım biraz. “Osmanlı Hanedanı” isimli. Kardeş katli faslında dikkate şayan bilgiler var. Bilhassa verdiği şemalar çok önemli. Yüksekten bakınca her şey bir iktidar meselesi. Kardeşlerini boğdurmayan padişah yok. Bizans ve İran’da başları kesiliyordu Osmanlı’da ise “keman kirişi” denilen bir kirişle dilsiz cellatlar tarafından boğduruluyordu. Özellikle III. Mehmet tahta geçince on dokuz kardeşini ve bazı hasekileri bir günde öldürterek adeta bir katliam yapmıştı. Nedeni malum, beka-i devlet. Devletin selameti ve geleceği için binlerce insan üstelik çoğu çocuk idam edilebilir. Dini açıdan fetva kotarmak padişahların yapabildiği en kolay şey. Din demek tevil demek. Bu bahsi önceleri Hammer ve inalcık’tan okumuştum. İlmi ciddiyetlerine diyecek yok. Bahadıroğlu’nun konuyla ilgili kitabına yazık insanın harcadığı zamana. Adam Osmanlı’nın yeminli avukatı sanki. Serapa hamaset. Bu ülkede o kadar mürekkep yalamış gafil var ki üniversal düşünebilen entelektüel ve yazar sayısı bir elin parmaklarını geçmiyor.   Her vahşetin dini ve felsefi bir açıklaması var. Siyaset felsefesi açısından normal ama insanlık açısından felaket bir şey kardeş katli. Yeryüzünün bütün toprakları tek bir insanın kanının akıtılmasına değmez diyen Şirazlı Hafız’a kaç kişi kulak veriyor! Aslında kardeş katli tatsız gerçekler, karşı çıkışlar romantik idealler. Tam adalet bu dünyaya göre değil. İyi de bu dünyadan başka bir dünya var mı? Bizce var. Makyavel çok haklı. Olan bitene ayna tutuyordu sadece. İbn-i Haldun daha mı farklı düşünüyordu? Acaba teolojiyi inşa eden ve şekillendiren arkeoloji mi? Başka bir ifadeyle yaşananlar semadan arza doğru bir inzal değil de arzdan semaya yükselen bir talep mi? Eb-u Zeyd, Arkoon, Hasan Hanefi haklı olabilir mi? Göksel hiyerarşiler yeryüzündeki hiyerarşilerin birer uzantısı mı? Çıplak bir nazarla bakınca durum böyle de okunmaya ve anlaşılmaya fazlasıyla elverişli. Düşünmek, en azından düşünmenin hakkını vermeye çalışmak azap gerçekten. Bu zamanda ve belki de bütün zamanlarda en lüzumsuz tartışmalar ilahiyat tartışmaları. Taraflardan hangisi gücü arkasına alıyorsa onun dediği oluyor çünkü.               -Korona Günlükleri'nden-