TARİHSEL ARKA PLANI AÇISINDAN ŞANLIURFA

Bir şehir kültürel değerleriyle birlikte tanındığında insanlara daha yakından görünür ve daha kıymetli bir hal alır. Bu açıdan değerlendirecek olursak...

5
Bir şehir kültürel değerleriyle birlikte tanındığında insanlara daha yakından görünür ve daha kıymetli bir hal alır. Bu açıdan değerlendirecek olursak ilk buğday tarımının yapıldığı, ilk üniversitenin inşa edildiği, üç semavi dinin filizlenmesine kucak açan ve ateşin Hz. İbrahim’i yakmadığı Peygamberler şehri dediğimiz Şanlıurfa aynı zamanda efsanelerin şehridir. Bir kültür taşıyıcısı olarak şehirler insanlığın daha doğru bir ifadeyle milletlerin, var olduğu andan itibaren bugüne kadarki maddi ve manevi birikimin bir hasılasıdır. Sosyolojinin büyük ismiMaxWeber,Ekonomi ve Toplum adlı eserinde şehirlerin sadece beton yığınlarından ibaret olmadığına vurgu yapar. Weber’e göre bir bölgenin şehir statüsünü elde etmesi için üretimin olması ve buna ek olarak da üretilen ürünlerin satışı için pazar yerlerinin olması gerektiğini ifade eder. Bu anlamda Şanlıurfa tarihi geçmişi, coğrafi konumu itibari ile ticari İpekyolu’nun üzerinde olması Doğu ile Batı arasında önemli kavşak bölgesinde yer almaktadır. Çin’den başlayarak Anadolu ve Akdeniz aracılığıyla Avrupa’ya kadar uzanan İpekyoludünyaca ünlü bir ticaret yoludur. Bir ticaret güzergâhı olmasının yanı sıra fikirlerin, dinlerin, orduların ya da farklı kültürlerin ve bu kültürel deneyimleri aktaran bilginlerin ve gezginlerin takip ettiği bir yol olmuştur. Tüm bu özellikleri içinde barındıran bu yol insanlık tarihinde çok önemli bir yeri vardır. Tarih boyunca dünyanın en verimli topraklarına sahip olan Şanlıurfa, bu özelliği ile bir tarım şehri olmuştur. Şehrin bu kapasitesini göz önünde bulunduran dönemin iktidarı GAP’ı uygulamaya sokmuş ve Atatürk Barajı sayesinde Şanlıurfa’yı tarım ve sanayi şehri yapmıştır. Şanlıurfa’nın Örencek Köyü yakınlarında yer alan ve dünyanın bilinen en eski tapınağı olan Göbeklitepe; T biçiminde 10-12 dikilitaş yuvarlak planda dizilmiş, araları taş duvarlarla örülmüştür. Bu dikili taşların birçoğunun üzerinde insan, el ve kol, çeşitli hayvan ve soyut semboller, kabartma ya da oyularak betimlenmiştir. Bu yönüyle dünyanın bilinen ilk tapınağı olarak kayıtlara geçen Göbeklitepe, Şanlıurfa’nın dünya ölçeğinde tanınan bir sembolü oldu. Bu anlamda Göbeklitepe, 2011 senesinde UNESCO tarafından Dünya Kültür Mirası Geçici Listesi’ne alındı. 2018 yılında ise daimi listeye girmeyi başardı. Tüm bu gelişmelerin ardından Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, 2019 yılının ‘Göbeklitepe Yılı’ olarak ilan edildiğini açıkladı. Dünya tarihinin seyrini değiştiren ve önemli birmiras olarak kabul gören Göbeklitepe, son restorasyonun ardından yine Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından ziyarete açıldı. Şanlıurfa, çok tanrılı inançların yanı sıra birçok peygamberi bağrından çıkarmış, birçok peygamberin uğrak yeri olmuştur. Hz. İbrahim, bu topraklarda doğmuş, Hz. İsa bu kenti kutsamış ve bu açıdan kent, İnançlar Diyarı ve Peygamberler Diyarı olarak anılmıştır. Özellikle şehir Hz. Eyyub ve Hz. İbrahim peygamberler ile özdeşleşmiştir. Şanlıurfa, tarihi Harran Üniversitesi’nden yetişen birçokâlimin görüşleri ve eserleriyle Batı Uygarlığının oluşumuna büyük katkı sağlamış bilimde, felsefede ve sanatta modern Batı düşüncesini kayda değer oranda etkilemiştir. Günümüzün en büyük sorunları arasında yer alan ve toplumların yüzbinlerce yıllık tarihi kazanımlarını yok eden kültürel yozlaşma şehir ve toplum kimliğini geri döndürülmez bir şekilde yok etmektedir. Bu anlamda şehirlerin tarihsel mirasını keşfetmek sadece arkeologların işi değil aynı zaman genç nesillerin bilmeleri ve yaşatmaları ile mümkündür. Tarihi öğrenmek ve iyi araştırma yapmak söylemine Nietzche’nin deyişiyle, “iyi bir çukur araştırıcısı olmak gerek” çünkü tarihi şehirler, şifrelerinin çözülmesi gereken işaretlerle kaplıdır.