BOŞ ŞEYLERDEN YÜZ ÇEVİRMEK

Kur’an-ı KerimMüminun suresinde kurtuluşa eren müminlerin taşıması gereken sıfatlarınıaçıklamıştır. Bunlardan biri de boş şeylerden yüz çevirmektir. Üçüncü ayette: “Onlarki boş şeylerden yüz çevirenlerdir” buyurmaktadır. Buna göre müminleranlamsız, boş şeylere ilgi duymazlar, onlardan kaçınırlar. Mümin olmanınağırbaşlılığı ve vakarı içinde bulunmaları gerekir. Ayette “lağv”tabiriyle ifade edilen kelime, faydasız, anlamsız her şeyi kapsamaktadır.Ayrıcanamazın ciddiyetini bozan ve “mekruh” tabir edilen hususlar da “Lağv”kavramının işaretlerindendir. Hakkında herhangi bir yasak bulunmayan amadünyaya da ahirete bir faydası bulunmayan her şey bu kavramın kapsamıiçindedir. Müminlik vakarı bu tür faydasız söz ve fiillerden uzak durmayıgerektirmektedir. Kültürümüzde “zamanöldürmek” şeklinde ifade edilenve oyalamaktan başka herhangi bir özelliğibulunmayan sözler ve davranışlar anlamsızdır ve terk edilmesi müminliğingereğidir. Birinci sıfatolarak “namazı huşu içinde kılanlar” ifadesinin hemen sonrasında “boşşeylerden yüz çevirme”sıfatının belirtilmesi, namazdan sonra en önemlihususun bu olduğunu ortaya koymaktadır. İlk etapta önemsiz gibi görülen busıfatı aslında çok önemli kılan bir yönü bulunmaktadır. İnsanda inanç vekabiliyetleri oranında söz ve davranışları derecelendirmeli olarak önem vermehissi vardır. Boş şeylere ilgi duymak ve ilişiğini kesmemek, zamanla boşşeyleri insan zihninde önemli duruma getirir. Bunun sonucu olarak da önemlişeyler, önemden düşer, insanın bakışında önemsiz olur. Yani önemlilerleönemsizler kişinin ilgisi karşında yer değiştirir. Önemli şeylere önem verme,önemsizlerden yüz çevirme alışkanlığı kazandırılmazsadoğru olmayan bir önemsıralaması zihnine yerleşir. İnsanda bulunanbakış açısıyla, kabullendiği her şeye aynı önemi vermesi mümkün değildir.Mutlaka bir önem sıralaması meydana gelir. Bu nedenle Dinin önemsiz gördüğühususlardan müminlerin kaçınması gerekir ki, önemsiz şeyler önemli vevazgeçilmez hususların yerine geçmesin. Dikkat edilirse,oyun ve eğlenceyi önem sırasında en başa koyan kimseler namaz, zikir gibi dindeçok önem verilen ibadetlere ilgi duymamaya başlarlar. Oysa bir mümin içinnamazdan daha önemli bir hakikat yoktur. Boş şeyler müminin hayatına girdiğitaktirde en fazla namazı zedelemektedir. Böylece huşu’ içinde namaz kılmak olanilk vasıf tahribata uğramış olur, namaz terk edilmese bile namazın huşu’ vasfıyitirilebilir. İnsanın zihinselbakışı, gözlerle bakışı gibidir. Nasıl ki, iki göz ancak bir noktaya bakar veöyle görür,bir anda iki farklı noktaya bakamaz ve göremez; insanın önem bakışıda böyledir.Yani insan zihni, bir anda farklı iki şeyi aynı derecede önemligöremez. Gerçekte önem verilmemesi gereken bir şeyi önemli gördüğünde, mutlakaönemli olanı da önemsiz sırasına koyar. Bir ekintarlasında yabancı otlara çok önem verilirse, ekinler zarar görecektir. Çapagibi bir işlemle temizlenmezse zararlı otlar, ekinlerin kuruyup kaybolmasınabile yol açar. Bu nedenle verimli ve kaliteli ürün için, yabancı otlardantemizlenmeli, ekine, çapa, gübre ve sulamayla destek verilmelidir. İşte insanınzihni de bir tarla gibidir. Hem dünyada, hem ahirette ürün almak için gerekenönemli faaliyetlerin alanıdır. Önemsiz ve boş şeyler ise, tarlada kendiliğindençıkan zararlı otlar durumundadır. Bunlar temizlenmelidir ki asıl önemli fikirve faaliyetler gerçekleşsin. Unutulmamalıdırki müminin toplumsal bir ağırlığı olmalıdır. Lüzumsuz şeylerle ilgilenmeyi adethaline getiren bir mümin, toplumsal saygınlığını kaybedeceği gibi, İlahisaygınlığını da kaybeder. Bu nedenle Allah müminintaşıması gereken sıfatlardan ikincisi olarak boş şeylerden uzak durmasıgerektiğini bildirmiştir. Önemsiz şeylerikendilerine meşgale haline getirenler bile, bilgili, saygın ve toplumundeğerini kazanmış kimsenin bu tür önemsiz şeylerle uğraşmasını istemezler.