BÜYÜSÜ BOZULMUŞ DÜNYA

Her şey bizi dönüp dolaşıp şu soruya götürüyor: Modernlik kavramı, akılcılaşmayla ya da daha şiirsel olarak söylemek gerekirse dünyanın büyüsünün bozu...

BÜYÜSÜ BOZULMUŞ DÜNYA

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala
Her şey bizi dönüp dolaşıp şu soruya götürüyor: Modernlik kavramı, akılcılaşmayla ya da daha şiirsel olarak söylemek gerekirse dünyanın büyüsünün bozulmasıyla özdeşleştirilebilir mi? Hem baskıcı, hatta totaliter ilerlemeciliklerin, hem de daha az ömürlü bir şimdiki zamanın içinde tükenen, gelişmenin toplumda ve doğadaki hasarlarına kayıtsız kalan bir tüketim toplumunun egemenliğinde geçip giden bir yüzyılın sonunda karşı-modernist eleştirilerden de ders çıkarmak gerekir. Sosyoloji tarihinde otoriter simalardan birisi olan MaxWeber, modern insanın ortaya çıkışı ile, yaşamın büyüsünün bozulması arasındaki ilişkiye işaret eder. Bu bağlamda modern dünyada hayat, daha çok aklın ilkeleri üzerine kurulmuş ve geleneksel toplumdaki ‘doğal insan’ modernleşme süreci ile akılcı bireye dönüşmüştür.Weber, Nietzsche’nin iyi bir analizcisi olmuş, modern toplumun doğasına iyimser değil, Nietzsche’nin ilan ettiği ‘Tanrı’nın ölümü’nün izinde, dünyanın büyü bozumu dediği kavramın sosyoloğudur. Bu bakımdan 19. Yüzyıl Almanya’sının özgürlüğünden hareketle içinde bulunduğu dünyayı anlamlandırmaya çalışan Weber, modern toplum düşünürü olarak bilinir. Modern asrımızda insan, kendisini tanımlayan en önemli özelliği olan aklın ve eleştirel gücün uzağına düşmeye başlamıştır. Birey, aklından koparılmıştır. Aklını başkaları işletmeye başlamıştır. Bu çerçevede birey, kendine ve çevresine yabancılaşmıştır. Toplum olarak adeta taptığımız modernlik söylemi bize akıl tutulması yaşatmaktadır. İnsan aklı yaratılış gereği araştırmaya, öğrenmeye odaklı iken, bu özelliğinden koparılıp kendisi bilinmez olmuştur. Modernleşme adı altında robotlaşan birey, sosyal yaşamda akıl tutulması yaşamaktadır. Özellikle teknolojinin kölesi haline birey, kendi özüne dönmeli ve gündelik hayatın tuzaklarına düşmemelidir.ErnstBloch’un deyişiyle, düşünmek sınırları aşmak demektir. Ama öyle ki, mevcut olanı gasp etmeden, onun üzerinden atlamadan…
BÜYÜSÜ BOZULMUŞ DÜNYA

İptal

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

0 Yorum

Daha fazla gösterilecek yazı bulunamadı!

Tekrar deneyiniz.