KİTAPLARIM ARASINDA

Bir yazar için kitaplarından bahsetmek en zor şey. Benim dünyam çoğunlukla kitaplarım. Kitaplarım benden daha gerçek. "Ruhumun Masalı Şehr-i Urfa" ilk kitabım. Basmak için önce büyükşehir belediyesi söz verdi. Aradan aylar geçti çıt yok. Telefonlara kimse cevap vermiyor. Sonra sağolsun gelenek yayınları bastı. İlk göz ağrım, ilk sevincim, ilk çocuğum. İlk kitabın duygusu çok farklı gerçekten. İsim Mustafa Kutlu'ya ait. Yazıların hepsi Dergâh Dergisi'nde çıkan yazılar. Geleceğe kalacak kitabın bu demişti bana. Sonra çeşitli çevrelerden çok renkli sitayişler geldi. Nasipse yakında üçüncü baskıya girecek.  İkinci kitabım "Entelektüel Yalnızlık." Kitaptan anlayan bir dost "elimden gelseydi uluslararası bestseller arasına alırdım" demişti. Başka bir kadirşinas yorumcu "tavsiyeye değil, vasiyete layık" demişti. Bir yazar için bunlar çok hoş ve ümit verici intibalar. "Ezeli Mağluplar" üçüncü kitabım. Bilhassa üslup itibariyle çok takdirlere ve övgülere mazhar oldu. Sadık Yalsızuçanlar usta hiç beklemediğim ve ummadığım çok nefis bir kapak yazısı kaleme aldı. Senai Demirci kitabı okuduğunu, çok beğendiğini ve yakında kitapla ilgili bir değerlendirme yazısı yazacağını söylemişti ama altı yıl geçti aradan, yazı yazılmadı hala.  Dördüncü kitap "Hakikatin İzinde." İz yayınlarından çıktı. Geçenlerde kıymetli bir ağabey aradı ve bu kitabı senden başka kimse yazamaz, muhteşem bir kitap demişti. Belki de taltif makamında söyledi bunları. "Yetim kitabım" diyorum buna. "Arafta Bir Entelektüel Dücane Cündioğlu" beşinci kitabım. En sansasyonel kitabım bu diyebilirim. Macerasını biliyorsunuz az çok. Dücane'nin cevabını, intibalarını. Keşke diyorum kitapta vardığım hükümlerde yanılsaydım. Hazretin düşünsel sergüzeştini gördükçe yanılmadığımı üzülerek görüyorum. Aslında onun yerine Cemil Meriç üzerine bir kitap yazmayı düşünüyordum ama kısmet olmadı.  Altıncı kitabım "Korona Günlükleri." En sevdiğim kitabım. Ruhumu keyfimce kağıda döktüğüm tek eserim belki de. İki buçuk aylık zorunlu inziva döneminin mahsulü. Yazarken yaşıyordum çoğu zaman. Yazıdan çok yaşıyordum daha doğrusu. Beklediğim ilginin yüzde birini bile gördüğünü söyleyemem. Ama büsbütün ümitsiz değilim çünkü çok has bazı sadık okuyucularının olduğunu biliyorum. Yedinci kitabım "Mustafa İslamoğlu Eleştirisi." İslamoğlu ile alakalı vakti zamanında kaleme aldığımız yazıların bir araya getirilmesinden ibaret. Mahkeme süreci, takipsizlik kararı falan filan. Hiç değmedi bence. Eleştiri için her şeyden önce o eleştiriye layık olmak gerekiyor. Aylardır kitap yurdu'nda "tükendi-satış yok" diyor. Yayınevine soruyorum kitapların yarısı duruyor diyor. Anlamadım. Kitap Yurdu'nu arayıp satışı durdurmuş olabilirler. Yazmasaydım üzülmezdim dediğim tek kitabım. Geleceğe kalır mı, sanmıyorum.  Sekizinci kitabım "Düşünen Düşer." Ama basılmadı henüz. Yıllardır yayınevlerinde sürünmeye devam ediyor. Bakalım talihi nasıl olacak, yüzüne gülümseyen olacak mı? Aslında neyi kaybettiklerini bilseler yayınlamak için yarışa girerler. Yazık ki adamların tek meselesi para. Son olarak kitaplarımızı alıp okuma zahmetine katlanan bütün okuyuculara en kalbi teşekkürlerimi sunuyorum.