SANAYİCİLER FAİZSİZ KREDİ İSTİYOR

Yatırımcı ve sanayicilerin Doğu ve Güneydoğu’daki çatışmalardan etkilendiğini belirten MÜSİAD Şanlıurfa Şubesi Başkanı Mehmet Çalışkan, acil olarak b...

SANAYİCİLER FAİZSİZ KREDİ İSTİYOR

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala
Yatırımcı ve sanayicilerin Doğu ve Güneydoğu’daki çatışmalardan etkilendiğini belirten MÜSİAD Şanlıurfa Şubesi Başkanı Mehmet Çalışkan, acil olarak bankaların faizsiz kredi imkanını sunmaları ve sanayicilerin kredi limitlerini yükseltmesi gerektiğini söyledi. (Röportaj: Hüseyin ÖZKAN-İPEKYOL) Dolar, Türk lirası karşısında tarihinin en büyük yükselişini yaşadı. Dolar yükselişini sürdürürken, ekonomisi bıçak sırtında olan Doğu ve Güneydoğu’daki sanayiciler zaten var olan çatışmalı ortam yüzünden bir kez daha karamsar bir tabloyla karşı karşıya kaldı. Manzara böyleyken, Gazete İpekyol olarak Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Şanlıurfa Şubesi Başkanı Mehmet Çalışkan’la, yaşanan ekonomik durumu, sanayicilerin taleplerini, asgari ücretle ilgili düşüncelerini konuştuk. Okuyucularımız açısından sorarsak Mehmet Çalışkan kimdir? Ben Mehmet Çalışkan. MÜSİAD Şanlıurfa Şube başkanıyım. MÜSİAD’ı bir sivil toplum kuruluşu olarak, iş dünyası lideri olarak temsil etmeye çalışıyoruz. Urfa’mızın sanayisine, ticaretine yol vermeye, GAP’ın başkenti olan şehrimizin daha iyi yerlere gelmesi için elimizden geleni yapıyoruz. Türkiye’de bir ekonomik durgunluk yaşanıyor ve dolar hızlı bir yükselme kazandı. Bu durgunluk ve dolardaki yükselişi nasıl değerlendiriyorsunuz? Şimdi bu Türkiye’deki ekonomik durgunluk Türkiye’den kaynaklanmıyor. Ne yazık ki dış güçlerin Türkiye üzerinde ki emelleri, Ortadoğu’yu yeniden dizayn etmeye çalışmalarının bir parçası olarak öncelikle değişik ortamlardan değişik alternatif çökertme sistemlerinden başlayan bir süreç bu. 1980 inkılabıyla hata ondan önce 1960lardaki askeri darbelerle daha sonra Menderes idamıyla başlayan sağ sol çatışmalarıyla devam eden ve devamında da hepimizin bildiği üzeri Alevi-Sünni çatışmalarını karşılaştırarak ve devamında da Gezi olaylarının ve akabinde Ortadoğu’yu bir ateş çemberine çevirip Büyük Ortadoğu projesi emellerinin yansımasıdır. Doların yükselmesi bu son aşamada olmuştur. Ondan önce Türkiye topraklarında gözü olmalarından dolayı Lozan Anlaşmasıyla zaten olayın püf noktası oradan başlıyor. Lozan Anlaşmasındaki yer altı kaynaklarının kullanılmaması engelleri bu Lozan Aşlaması 2023’te bitmesine sayılı günler kala bunun daha da dozunu artırarak Kürt olaylarının karşılamalarını ve Güneydoğu’yu bir Kürt bölgesi olarak ayırıp eyalet haline döndürmek ve ardından da bağımsızlıklarını kazandırmak. Bunu herkes biliyor bunu öncelikle Kürt kardeşlerimiz başka bir şekilde algılayıp ezilmiş millet ezilmiş halk teorisi olarak sahiplenmişlerdi fakat işin gerçek yüzü ortaya çıkınca bu olaylarının böyle olmadığını kimsenin Kürt’ün hakkını savunma düşüncesi olmadığını burada tamamen bir proje parçası olduklarını anlamış oldular ve son yapılan operasyonlarda da belediyedeki HDP’li milletvekillerinin tutuklanması içeri alınması ve buna tepki olmaması bunun göstergesidir. Şimdi doların yükselmesine gelen süre kadar dönemde öncesinde biliyorsunuz 15 Temmuz olaylarında Türkiye’yi ele geçirmeye çalışmaları buna duyarlı halkımız 246 şehit verdi ve kahramanlık destanı yazdılar. Türk halkı hiçbir millete benzemez, özgürlük için vatanı için gözünü kırpmadan canını verdiler. Başarılı olmayan büyük oyuncular başta Amerika, Avrupa Birliği olmak üzeri hepsi önce bir şok yaşadılar ve en son bu oyunun bir parçası oldukları ortaya çıkınca ve elerindeki en son kalan ekonomi oyununu oynadılar. Amaç Türkiye ekonomi durumunu batırmaktı. Tabi bu durum geçici bir olaydır. 15 Temmuz gibi bir oyundur ve halkımızın duyarlılığı ve sayın Erdoğan başkanımızın dimdik ayakta kalması ve bu dolardan çıkın çağrısı yapmasıyla Allahın izliyle bu operasyondan çıkacağız ekonomi durumumuz çok iyi olacak. Vatandaşın doları bozdurması ekonomiyi bir nebze olsun iyileştirecek mi? Artık Türk parasını, Türk Milleti dünyaya kabul ettirecek ve bu konuyla ilgili adımlar atılmıştır zaten. 90 yıldan beri gelen, hata önce Osmanlı sonra Türkiye’yi parçalama projesidir. Türkiye birçok toprağını kaybetmiştir ama artık Türkiye, Türk milleti uyanmıştır buna asla izin vermeyecekler ve hiçbir zaman onardan bir beklentimiz olmayacak ve kendi milli paramızla iş yapacağız. Onlardan gelecek hayır Allah’tan gelsin ve asla geri adım atmayacağız. Şu anda savaş halindeyiz. Elbet yaralanacağız vücudumuzda yaralarda olacak. Hepimiz acı da çekeceğiz. Yinede her zaman dediğimiz gibi en kötü günümüz böyle olsun. Allah daha kötüsünü göstermesin ve biz yolumuzu çizdik. Cumhurbaşkanımız liderliğinde yolumuza devam edeceğiz. İnşallah dünyaya ülkemize hep cumhurbaşkanımız gibi liderler gelir ve Türkiye’yi ayaklandırır ve içimize Osmanlı sevgisi doldurur. Bunun bir örneği de TRT 1’de çıkıyor ve tüm halkımıza Dirilişi izlemelerini tavsiye ediyorum. Yaklaşık 3 yıl önce bir çözüm süreci vardı ve Doğu, Güneydoğu’ya yatırımcılar daha bir istekli gelmeye başlamışlardı. Şu anda ise bölgede bir çatışma hali mevcut. Bu durumda yatırımcının bölgeye gelmesi beklenebilir mi? Çözüm süreci yani aslı çözümsüzlük süreci geçirmekteyiz. Halkımızın iyi niyetli olarak bir göstergesi olarak Doğu ve Güneydoğu’da büyük yatırımcılarımız yatırım yapmaya başladılar ve ‘bu vatan bir bütündür bunun doğusu batısı yoktur’ dediler taşın altına ellerini koydular. Bu emperyalist güçler batı görünümlü olan kanalar bu oyunun tutmadığını görünce çözüm süreciyle ilgili olan bir oyundu ve iş adamlarımız yatırımcılarımız bunlara pabuç bırakmayacaklardı. Yatırımcılarımız tekrardan yatırımlarını devam edeceklerdir. Bu duraklama dönemidir, geçicidir bundan yana kimsenin şüphesi olmasın. Geçtiğimiz ay, Şanlıurfa’daki sivil toplum kuruluşları olarak bir araya geldiniz ve sanayiyle ilgili bir yol haritası belirlediniz. Bu tür girişimleriniz devam edecek mi? Edecek ise nasıl bir geri dönüşüm bekliyorsunuz? Sanayi değişken yerlerdedir amacımız GAP’a sanayi ile aşı yapmaktır. Tarımdan çıkan ürünlerimizi endüstriyel değerlerin sanayiye dönüşmesi ve bir an önce hem sanayi hem tarımın dünya pazarına ulaşması bizim en önemli gayemizdir. Şanlıurfa’mız çok önemli bir coğrafi bölgededir çünkü bölgesel olarak baktığımız zaman Ortadoğu’nun tam göbeğinde olan bir şehiriz. Bunu nerden anlıyoruz? Şanlıurfa bugün Şam, Bağdat, Tahran ve Ankara ile eşit mesafede olan coğrafi bir konuma sahip. Bu da büyük bölgelere, başkentlere aynı noktadan hitap edecek konumdadır. Biz Şanlıurfa’nın, tarımda 7 sanayi bölgesine yön veren bir lideriz. STK’larla işbirliği içerisinde Ticaret Sanayi Odası başta olmak üzere Ticaret Borsası, MÜSİAD, TÜMSİAD, ASKON, Esnaf Sanatkarlar Odası ve Ziraat Odası bu 7 STK’yı biz kendi aramızda bir bağ kurduk ve 3 ayda bir toplanma kararı aldık. Her toplantıda Şanlıurfa’nın sorunlarını dile getirip başlıklar halinde Ankara’dan milletvekillerimizi, sayın bakanımız müsait olduğunda onu davet ederek, Şanlıurfa’nın önemli görevlerde olan mülki amirler, valilikten, üniversite’den, kalkınma ajanslarından ve KOSGEB gibi bürokrasi ile ilgili olan birimlerin başkanlarını davet ederek bu gibi sorunlarımızı onlarla paylaşıp bu sorunların sözlerini aldıktan sonra bir dahaki yapılacak toplantıda nelerin yapılıp yapılmadığını ve yapılmayan projelerin hayata geçmesi için seferber olduk. İlk ayağını kasım ayında gerçekleştirdik. İnşallah 3 ay sonra 2.sini gerçekleştireceğiz. Yıllardır Şanlıurfa’da ‘icraat yok, hareketlilik yok’ mantığını kaldırıp Gaziantep örneğinde olduğu gibi Gaziantep yapıyor Şanlıurfa izliyor söylemlerini çalışmalarımızla ortadan kaldıracağız.Bir dahaki toplantımızda planlanmış projelerimizin hangilerinin yapıldığını hangilerinin yapılma aşmasında olduğunu basınla paylaşıp sonlandırmayı hedefliyoruz. Söylem dediniz de örneğin Urfa için önemli bir fuar alanı da sanırım söylemde kaldı. Fuar alanı ile ilgili çalışmalar bitti. Ticaret Sanayi Odası’nda oluşan sıkıntıdan dolayı bir aksama oluştu. FETÖ soruşturmalarından dolayı Ticaret Sanayi Odası’nın yönetimine kayyum atandı bundan doğan sorundan dolayı bu projemizi Şanlıurfa Büyükşehir Belediye’miz üstlendi kısa süre içinde Şanlıurfa’mız fuar alanına kavuşacaktır. Asgari ücretle ilgili olarak bazı firmaların bin 300 TL’nin altında maaş verdiği iddia ediliyor. Siz bir işveren olarak asgari ücretle ilgili neler düşünüyorsunuz? Asgari ücretin bin 300 TL’nin altına düşeceği ile ilgili yapılan iddialar gerçeği yansıtmamaktadır. Bilakis daha da yükseltilmesi düşünülüyor çünkü bu aradaki derin uçurumun kaybolması gerekiyor. Bin 300 TL ile çalışan vatandaşlarımız köle değil, onların da bakmakla yükümlü olduğu bir ailesi var, onun da bir beklentisi ve bir emeği olduğunu düşünüyorum bahsedilen rakamların altına düşmesi söz konusu değildir. İşveren olarak şu anda acil olarak ne gibi talepte bulunuyorsunuz? Acil olarak yapılması gereken Cumhurbaşkanımızın da yapmış olduğu çağrı bunun üzerine zaten faizlerin indirilmesi birinci önceliğimizdir. İkinci önceliğimiz ise devletimizin Doğu ve Güneydoğu bölgelerine faizsiz kredi vermesi gerekmektedir. Bu konuda devletimiz sanayicimizin elinden tutup uzun vadeli faizini devletin karşılayacağı bir ortam oluşturulması ve anaparanın geri ödenmesi kaydı ile uzun vadeli işletmelerin önünü açmak için faizsiz kredi oluşturulması en önemli husustur. Bankaların da ipoteklerimizin yarı fiyatına düşürmeleri çok kötü etkilemektedir bizim limitlerimiz aşağıya çekilmiş durumda. Devletimiz faizsiz kredinin önünü açarak sanayicilerimize gerçek müteşebbislerimize yardımcı olunmasını diliyoruz. Suriyeliler ile ilgili bir an önce bu Ortadoğu’daki durumların durması ve tekrar oradaki Müslüman kardeşlerimizin Türkiye’ye geçmiş Suriyeli kardeşlerimizin bir an önce yuvalarına dönmelerini ve her şeyin eskisi gibi yerli yerine oturmasını, Türkiye’nin de büyük devlet olarak sanayici bir devlet olarak, Ortadoğu’da gelişmiş bir devlet olarak önümüzün açık olduğunu düşünüyorum. Yeter ki bu sular durulsun Türkiye kendi yolunu çizecektir. Avrupa, Amerika ve diğer emperyalist güçlerden hayır bekleme zamanı değil kendi elimizle kendi başımızı kaşıyacağız. Bunun başka yolu yok, başka Türkiye yok, Türk’ün Türk’ten başka dostu da yok. ---BİTTİ---
SANAYİCİLER FAİZSİZ KREDİ İSTİYOR

İptal

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

0 Yorum

Daha fazla gösterilecek yazı bulunamadı!

Tekrar deneyiniz.