URFA’DA GENÇ BİR ŞEHİD; İBRAHİM EDHEM HOCA

Cumhuriyeti kuran laikler,sanıldığı gibi halkın desteği ile değil,halksız ve halka rağmen jakoben (tepeden inmeci) bir şekilde rejimlerini kurdular. C...

URFA’DA GENÇ BİR ŞEHİD; İBRAHİM EDHEM HOCA

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala
Cumhuriyeti kuran laikler,sanıldığı gibi halkın desteği ile değil,halksız ve halka rağmen jakoben (tepeden inmeci) bir şekilde rejimlerini kurdular. Cumhuriyeti ilan edip ve ardından Hilafet’i kaldırmaları ile kendilerine bir halk oluşturma gayretlerine giriştiler. Kendilerini halka zorla kabullendirmek verejimlerine sahip çıkacak bir halk ortaya çıkarmakiçin her türlü baskı, işkence, dayatma ve idam yolunu seçtiler. Cumhuriyetin ilanından sonra kurulan İstiklal Mahkemelerinde binlerce âlimi ve laik düzene karşı çıkanları yargılayarak idama gönderdiler. Kılık kıyafet kanununa uymadıkları, medreselerde ders verdikleri, irticai faaliyet gösterdikleri ve Şeyh Said kıyamına destek verdikleri gibi bahanelerle birçoğunu zalimce idam ettiler. 22 yaşındayken idama gönderilen İbrahim Edhem Hoca da bu âlimlerden biriydi. Genç vaiz İbrahim Edhem Hoca’nın hayatı hakkındaki bilgiler yargılama esnasında verdiği bilgilerden derlemiştir. Buna göre; zengin, Ankaralı GençoğullarındanDedezâde Hüseyin Efendi’nin oğlu olan Vaiz İbrahim Efendi 1903 yılında Ankara’da doğmuştur. Ailesinin teşvikiyle küçük yaşta hafız olur. Medreselerde İslami ilimler okuyup 20 yaşında icazet alarak vaiz olur. Gayretli ve heyecanlı bir kişiliğe sahip olan genç hoca, yaptığı coşkulu vaazlarla toplumu etkilerdi. Cumhuriyetin ilanıyla, değerlerinden hızlıca uzaklaşan müslüman toplumu uyarıyor, özellikle kadınların giyim ve tesettürlerinin uygun olmadığı üzerine vaazlar veriyordu. Bu maksatlı vaazlar vermek için şehir şehir dolaşıyordu. Halep, Şam, Diyarbakır, Urfa, Malatya, Maraş ve İzmir’e gitmiştir.Fatih ve Ayasofya gibi büyük camilerde ve gezip durduğu bu şehirlerdeki merkezi camilerde vaazlar veriyordu. Müslüman halkı batılılaşmaya, ecnebi kültüre karşı uyarıyordu. Şapka, dans, batılı tarzda giyim kuşam gibi topluma yerleştirilmeye çalışılan durumlara sertçe karşı çıkıyordu. Mevcut hükümetin derhal bunları yasaklaması gerektiğini söylüyordu. 3 Mart 1924’te Hilafet’in kaldırılmasından sonraHilafet’in ilga edilmesini vaazlarında sert bir şekilde eleştiriyordu. Laikliği savunanlara karşı çıkıp müslüman halkın da laiklere karşı birleşmesini ve sert bir dille karşı çıkmasını nasihat ediyordu.İbrahim Edhem Hoca genç yaşında cesurca, kimseden korkmadan Hakkı haykırıyordu. Her tarafta olduğu gibi İzmir’deki vaazlarına halkın rağbet göstermesinden sonra vaazlarını risale halinde bastırmaya karar vermişti.“Hayat-ı Beşer ve İslamiyet’te Ahlak ve Kadınlarda Tesettür” kitabı İstanbul’da Matbaayı Osmani’de kendi parasıyla beş bin adet bastırdı ve dağıttı. Gerek vaazlarından gerek çıkardığı kitapçıktaki fikirlerinden dolayı dönemin resmi ve rejim taraftarı gazeteler tarafından topluca saldırıya maruz kalarak karalanmaya çalışılıyordu. İbrahim Edhem Efendi yargılanacağını gazeteden öğrenir. Verdiği vaazlar ve çıkardığı kitapçık nedeniyle yargılanır.23 Kasım 1923 günü Beyazıt camiinde kürsüde verdiği vaaz sırasında yaptığı konuşmanın “halkı tahrik edici” olduğu ihbarı üzerine İbrahim Edhem, ikindi namazından sonra vaaz verdiği caminin kapısında tutuklanır.7 Ocak 1924’te karar verilir ve 1 yıl hapis ezası ile cezalandırılır. 43 günlük bir hapisten sonra af çıkar ve İbrahim Ethem Efenditahliye edilir. Hapisten çıktıktan sonra kaldığı yerden devam eder. İzmir, Konya, Adana, Mersin, Antep, Besni, Elazığ, Malatya, Diyarbakır ve son olarak Urfa’ya gider. Bu defa Şark İstiklal Mahkemesi peşini bırakmaz. En son Urfa’da Halilür Rahman Camiinde verdiği vaazdan sonra camiden çıkar çıkmaz tutuklanır. Eli kanlı, İslam ve müslüman düşmanıŞark İstiklal Mahkemesi, İbrahim Edhem Hoca hakkında dava açar. Davanın ilk mahkemesi İstanbul Fındıklı’daki Meclis-i Mebusan binasında, ikincisi ise Temmuz 1925’te Urfa Lisesinde gerçekleşir. Laik rejime karşı çıktığı, Hilafet’i savunduğu, toplumu bu konuda örgütlediği, Şeyh Said’in kıyamının destekçisi ve faili olduğu gerekçesiyle 6 Temmuz 1925’te idama mahkum edilir. Şeyh Said’in idamından bir hafta sonra,7 Temmuz 1925 günü Urfa’da henüz 22 yaşındaki İbrahimEdhem Efendi darağacına gönderilir. İdam edilen İbrahim Edhem Efendi Şanlıurfa Bediüzzaman mezarlığına defnedilir. Mezarlığın doğu kapısında girişte bulunan kabri, bugün müslümanlar tarafından ziyaret edilmektedir. Hafız, vaiz İbrahim Edhem Hoca kısacık hayatına şehadeti hak edecek amelleri sığdırabilmiş. Genç yaşında toplumu fesattan kurtarma ve ıslahı için şehir şehir dolaşabilmiş. Büyük bir ferasetle toplumu bozan unsurların laik düzenden kaynaklandığını görebilmiş. Zorba rejime rağmen korkmamış, susmamış, konuşmuş. Bugün bu fesad, çöküntü, dünyaperestlik, batılılaşma, ahlaksızlaşma maalesef ki daha da artmış durumda.Kıbleler batı, ilahlar heva, korkular dünya, kaygılar meta olmuş maalesef.İbrahim Edhem Efendi, bugün herkes için bir örnek. İlim ve cesaretle hak sözünü söylemekte âlimlere, genç yaşta Rabbinin rızasını kazanma azminde gençlere, ilmiyle amil olması ile de tüm müslümanlara örnektir. Rabbim şehadetini kabul etsin.
URFA’DA GENÇ BİR ŞEHİD; İBRAHİM EDHEM HOCA

İptal

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

0 Yorum

Daha fazla gösterilecek yazı bulunamadı!

Tekrar deneyiniz.