Reklam Alanı

HEDİYELEŞMEK

Reklam Alanı
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala
Reklam Alanı
    Muhterem Kardeşlerim… Hediyeleşmenin önemi büyüktür. Peygamber efendimiz, insanların birbirleriyle ilgilerini kesmemesi ve irtibatlarının kopmaması için hediyeleşmeyi emreder, hediyenin, alanı sağır ve kör ettiğini bildirirdi. Yani hediye sayesinde hediye verenin kötü sözlerini duyamaz, kötü işlerini göremez olur.   Hadis-i Şeriflerde buyuruldu ki: “Müsafeha edin, müsafeha kini, kırgınlığı giderir. Hediyeleşin, çünkü hediye, sevgiyi artırır, düşmanlığı giderir.” [İbni Asakir] “Hediyeleşin, çünkü hediye, aradaki muhabbeti artırır.” [Beyheki] “Hediyeleşin, çünkü hediye, dostluğu artırır, kini, düşmanlığı giderir.” [Taberani, Ebu Nuaym] “Talep etmeden verilen hediyeyi kabul edin!” [Hakim] “İstemeden verileni alın! O, Allahü Teâlâ’nın gönderdiği rızktır.” [Beyheki] “Hediyeyi reddeden, Allahü Teâlâ’nın verdiğini reddetmiş olur.” [Ramuz] “Davete icabet edin, hediyeyi reddetmeyin!” [Buhari] “Hediye, Allahü Teâlâ’nın gönderdiği güzel bir rızktır. Hediyeyi kabul edin ve karşılığında daha güzelini verin!” [H.Tirmizi] “Hediye verene, siz de hediye verin! Eğer verecek bir şey bulamaz iseniz, onun için dua edin ki hediye karşılıksız kalmasın!” [Nesai]   Şimdi bazı gayrı meşru işler yaptırmak için hediye adı altında rüşvet veriliyor. Hediye verenin böyle bir art niyeti olmadığı biliniyorsa, verilen hediyeyi geri çevirmek uygun değildir.   Hazreti Âişe validemiz, muhtaç bir kadının hediyesini kabul etmeyince Peygamber Efendimiz, “O kadın muhtaç olsa da, hediyesini kabul edip ona daha fazla bir şey vermeliydin” buyurdu. Sahabeden bir zat da, verilen hediyeyi kabul etmeyip, “Ya Resulallah, birinden bir şey alanda hayır yok buyurduğunuz için almadım” deyince, Peygamber Efendimiz buyurdu ki: “O isteyerek alınan şeylere mahsustur. İstenmeden verileni alınız!” [İ. Malik]   Verilen hediyede bir art niyet yoksa, mutlaka almalı ve karşılığında az çok bir şey vermelidir! Bir şey veremeyen kimse ise, hediye verene dua etmelidir! “Bunu bana falanca verdi, Allah ondan razı olsun” demelidir! Hadis-i Şerifte buyuruldu ki: “İnsanlara teşekkür etmeyen, Allahü Teâlâya şükretmemiş olur.” [Tirmizi]   Hediye, muhakkak bir mal vermekle olmaz. Selam vermek ve faydalı bir şey söylemek de hediye olur. Hadis-i Şeriflerde buyuruldu ki: “Mümini sevindireni Allahü Teâlâ sevindirir.” [İbni Mübarek] “Bir arkadaşın hidayetini artırıcı veya onu tehlikeden kurtarıcı bir söz söylemekten daha iyi hediye olmaz.” [Ebu Ya’la] “Hediyenin en iyisi, hikmetli bir sözü öğrenip birine öğretmektir ki, bu da bir yıl ihlaslı ibadet etmekten daha sevaptır.” [İbni Asakir] “Seferden dönerken, çoluk çocuğunuza yararlı bir taş da olsa, hediye getiriniz.” [İ. Asakir] “Kim sadaka verirken, sevabını Müslüman ana-babasının ruhuna hediye ederse, verdiği sadakanın sevabı, onların ruhuna gideceği gibi, sevabından hiçbir şey eksilmeden kendine de yazılır.” [Taberani]   Bir Hadis-i Şerifte de, “Arkadaşını seven, sevdiğini ona bildirsin” buyuruldu. (Hakim) Sevgiyi, hediye ile bildirmek, dili ile bildirmekten daha kolay ve daha önemlidir. Bir arkadaşa, “Seni seviyorum” demek zor olabilir veya yanlış anlaşılabilir. Birine hediye vermek seni seviyorum demenin bir başka şeklidir.   Selamın, yardımın ve hediye vermenin zamanı yoktur. Hadîs-i Şeriflerde; “İnsanlar, kendilerine iyilik edenleri sever” ve “Hediyeleşiniz, sevişirsiniz” buyuruldu. Hediyenin en kıymetlisi, en faydalısı, güler yüz ve tatlı dildir. Herkese karşı, dosta ve düşmana, daima güler yüz ve tatlı dil göstermelidir.   “Bir kimse, ben ölünceye kadar evim senin olsun veya ben ölürsem senin, sen ölürsen benim olsun diyerek hediyeleşmek” konusu ile alakalı olarak İhtiyâr kitabında deniyor ki: “Ömrî denilen hibe caizdir. Yani, ömrün boyunca evim senin olsun deyince, öldükten sonra ev, sahibine, sahibi ölmüş ise, vârislerine geri verilir. Rukbî denilen hibe, batıldır. Yani, sen ölürsen benim olsun, ben ölürsem senin olsun diyerek evini birisine vermek batıldır. Her biri, ötekinin ölümünü beklediği için, rukbî denilmiştir.   “Hediye edilen bir şeyi, alan kimsenin kabul ettim demesi mi gerekir, bir de bir kimse alacağını, bir başkasına hediye edebilir mi?” konusunda da Fetâvâ-yı Bezzâziyyede deniyor ki: “Bunu sana hediye ettim dese, o da kabul ettim demeyip onun yanında alsa, yahut almayıp, kabul ettim dese sahih olur. Falancadaki alacağımı sana hediye ettim, ondan al derse caiz olur.”   Allahü Teâlâ, cümlemizi Kendisine layık Kul, Habibine layık Ümmet eylesin. (Amin)
HEDİYELEŞMEK
Reklam Alanı

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

İptal

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

0 Yorum

Daha fazla gösterilecek yazı bulunamadı!

Tekrar deneyiniz.