BÜYÜK FELAKET

Zilleti kabul etmekten daha büyük bir felaket yoktur. ABD, devam eden ve 22 ülkeyi kapsayan BOP’a devam etmekte.BOP bitmedi. BOP, her ne kadar Büyük Ortadoğu diye adlandırılsada; Büyükİsrail Projesidir. Bunu ABD, artık açıkça dile getiriyor. İsrail’edirenebilecek ve onun etrafındaki tüm ülkeler parçalanarak veya kuşatılarakpasifize edilecek. Netenyahu, Suudi Arabistan’dan İsrail’e dönen Trump’ahitaben Kudüs’ten Riyad’a uçmak ne güzel bir hayal tarzındaki açıklamalarınınulaşımla ilgili olduğu söylenemez. Suudi, dün de böyleydi. Körfez ülkeleri de. Neticede batı,bu ülkelerin başına birer aile bırakmış, onlar adına petrolleri işletmekteler.Gelirleri, silah anlaşması olmasa da onlara akmaktaydı, akacaktı. Müslümanlar 1948'de İsrail'in kurulduğu günü nakbe (büyükfelaket) olarak adlandırılmış ve her yer almaktadırlar. İsrail'in kuruluşu Müslümanlar için zillet sayılmış ve büyükbir felaket olarak tanımlamıştır. Büyük felaketin ilk yıllarında onurlu izzetliinsanlar, ülkeler de vardı. Onlar, bu felakete karşı koydular, savaştılar.Düşmanlarını yenemediler ama onları rahat da bırakmadılar. Kendileri de rahatetmediler, rahat davranmadılar, çareler aradılar. Yenildiler ama bu yenilgi göreceli bir yenilgiyi. Aslındahiç yenilmemişlerdi çünkü tanımamışlardı düşmanı, teslim olmamışlardı. Buradakalabilirsiniz, sizi tanıyoruz, yenildik, kabul ediyoruz, dememişlerdi.Demediler, hep direndiler; çıplak elle, yalın yüreklerle, çocuk generallerle,taşlarla direndiler. Hep umutluydular, asla teslim olmadılar. Esas yenilginin,savaşı kaybetmek değil; teslim olmak olduğunu bildiler, bu bilinci bilediler,aksinin zillet olduğunu söylediler, izzetliydiler, direnenler hala da öyleler. Yıllar Sonra daha büyük bir felaket yaşandı. Düşmana karşıdirenmenin, günün birinde mutlaka bir sonuç getireceğinin netleşmesi ile aynızamana denk geldi neredeyse bu felaket. Gerçi, ilk büyük felaket, İsrail’i tanımakla aynı mahiyettebir felaketti ama bu defa farklı. Sadece tanımak ve teslim olmak değildi,sadece ilişkiler kurmak, ticaret yapmak değil de onun safında geçmekti, onunsafına geçmek ve onun safına giremeyenlere savaş açmaktı. Şimdi böyle bir felaketle, böyle bir manzarayla karşıkarşıyayız ve bu açıkça ve küstahça planlanıyor, tezgahlanıyor ve dilegetiriliyor. Trump'ın ilk ziyaretiniz Suudi Arabistan'a yapması veardından İsrail ziyareti, yapılan anlaşmalar, belirlenen hedefler. Her şey ayanbeyan ortada. Terörün, terörizmin ana hamileri, ana kaynakları, bu haydutdevletler, bölgemizde yeni savaşların fitilni ateşleme niyetlerini açıklıyor veTürkiye’yi de bu aşağılık plana destek olmaya davet ediyor. Türkiye direndikçede; Suriye’de vaya başka alanlarda onu sıkıştırıyor… Bölge ülkeleri, ABD’nin insani ve hukuki olmayan bu planlarınakarşı uyanık olmalılar. Terör demek; ABD, İngiltere, İsrail, Suudi Arabistan demek.Kimin terörü nasıl desteklediği, kullandığı ortada. ABD, Filistin’de neredeyse her gün 15-16 yaşlarında bir gençkızın kurşunlandığını, yeni yerleşim yerlerinin hızlanarak devam ettiğini,açlık grevindeki Filistinli mahkumları gündeme getirdi mi? Bombaladığı Yemen’de, insanların, ambargolardan ve savaştandolayı nasıl kırıldığını, her on dakikada bir çocuğun açlıktan öldüğünü dilegetirdi mi? Suriye saldıkları teröristlerin ABD ve Batı tarafındanaçıkça desteklendiğini dile getirdi mi? Suriye terk eden milyonlarla ilgili bir çözüm önerisindebulundu mu? İsrail, Suudiler değil de; Filistinliler mi terörist oldu?Bunun için mi “Müslümanlar” kılıç oyunu oynuyor ve ordu kuruyor. Büyük İsrailiçin mi? Size ve sizden insanlık adına beklentide olanlara/sizidestekleyen ve sizlerle yola çıkanlara binlerce kez lanet olsun!