DOĞRULUK BİR DURUŞTUR

Hakkın ve hakikatin kaynağıdır doğruluk. Olduğun gibi görünmektir. Güneşin önünde diz  çüküp, varlığını tüm gür sesimizle tüm aleme ilan etmektir. Her sözün, doğruluğunu araştrıp, yanlıştan ayırıp, varlığını gün gibi ortaya koymaktır. Bir duruştur. Doğru olmak ve doğruyu söylemek. Günü kurtarmak  adına, binbir surata girmeye gerek yoktur. Mümin, asla yalan söylemez. Asla yalana sarılmaz. Yalancının yanında asla durmaz. Çünkü yalancı ile gezen ya yalancı olur ya da münafık olur. Münafık ise, ne bu dünyada ne de ahirette rahat eder. Doğru insan ise, hem bu dünyada kazanır hem de ahirette. Doğruluk, bir yöneliştir. Peki neye? Elbette Haka yönelmek. Onun yolundan gidenlerle, dost olmaktır. Onun sevdalıları ile kol kola girip bu dünya sürgününü tamamlamaktır. Bu dünya sürgününde, asla savrulmadan güneş gibi durup, tüm insanlığa hizmet etmektedir. Evet güneş te bir yıldızdır, ama diğer yıldızlar gibi gün ağardığında kayıp olmaz. Varlığını asla bir başka yıldıza bağlamaz. Kendi varlığını gece ve gündüz devam ettirir. Doğru insan da her daim, her yerde her ahval da varlığı hissettirendir. Belki, Dünya için ahiretini satanlarla yol yürümez. Belki, sahte yüzler ile, Hak mücadelesi yaparken, sırtından hançerlenir. Ama ve lakin asla o, kaybetmez. ÇÜNKÜ onu sevenler, Hem Hak tır hemde hak ın yolcularıdır. Hep hayırla yad edilir. Onun makamı gönüller de  olur. Gönüller, onun arka bahçesi olur.