AKRABA ZİYARETİ

İslamiyet, akrabalığa büyük önem vermiştir. Ayet ve hadislerde akraba haklarını gözetmekten çokça söz edilir, akrabalık bağlarını koparanlar şiddetle eleştirilir. Yüce Allah Akraba ziyaretini kendi kutsi rahmetine izafe ederek, “Sıla-i Rahm” adıyla ifade buyurmuştur. Akrabalık sosyal hayatın en tatlı, en güzel unsurudur. Ziyaretleşmelerle akrabalık bağları ve samimiyeti güçlenir, bu da aralarındaki sevginin artmasını sağlar. Sevgi ve içtenlik artınca da birlik ve beraberlik oluşur; bir vücudun azaları gibi kopmaz bir bağlılık meydana gelir. Böylelikle Kur’an’ın toplumdaki hedefi olan birbirini kontrol etme, hakta ve sabırda tavsiyeleşme, danışma ve dayanışma gerçekleşir. Toplumdaki bütün akrabalar bu tarz üzere bulundukları zaman, düşmanlarını korkutucu bir güçlülük kazanırlar. Fertlerin gerek Allah’a karşı, gerekse de birbirlerine karşı görevlerinde kusurlar en aza indirgenmiş, dünya ve ahirette mutlu bir hayat elde edilmiş olur. İşte İslam’ın akrabalığa büyük önem vermesinin bir sırrı budur. Akrabaların sürekli aynı minval üzere birbirlerine bağlılık içinde olmaları, sık sık ziyaretleşmeleri hayli zordur. Şeytanın düşmanca kışkırtması başta olmak üzere, çeşitli dünyevi meşgaleler, düşünce, fikir ve ilgilerin farklılıkları, çıkar çatışması, gerçekte değer ifade etmeyen küçük sorunların bazılarının gözünde büyütülmesi gibi nedenlerle akrabalık ilişkilerinde aksaklıklar yaşanır, ziyaretleşmeler kesilir ve akrabalar birbirlerinden uzaklaşırlar. Yüzyüze görüşme kesilirse, zamanla içten de bir soğukluk meydana gelir. Buna işaret etmek üzere, “gözden ırak olan gönülden de ırak olur” sözü darb-ı mesel olmuştur. Kur’an-ı Kerim, akrabalık bağını koparanların lanetlendiğine dikkat çekmiştir: “Demek siz iş başına geçecek olsanız, memlekette fesat çıkaracak ve akrabalık bağlarını keseceksiniz, öyle mi? İşte onlar, Allah'ın lânetlediği ve kulaklarını sağır, gözlerini kör ettiği kimselerdir.” (Muhammed, 22-23) Peygamber (ASV) da “Sıla-i rahmi kesen, cennete giremez” buyurmuştur. (Buhari, Edeb, 11.) Çeşitli nedenlerle zayıflayan, akrabalık bağlarının yeniden güçlendirilmesi, ziyaretleşmenin yeniden sağlanması için bayramlar önemli bir fırsat sunmaktadır. Bayram için kullanılan “îyd” kelimesi de “ziyaret” anlamındadır. Yemin ve adaklara sadık kalmayı, mutlaka gereğini yapmayı emreden ve bu konuda titizlik gösteren Peygamberimiz (ASV) akraba ziyaretini terk etmeye yönelik yapılan yemin ve adaklarla ilgili olarak şöyle buyurmuştur: "Kişinin malik olmadığı şeyde, Allah'a isyan konusunda ve sıla-i rahmi (akraba ziyaretini) kesmekte; yemin de nezir de yoktur (bunlara sadakat gösterilmez).” (Ebu Davud, Eyman ve Nüzur, 12,Hadis no: 3274) Günümüzde Avrupa medeniyetinin etkisiyle akrabalık bağlarının iyice zayıflaması sonucu bayramlarda bile ziyaretleşmelerin yapılmadığını görüyoruz. Bayramlarda akraba ziyaretleri yerine, hiçbir tanıdığın olmadığı tatil ve turistik beldelere gitmek daha çok ilgi görmeye başladı. Bu durum gittikçe memleketimizde de yaygınlaşıyor. Toplumumuzun İslamî selameti için tehlike arz etmektedir. Avrupaî bu hayırsız uygulamadan vazgeçilmeli ve hiç olmazsa bayramlarda akraba ziyaretleri aksatılmamalıdır. Akrabalık büyük bir mutluluk veren bir güzelliktir; akrabalık sevgisi fıtridir. Ancak bunun ziyaretlerle güçlendirilmesi gerekir. Beş parmağın beşi bir olmadığı gibi, akrabaların hepsinden aynı tavır ve davranış beklenmez. Düşünceler, ilgiler, huylar, zevkler farklı farklıdır. Herkesin kültür ve bilgi düzeyi de farklıdır. Bu itibarla akrabalar arasında zaman zaman bazı tatsızlıkların yaşanması doğaldır. Ancak büyüklerin, daha kültürlü ve daha makul düşünenlerin buna aldırmaması, kusurları görmezden gelmesi, akrabaları bir araya getirerek yıpranan ilişkilerin tamiri, sevginin artması ve kaynaşmanın sağlanması için bir çaba içinde olmaları lazımdır. Dinî bayramlar bu konuda büyük fırsatlardır. Unutulmamalıdır ki, bir kimsenin dost ve arkadaşlarının kendisine verdiği değerin önemli bir temeli de akrabalarıyla olan ilişkisindendir. Akrabaları arasındaki uyum ve sevilirliği, kişiye geniş dost ve arkadaş çevresi kazandırır. Akrabalardan her birinin çalıştığı iş yerinde ve ev komşuları arasında sevenlerinin bulunması, ne olursa olsun onun terk edilmeyecek biri olduğunun en açık göstergesidir.