TUZ KOKUNCA NE OLUR?

Toplumsal çöküş yanlışın doğru olarak müşteri bulmasıyla başlarmış. Sayalım bakalım; ·         Bizden olana iltimas ve kayırma normal olur. ·         Liyakat değil sadakat esas olur. ·         Verilen söz tutulursa şaşırılır. ·         Güçlünün yaptığı haksızlık hak sayılır. ·         Taziyelerde, fakire, kuru merhaba denilir, tefecinin arabası taziye evinin önünde karşılanır. ·         Torpili olan yeni din görevlisine istediğin yeri seç denir, otuz yıllık İmama git dağ başında yap denir. ·         İzin gününde namaz kılmayan, ticaret için her türlü usulsüzlüğü yapan adam imam olur. ·         En çok vergi kaçıran en iyi muhasebeci olur. ·         Basın ile sözleşme yapılıp maaşa bağlanır. ·         Saat 9.30- 10 da mesaiye gelmek normal olur, kapıda kendisini bekleyene rüyanda mı beni gördün denir. ·         Sahipsizin en basit işinde bile para(teberrü) alınmadan encümen kararı verilmez, güçlü olana 2 günde kararın hazır, gel al denir. ·         Online sınava paralel monitörlerle girilir, herkes yapıyor deyip kendini kandırır. ·         Yurt dışı veya özel okullardan para ile diploma alınır, paraşütle makam sahibi olunur, bilgisizliği gizlemek için vatandaş süründürülür. ·         Fakirin 80 gr. altınına göz dikilir, zenginin milyonlarca dolarlık gayrimenkulüne zekât düşmez denilir. ·         Evden sürülen emekliler için parkların yeşili yok edilip camiler dikilir, bununla da öteki taraf garantilenir. ·         Görev tanımında olmamasına rağmen Belediyeler milletin parasıyla cami yapar, yaptıkları cami ilk depremde hasar görüp kapanır. ·         Danışman adı altında kızağa çekilip en yüksek maaşlar alınır, niye emekli olmuyorsun diye sorulunca iş versinler yapayım denilir, üst yönetim de yedirtmiyorum diye caka satar. ·         Fakire nerden buldun, zengine, güçlüye helal olsun denilir. ·         Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olanların sözü dinlenir. ·         Geçmişinin hesabını veremeyenler kanaat önderi yapılıp insanların geleceğine karar verdirilir. Devamı? Saymakla biter mi sizce…