Tıp ve bilimin başkentiydi! Urfa'daki dünyanın ilk üniversitesi havadan böyle görüntülendi...

UNESCO Dünya Miras Geçici Listesi'nde bulunan dünyanın en eski yerleşim bölgelerinden Harran Ören Yeri, tarihi ve akademik araştırmaları harekete geçiren bir konudur. Harran, tarih boyunca önemli bir merkez olmuş ve bu nedenle birçok ilgi çekici bilgiye ev sahipliği yapmıştır. İşte bu denli önemli tıp ve bilim merkezi olan dünyanın ilk üniversitesinin havadan görüntüleri...

5

İnsanoğlunun keşfetme ve öğrenme duygusu doğduğundan itibaren vardır. İlim öğrenmek, bilgi paylaşmak, farklı alanlara ilgi duymak yüzyıllardır devam etmiştir. Bir kurum altında bilgi öğrenmek, araştırmalar yapmak için üniversiteler kurulmuştur. Bu anlamda dünyadaki ilk üniversite Harran Üniversitesi olarak bilinir. Burada sadece İslam kültürü ve sanat alanında ilerlemelerle yetinilmez. Mantık, geometri, matematik, astronomi gibi alanlarda da çalışmalar yapılmaya başlanmıştır. 8. yüzyıldan itibaren faaliyet gösteren Harran Üniversitesi’nde önemli alimler yetişmiştir.

Harran Üniversitesi'ni tahmini M.Ö. 3. bin yıla kadar uzanan köklü bir geçmişe sahip. Üniversitenin kuruluş amacı, bilim ve eğitim alanında ilerlemeyi teşvik etmek ve bilgiyi yaymak olarak belirlenmiştir. Harran şehri, antik dönemlerden beri bir bilim ve kültür merkezi olarak önemli bir rol oynamıştır. 

Dünyanın ilk üniversitesi olarak bilinen ve bu denli öneme sahip olan Harran Üniversitesi işte havadan böyle görüntülendi...

Hakkında 

Tarihi belgelerden anlaşıldığına göre, Harran adı 4000 yıldan beri değişmeden günümüze kadar gelmiştir. Harran adı Sümerce ve Akatça 'Seyahat-Kervan' anlamına gelen 'Harran-u' dan gelmektedir. Diğer bir görüşe göre de 'Kesişen Yollar' anlamındadır. Antik Kültürünün temsilcileri Sabiiler, Hiristiyanlar ve Müslümanlar, Harran'da büyük bir uyum içerisinde birlikte yaşamışlar, buradaki okullardan dünyaca ünlü alimler yetişmiştir.

Emevi hükümdarı 2. Mervan, Harran'ı devletin başkenti yapmış, Emevilerin Asya bölümü 750 yılında Abbesilere yenilerek Harran da son bulmuştur. Tarihi geçmişi islam öncesine dayanan dünyaca ünlü 'Harran Okulu' Abbasi halifesi Harun Reşid zamanında daha da gelişerek ününü yaymaya devam etmiştir.

İlk çağ Hellenizminin İskenderiye deki bilim ve felsefe okulu dagıtılınca buradaki alimler Hz. ömer zamanında 7.yy.ilk yarısı Antakya ve Harran'daki okullara yerleştiler. İslamiyetten önce varlığı bilinen Harran Okulu, İslami dönemde de ününü devam ettirdi. Harrandaki islam ünüversitesinde Sabiiler, Hristiyan ve müslümanlardan oluşan aydın gruplar vardı ve bunlar araştırmalar yapıyorlardı. Harran okulundaki Sabii alimlerinden büyük kısmı sonradan müslüman olmuştur.

VII. yüzyıl sonrası ile VIII. yüzyılın ilk yarısında harran okulunda tercüme işi hızlandı. İlk çağ yunan bilginlerinin eserleri arapçaya tercüme edildi. harran; yunanca ve süryanice arapçaya yapılan tercümeleri merkezi durumuna geldi. Emevi Halifesi II. Mervan Harran'ı başkent yapınca (744-750) buradaki bilimsel çalışmalar daha da ağırlık kazandı.

1260 yılı başlarında Moğollar tarafından istila edildi. Moğollar kenti ellerinde tutamayacaklarını anlayınca 1271 yılında Harran'ın camiini, surlarını, kalesini yakıp yıkarak kenti tahrip ettiler. Bundan sonra Osmanlı döneminde dahi Harran eski parlak günlerine bir daha dönemedi.

Harran Medreselerinin Etkisi

Harran medreseleri, M.S. 8. ve 9. yüzyıllarda İslam dünyasına antik dünyanın felsefi mirasını aktardı. Bu medreselerde öğrenim için diğer şehirlerden gelen hoca ve öğrenciler, Harran’dan Endülüs’e bilim ışığını taşıdı.

Harran’da Tıp ve Bilim

Harran’da tıp okulu kuruldu, hastaneler inşa edildi ve tıbbi ilaçlar üretildi. Harranlı bilim insanları, çeşitli İslâm akımlarını ve düşünürlerini etkiledi. Harran, Rakka, Bağdat, Şam, Halep ve Endülüs medreselerinde hocalık yapan Harranlı bilim insanları, bilim ve düşünce dünyasında derin izler bıraktı.

Harran Okulunda sürdürülen bilimsel çalışmalar din, astronomi, tıp, matematik ve felsefe olmak üzere beş bölüme ayrılıyordu. Harran’da Orta Çağ’da Nureddin Mahmûd, Hacı Naam Hanım, Şemseddin Şakîr gibi önemli isimler tarafından kurulan medreseler bulunmaktadır. Araştırmacılar, Battani, Sabit Bin Kurra, İbni Teymiyye gibi Harranlı bilim insanlarını anmaktadır. Harran Okulu, tıp, astronomi ve felsefe okulları, mabetler ve özel mekanlar ile medreselerin tümünü kapsamaktadır.

Harran’da Ay Tanrısı Sin Tapınağı Rahipleri, astronomi ve matematik bilgilerini koruyup geliştirdi. Helenistik dönemde, Büyük İskender/Grekçe Kitaplar ve Hermetik Düşünce ile bu bilgiler birleşti. Orta Çağ İslami dönemde ise Harran, Platon, Aristoteles, Hippokrates gibi bilim insanlarının eserlerinin tercüme edildiği bir merkez oldu.

Harran Ulu Cami ve Karaviyyin Üniversitesi

Harran Ulu Cami, etrafındaki medreselerle Karaviyyin Cami’ne benzetilmektedir. Karaviyyin Üniversitesi, İslami ilimlerin yanı sıra tıp, astronomi, mantık, felsefe ve matematik gibi bilimlerin okutulduğu bir merkezdir.

Harran Ören Yeri’nde yapılan kazılarda, Harran Ulu Cami’nin kuzeyinde önemli bir medrese keşfedildi. Çift katlı ve açık avlulu bu medresenin anıtsal kapısı, koridoru ve sığ havuzlu kuyusu tamamen gün ışığına çıkarıldı. Ayrıca, avlu merkezindeki platform, revakı ve revaka açılan tonozlu odaları, eyvanı, mescidi ve öğrenci odaları da kısmen ortaya çıkarıldı. 2019 yılında Harran Ulu Cami’nin restorasyon çalışmalarında, harimin doğu duvarı bitişiğinde eğitim amaçlı kullanılan iki mekân bulundu. Bu odaların Harran Ulu Cami’nin batısında da simetriği mevcuttur.

Harran’ın Eğitim-Öğretim Yapısı

M.S. 717-1272 yılları arasında Harran’da oluşan kurumsal eğitim-öğretim yapısı, M.S. 9.-10. yüzyıllarda zirveye ulaştı. Harran’daki bu yapı, dünyanın ilk üniversitesi olarak adlandırılan Harran Üniversitesi'nin önemini vurgulamaktadır.