Reklam Alanı

HIRSIZLIK VE GASP

Reklam Alanı
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala
Reklam Alanı
Muhterem Kardeşlerim… Hırsızlık, büyük günahtır. Kitap, sünnet ve icma ile haramdır. Hırsızlık yapan cezalandırılır. (Maide 38) Hadis-i Şerifte de, “Sizden öncekiler, nüfuzlu biri hırsızlık yapınca, serbest bırakırlar, güçsüz biri hırsızlık yapınca, ona ceza verirlerdi. Bu yüzden helak oldular” buyuruldu. (Müslim) Hırsızlık, kendisi büyük günah olduğu halde, başka büyük günahların da işlenmesine sebep olabilir. Katillik, malının çalınmasıyla mağdur duruma düşenin dininin dünyasının zarara uğraması gibi. Çalınmasaydı o malın hayır işlerinde kullanılacak olması, dolayısıyla buna engel olunması, mesela vakıf malının çalınması bu günahı daha da artırır. Başkasının malını izinsiz almak “Gasbedilmiş veya emanet olarak bırakılmış malı, parayı kullanmanın, bu mal ve para ile ticaret yapmanın, kazanç elde etmenin dinimiz açısından hükmü nedir?” konusunda Hadîka’da el afetlerinde deniyor ki: “Başkasının malını ondan izinsiz, zorla almaya, Gasbetmek denir. Gasp, haram olduğu gibi, gasbedilen malı kullanmak da haramdır. Başkasının malını izinsiz alıp, kullanıp, sonra geri vermek, malda ayıp ve kusur hasıl olmasa bile, haram olur. Kendisine emanet olarak bırakılan veya gasbettiği malı, parayı ticarette veya başka yerde kullanıp da, bundan kazanç sağlamak caiz değildir. Kazandığı şeyler de haram olur. Bunu fakire sadaka olarak vermesi lazım olur. Birinin malını, parasını şaka olarak da alıp saklamak haramdır. Çünkü, böylece, başkasını üzmüş oluyor. Başkasına eziyet vermek haramdır.” Bir kimse malınızı çalsa, kapınızın önüne kuyu kazıp sizin kuyuya düşmenize, bir yerimin incinmesine sebep olsa, gıybet ve iftira etse, siz de bu kimsenin size böyle kötülüklerini olduğunu hiç bilmeseniz, bu kişi size gelip, “Senin bana hakkın geçmiş olabilir, bildiğin bilmediğin bütün haklarını bana helal et” dese, siz de, “Bütün haklarımı helal ettim” deseniz haktan kurtulur, helal etmiş olursunuz. Ücretle satılan müzik CD’lerini veya dinî yazıları, herhangi bir kitabı bilgisayarımıza internetten izinsiz ve ücretsiz indirmenin günahı olmaz. Ancak, indirilen şeyin kendisi günahsa, mesela müstehcen görüntü veya müzik ise, indirilmesi de günahtır. Dinî yazıları ücretle satmak çok günahtır. Bir yazının internetten kopyasını almak, bir kitaptan fotokopi çekmek gibidir. Bir kitabın fotokopisini izinsiz çekmek, Hanbelî mezhebinde caiz değilse de, Hanefî mezhebinde caizdir. Kanunî yönden suç olanlar varsa, suç işleyip cezaya çarptırılmak da dine aykırı olur. Allahü Teâlâ, hiçbir şeye muhtaç değildir, hem de çok merhametlidir. Kendi hakkını affederse, mülkünde, şânında bir artıp eksilme olmaz. Ama kul, öyle değildir, pek çok şeye muhtaçtır. Mala mülke düşkündür, cimri ve aşağıdır. Hakkını almak ister. Onun için kul haklarını önce ödemeli. Kul hakkı ödenince, hem Allahü Teâlâ’nın bu konudaki emri yerine getirilmiş olur, hem de kul borcu ödenmiş olur. “Bir Müslüman, Müslüman arkadaşı çok içiyor diye, arkadaşının iyiliğini düşünerek içkisini dökse, o içkinin fiyatını ona ödemesi gerekir mi?” hususunda iki kavil vardır: Çalgıları, içki şişelerini kırmak, yani güç kullanarak Emr-i Maruf yapmak yalnız devletin vazifesi olduğu için, başkası kırarsa tazmin eder, yani öder. Başka bir kavildeyse ödemez. Fakat kanunen suç olan, tepkiye, fitneye sebep olabilecek işlerden uzak durmalı. Kanunen suç olacak şeyleri işleyip cezaya çaptırılmak ve böylece zarara uğramak dinen de caiz değildir. (İbni Âbidin, Hadika) Mesaiyi aksatmak Bazı çalışanlar internette veya basında ilginç gördükleri şeyleri başkalarına da gönderiyorlar. Bunlara bakayım derken mesailerini aksatıyorlar. İşlerini yetiştirmek için acele edince de, baştan savma gibi oluyor. Bundan dolayı vebale giriliyor. İnsan, yapması gereken işlerini bitirdikten sonra, bunlara da bakarsa mahzuru olmaz. Ancak devamlı o işlerle uğraşanın, işini aksatmaması imkânsızdır. O tip işler, insanın daha çok hoşuna gittiği için, önce onlara bakıp, zaman kalırsa, esas vazifesi olan işine baktığı için mahzurlu olur, mesaisinden çaldığı için günaha girer. Misafirler, misafirliğe gittikleri dairenin kapısı önüne ayakkabılarını çıkarıyorlar. Kapı önünden de ayakkabılar çalınıyor. Ev sahibi, bu ayakkabıları ödemek zorunda değildir. Baba evladını, hoca talebesini terbiye etmek için eliyle ve hafif vurabilir. Yumrukla vuramaz. Yüzüne de vuramaz. İş yaptırabilmek için dövmek yerine, tesiri olacak başka cezalar vermelidir. Bir kişi, çalıştığı özel iş yerinin izinsiz alıp kullanması haramdır. Yerine fazlasıyla bedeli konsa, işlenen günah affolmaz. Tevbe etmek ve mal sahibiyle helalleşmek gerekir. Allahü Teâlâ, cümlemizi Kendisine layık Kul, Habibine layık Ümmet eylesin. (Amin)
HIRSIZLIK VE GASP
Reklam Alanı

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

İptal

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

0 Yorum

Daha fazla gösterilecek yazı bulunamadı!

Tekrar deneyiniz.