İSTANBUL’UN FETHİ VE SONRAKİ MÜJDELER!

Müslümanlar İslami daveti taşımak için Resul’ün SAV kurduğu ilk İslam Devleti’nden bu yana fetihlere çok önem vermişlerdir. Kur’an ve Sünnet, fetihlere teşvik etmiş ve bazı fetihlerin de müjdesini vererek Müslümanlara ufuk açmıştır. Yaptıkları bu fetihlerle İslam’ı çok geniş coğrafyalara, farklı ırk, renk ve kültürdeki toplumlara taşımışlardır.Bu müjdelerden kimi gerçekleşmiş, kimi de gerçekleşmeyi beklemektedir. Geçtiğimiz günlerde İstanbul’un Fethi’nin Hicri yıldönümünü idrak ettik. 15 Ocak günü, Hicri 20 Cumadel Ula İstanbul’un Fethi Hicri yıldönümü idi. Miladi olarak 29 Mayıs’ta İstanbul’un Fethi’ni kutlamaya alışmış olsak da böylesi İslami bir fethin yıldönümünü Hicri takvime göre kutlamak daha doğru olacaktır. Bu konuda duyarlı olan müslümanlar bu fethi hatırladılar ve andılar. Bu vesile ile biz de fethi, övülen komutanı ve övülen ordusunu anıyoruz. Resul SAV şu Hadisi Şerifi ile müjdeyi vermişti: “Konstantiniyye elbette fethedilecektir. Onu fetheden komutan ne güzel bir komutandır, o ordu ne güzel bir ordudur.” (1) Yine Resul’ün SAV kendisine, bu iki şehirden hangisi önce fethedilecek: Konstantiniyye mi yoksa Roma mı? şeklinde sorulduğunda her ikisini bir arada kullanarak şöyle cevap vermişti: “Evvelâ Hirakl’in şehri, yani Konstantiniyye fethedilecektir.” (2) İstanbul’un fethi müjdesinde övülen komutan olmak için müslüman komutanlar azim ve kararlılıkla mücadele göstermişlerdir. Övülen orduda bir nefer olmak ümidiyle müslümanlar kuşatmalara katılmışlardır.Seksen küsur yaşına rağmen at sırtında İstanbul’un fethi için surların dibine dayanmış ve burada şehid olmuşEyyüb El Ensari’yi buna sevk eden nedenişte bu müjdedir. “Ya, biz Bizans’ı alırız, ya Bizans bizi!” diyerek azim ve kararlılığını gösteren Muhammed Fatih’in derdi ve gayesi bu müjdeye nail olmaktı. Muhammed Fatih, hocası Akşemseddin’denKostantiniyye’ninfethi hadisini öğrendiğinde bu hadisi hiç aklından çıkarmamış ve daha küçük yaşlarda İstanbul’un haritalarını inceleyerek, kendince projeler üretmeye başlamıştı. Resul’e SAV olan sevgisi, göstermiş olduğu azim ve kararlılık ve Allah’ın lütfetmesiyle İstanbul’un Fethi, henüz 21 yaşında olan Muhammed Fatih’e nasip olmuştur.Böylece Fatih, ne güzel bir komutan, ordusu da ne güzel bir ordu olmuştur. Zira kalpleri imanla dolu olduğu, gerekli hazırlıkları yaptıkları ve cihada da sadık kaldıkları için Allah onlara bu azim fethi nasip etmiştir. Kostantiniyye’yi fethetmesinin ardından burasını “İslambol”, yani İslam şehri “Daru’l İslam” olarak adlandırdı ve “İstanbul” olarak meşhur oldu. Sonra Fatih, şehre girdi, “Ayasofya’ya” gitti, burada namaz kıldı ve böylece burası Allah’ın fazlı ve keremi sayesinde cami haline geldi ve Allah’a hamdetti. Ta ki başta İngilizler olmak üzere sömürgeci kafirler ve ajanları Osmanlı’yı yıkıp burada namazı yasaklayıncaya ve burasını insanların ziyaret ettiği bir müze yaparak kirletinceye kadar müminlerin inşa ettiği pak ve temiz bir cami olarak kalmaya devam etti. Gerçekleşen fetihlerle anlaşıldı ki, müslümanlar Allah’ın rızasını gözeterek ve yalnızca Şeri Hükümlere göre hareket ettiğinde Allah, zaferi nasip ediyor. İslamları hayat sahasında tatbik edildiği zaman, İslam ve Müslümanların azametine tüm dünya şahid oldu. İslam, devlet gücü ile var olduğu zaman Persler ve Bizanslılar Müslümanların önünde boyun eğdiler. Yüzyıllarca dünyada birinci devlet konumunda oldular. Ekonomik olarak refah seviyesi en yüksek, suç oranı en düşük, adaletle ün salmış, kardeşliğin ve birliğin eşi benzeri olmayan, huzurlu bir toplum oldular. Allah Resulü ’nün müjdeleri müslümanlarda ufuk açmış, azimlerini bilemiş, hazırlık ve çalışmalarını arttırmıştır. Zorlu zamanlarda verilen bu müjdeler,müslümanlara moral olmuştur. Allah ve Resulü’nün bu müjdelerine iman eden müslümanlar, hep ümitvar olmuşlardır. Müslümanların bazı dönemlerde gerilemiş olduklarını görmüş olsak da, yeniden İslamlarına sarılmaları ve bu vaatlere olan inançları, onların yeniden toparlanmalarına sebep olmuştur. Bugüne geldiğimizde, geri kalmış olan hatta çöküntü de olan müslümanlar için ümit olacak, ufuk açacakKur’an ve Sünnet’in henüz gerçekleşmeyen müjdeleri vardır. Roma’nın fethedilmesi, yeniden İkinciRaşidiHilafet’in kurulması, Yahudilerle savaşılıp onlara galip gelinmesi müjdeleri…Evet, bu üç müjde henüz gerçekleşmedi. Resul’ün SAV metodu üzere Raşid (kamil) bir Hilafet Devleti kurulacaktır. Allah svt, yeniden İslam ile müslümanları iktidar edecektir. İslam, hayatın her alanına hükmedecekve Raşidi Hilafet Devleti dünyada tekrardan birinci devlet konumuna gelecektir. Raşidi Hilafet Devleti’nin kurulmasından sonra, Hilafet ordusu ile gasıp Yahudi varlığı arasında müjdelenen büyük savaş gerçekleşecek, İslam ordusu galip gelecek ve işgalci Yahudiler İslam topraklarından defedilecektir. Batıya hükmetmenin ve dünyada söz sahibi olmanın yolunu açacak olan Roma’nın Fethi müjdesi de gerçekleşecektir. Roma da aynı kardeşi İstanbul gibi fethedilecek ve İslam diyarı olacaktır. Müslümanlar Resul’ün bu müjdelerine iman etmeliler ve imanlarının gereği olarak harekete geçmelilerdir. Nasıl ki gerçekleşen müjdelerde müslümanlar büyük bir inançla, azimle, gayretle çalıştılar ve Allah onlara zaferi nasip etti, bugün müslümanlar da aynı iman, azim ve gayretle çalışırlarsa Allah yardımını gönderecek vezaferi nasip edecektir. Ey iman edenler! Eğer siz Allah’a yardım ederseniz (emrini tutar, dinini uygularsanız),O da size yardım eder ve sizin ayaklarınızı sağlamlaştırır. (3) Ahmed b. Hanbel, BuhariAhmedMüsned’indetahrç etti, Hâkim, ez-Zehebî ve Albâni sahihtir dedi.Muhammed Suresi, 7. ayet