Ağzınız sulanmadı mı? Dahası da var

Şanlıurfa, 12 bin yıllık tarihi ile Türkiye’nin en eski kentlerinden biri. Geçmişten bu yana birçok güzelliği bağrında taşıyan şehir, özellikle yemekleriyle de gastronomi alanında iddiasını sürdürüyor. Yüzlerce çeşit yemeğe sahiplik yapan kentte, özellikle et yemekleri ve sulu yemekler dikkat çekerken, şehrin alternatif yiyecekleri damaklara hitap ediyor. Lolaz (börülce), nohut ve yumurta gibi yöresel lezzetler, diğer yemeklere alternatif olurken, yeni nesilden de patso bu listeye eşlik ediyor. ESNAF TOPRAK: GENÇLER ÇOK BİLMİYOR Lolazın çok faydalı bir yiyecek olduğunu anlatan Abdülkadir Toprak, bu yemeğin Urfa’da özellikle gençler tarafından bilinmediğini belirterek, “Lolazın pek çok faydası vardır ama gençlerimiz pek bilmiyor. Lolaz bu fastfood ürünlerinden çok çok faydalı. Hem tok tutması, proteini yüksektir, faydaları vardır. Yurtdışında Fransızlar bunu salatada kullanırlar. Bizim Urfa kültürümüzde gençler çok bilmiyor” sözlerine yer verdi. ‘FAKİR DEĞİL, ZENGİNLER YİYOR' Lolazın daha çok 40-45 yaş üstü vatandaşlar tarafından tercih edildiğini bildiren Toprak, “Lolaz tat olarak çok güzeldir. Yeşil soğanla, turpla, pul biberle, kına biberiyle, lavaş ekmeğiyle harika bir lezzettir. Lolazı şu anki gençler pek bilmiyor. Yaşı 40-45 üstü insanlar daha çok ilgi gösteriyor. Özellikle fakir yemez, yüksek kesim insanlar yiyor bunları, çok faydalı bir üründür” dedi. AKSU: BİZİMKİ YEREL FASTFOOD Yıllardır “alternatif yemek” sektöründe olduğunu söyleyen Şanlıurfalı Mustafa Hakkı Aksu ise , “Uzun süredir bu gıda sektöründe çalışmaktayım. Daha öncede bu gıda işleri yaptık. Şu anda da gençlere yönelik fastfood üzerine bir işletmemiz var. Genellikle gençlerin tükettiği yiyecekleri sunuyoruz. Bizimki daha çok yerel fastfood. En baş kalemlerden biri olarak patso geçiyor. Sosis, hamburger, tost ara aperatif yemeklerdir bunlar. Bunlarda daha çok döner ve ciğer gibi yerel halkın tercih ettiği yemeklerin dışında. Bizim müşteri profilimiz daha çok öğrenci ağırlıklıdır” ifadelerini kullandı. ‘2 NEDEN: ALTERNATİF OLMASI VE BÜTÇE’ Alternatif yemeklerin son yıllarda gösterdiği artışı 2 nedene bağlayan Aksu, “Bunu iki şekilde değerlendiriyorum. İlki alternatif ara yemek diğeri de bütçe. Burada bizim verdiğimiz yemek 3 buçuk TL. Öğrenci de zaten ekonomik olarak sıkıntılı durumda. 3 buçuk TL harçlık bize ayırıyor, diğer kalan kısmıyla da içecek ve yiyeceklerine ayırıyor. Zaten 10 TL'den fazla yiyecek alan öğrenciler yok” sözlerine yer verdi. ‘BİZE HAFTADA 2 GÜN GELSİNLER’ Öğrencilerin sık tüketmesinin sağlıklı olmadığını ve dikkat edilmesi gerektiğini kaydeden Aksu, “Öğrencilere haftanın 2-3 günü tüketmek yeterli olabilir. Çünkü niyetinde bu tür kızartma çok tüketildiği zaman sağlık açısından da problem yaratabilir. Biz bunu birazda espri yoluyla da öğrencilerimize iletiyoruz. Fastfood zaten normalde de çok sağlıklı bir yemek çeşidi değildir. Bununla ilgilide Milli Eğitim'in yaptığı çalışmalar var. Özellikle okul kantininde bu tür kızartma türü fastfood yiyecekleri yasaklıyorlar. Bizde bu konuda bize her gün gelmeleri istemiyoruz. Bize haftada 2 gün gelseler yeterli” diye konuştu. YAZGAN: UNUTULMUŞ LEZZETLERİ CANLANDIRMAK Nohut, lolaz ve yumurtayı Urfalılara sunan esnaftan biri olan Emel Yazgan ise, unutulmaya yüz tutmuş lezzetleri canlandırmak istediklerini belirterek, “Urfa'nın eski unutulmuş sokak lezzetlerini canlandırmak adına, lezzetlerimizi tekrar getirmek üzere ocakbaşı formatına pek uymasa da çalışıyoruz. Yeni neslin bu tür tatları öğrenmesi ve geçmişe eski nesli götürmek için bu standı kurduk. Börülce buradaki ismiyle lolazın, nohut dürümünü yaparak yeni neslin fastfooddan uzak, sağlıklı beslenmesi açısından elimizden geleni yapıyoruz” sözlerine yer verdi. ‘BU LEZZETLER YENİ NESLE YENİK DÜŞTÜ’ Genellikle yaşlı kesimin tercih ettiğini ve gençlerin bilmediğinden dert yanan Yazgan, "Genellikle 40 yaş üstü, eski nesil tercih ediyor. Çünkü bu lezzetlerle büyüdük. Ama bu lezzetler yeni nesil fastfoodlarına yenik düşüyor maalesef. Gençlerimiz lolaz, börülce dediğimiz zaman bilmiyor. Gençler ilk etapta denemek istemiyorlar. Ama bugün gerçek bir beslenme sistemimiz yok. Çünkü zaman, kısıtlamalardan dolayı aperatif bir şeyler atıştırıyoruz. Ama bunlar hem besin değeri yüksek, hem tok tutuculuğu var ondan dolayı tanıdıkça sevmeye başladılar” diye konuştu. ‘ASLIMIZA DÖNMEMİZ LAZIM!’ Alternatif yiyeceklerde fiyatın her kesime hitap ettiğini belirten Yazgan, “Fiyatlarımız dürümlerde 4 lira. Kalite var, temizlik var daha ne olsun. Gençlerimizin aslına dönmesi lazım. Ayaküstü bir şeyler atıştırayım değil. Çünkü şimdi gençlik sınav stresiyle, koşuşturmayla aşırı yorumluyor. Bizde gençlere bu şekilde destek verelim dedik. Özellikle lolazı ve nohutu bir gün suda bekletip ondan sonra 2-23 saat nohutta, 15 dakika lolazda bir pişirme evresi var” açıklamasında bulundu. ‘GENÇLERİ FASTFOODDAN UZAK TUTUN’ Gençlerin sağlıklı yiyeceklere yönlendirilmesi gerektiğini vurgulayan Yazgan, “Nohutta protein değeri yüksek. Kış ayında olduğumuzdan dolayı baklagillerin daha fazla kullanılması gerekmektedir. Börülcenin salatası, kuru fasulye gibi yemekleri de yapılmakta ama biz dürümünü yapıyoruz. Gençleri fastfooddan içinde ne olduğunu bilmediğimiz şeylerden uzak tutmaya çalışalım” diyerek sözlerine son verdi. Mustafa PAYIK-Özlem DİKMEN/İPEKYOL