Havaların ısınmaya başlamasıyla birlikte Şanlıurfa’da her sene olduğu gibi bu sene de dam palas dönemi başladı. Yaz aylarında sıcaklıklar 45 dereceyi bulurken, yaz geceleri yeniden damlarda canlanıyor. Klimanın yetmediği bu sıcaklarda, asırlık bir gelenek serinliğe açılan kapı oluyor. Damlar ve avlular, yatak odasına dönüşerek yazın vazgeçilmez mekanı oluyor.
YILDIZLARIN ALTINDA SERİN BİR UYKU
Güneş batar batmaz, Şanlıurfalı kadınlar hummalı bir çalışmaya girişir. Evdeki işler tamamlanır, ardından teraslara çıkarılan yataklar özenle hazırlanmış dam palaslara serilir. Bu yataklar, kimi zaman tahtadan, kimi zaman demirden yapılmış, basit ama işlevsel iskeletlerin üzerine serilmiş döşeklerden oluşur. Misafirler bile çoğu zaman bu yıldızlar altında kurulan açık hava yatak odalarında ağırlanır.
KÖY VE AVLULU EVLERDE DEVAM EDİYOR
Eskiden beri süregelen bu damlarda yatma geleneği, özellikle köylerde ve avlulu evlerde hala canlılığını koruyor. Aileler için hem ekonomik hem de serin bir uyku imkanı sunan bu gelenek, aynı zamanda yüzlerce yıllık bir yaşam biçiminin de devamı niteliğinde.
MODERN DAM PALAS TASARIMLARI DİKKAT ÇEKİYOR
Ancak günümüzde sadece geleneksel dam palaslar değil, modern dam palaslar da dikkat çekiyor. Konforu ve estetiği bir araya getiren yeni nesil tasarımlar, bu eski geleneği çağdaş yaşamla buluşturuyor. Şanlıurfa'da yaz demek, dam palas demek. Bu sadece bir uyku düzeni değil, aynı zamanda sıcak yaz gecelerinde bir araya gelmenin, sohbet etmenin ve yıldızların altında huzurlu bir nefes almanın da bir yolu.
UÇAR: DAM PALAS OLMAZSA YAZ BİTMEZ
Şanlıurfa’nın Bozova ilçesinde yaşayan ve yaz aylarında damda dam palasta yatan Hasan Uçar, dam palasın kendileri için ne kadar önemli olduğunu belirtti.
Uçar şunları kaydetti:
“Dam palas olmazsa yaz bitmez. Çünkü sıcak havalarda klima bile yeterli olmuyor, hiç serinletmiyor. Biz ailece yaz gecelerimizi damlarda geçiriyoruz. Misafirimiz gelse bile mutlaka orada ağırlıyoruz, çünkü hem daha rahat hem de daha ferah oluyor. Geceyi serin ve huzurlu geçirmek için en iyi yer orası. Damda olmak, yıldızların altında uyumak, insana başka bir keyif veriyor.”