İYİLİĞİ ÇOĞALTMAK

Kötülüğün böyle bir tabiatı var, durmadan çoğaltıyorkendini. O kadar destursuzca çoğalttı, O kadar namertçe büyüttü ki o kirli ve hantal gövdesini… Bakın artık herkes görüyor onu… GökhanÖzcan Kötülük kol geziyorsa heryerde, iyiliği çoğaltamayışımızdandır. İyiliği çoğaltmak gerekiyor, iyiliğiçoğaltabilmek, güzelliği her tarafa yayabilmektir esas olan. Kötülüğü çoğaltıyoruz,yayıyoruz her yere. Kötülükten sakınabilmek için bile kötülüğün her türüneaşina oluyoruz. Çocuklarımıza sokaktansakınmalarını kimselere güvenmemelerini, kimseye yaklaşmamalarını telkinediyoruz. Birbirimize kötülüğün bin bir çeşit hallerini anlatıyoruz. Kötülüğübildikçe sakınabileceğimizi zannediyoruz. İyiliğe dokunabilmemiz, iyiliğetutunabilmemiz gerekiyor oysa. İyilik tutmalı bizi, biz iyiliği tutabilmeliyiz.İyilikle hayata tutunabilmeliyiz. Kendimize bir iyilik yaparak, iyiliğeyürümeliyiz. Kötülükten uzaklaşarak iyiliğe yaklaşabiliriz ancak. Bir virüsgibi her tarafa yayılan kötülüğü hayatlarımızdan uzaklaştırabilmenin yolunubize sunacak olan iyiliği çoğaltmaktır. İyilik ekmektir. Böyle olmuyor;televizyonlar, gazetelerkötülüğün envai çeşit hallerini gözümüze sokarcasınahaber yapıyorlar. Kötülük o kadar şeffaflaşıyor ki; her yeri sarıyor,sıradanlaşıyor. Ürkütmüyor kimseyi. Hepimizşikâyetçiyiz, hepimiz eleştiriyoruz, hayatın her alanının kötülük tarafından kuşatıldığını ifade ediyoruz.Peki, ne yapıyoruz, eleştirmekten öte bir şeyle yapabiliyor muyuz, kötülüktenşikâyetçiyiz, kötülüğün yerini iyiliğin kaplayabilmesi için ne yapıyoruz? Dünyayıiyilik kurtaracak Kötülerin ve kötülüğün her tarafımızı kuşattığı, her türü ilearzı endam ettiği bir dünyada, iyiler olmazsa, “iyi” olmazsa; İnsan düşecek,insanlık düşecek, güzellik ve iyilik düşecek… Ve kötülük ve kötüler galipgelecek her yerde. İnsan kaybedecek,insanlık kaybedecek, dünya kaybedecek…. Kötülüğün sürekli görünürkılınması hiçbir şeye hizmet etmiyor aslında. Sadece kötülüğü kanıksanmayacakhale getirerek sıradanlaştırıyor. Öyleyse çözüm; iyiliğinve güzelliğin çoğaltılması… Bedevî, bir gün çölde seyahatederken, uzaktan çaresizlik içerisine kendisine el sallayan bir adam görmüş vehemen devesini ona doğru sürmüş. Zavallı adam uzun günler aç ve susuz kalmanınsonucu bitap düşmüş bir halde, gelen bedevîye seslenmiş: "Lütfen birazsu!" Bedevî devesinden inip suyu hazırlarken, adam kendisinden beklenmeyenbir çeviklikle bedevînin devesine atlamış ve hızla uzaklaşmış. Bedevî, durumufark eder etmez dönmüş ve bütün gücüyle arkasından koşmaya başlamış. Sesiniduyurabileceği bir mesafeye erişince yüksek sesle bağırmış: "Tamam! Devemialdın, beni bu çölde bir başıma bıraktın. Varsın olsun! Ama senden ricaediyorum; bu olayı, yaşadığın müddetçe kimseye anlatma!" Devesini, hattacanını değil de olayın başkalarına anlatılıp anlatılmamasını önemseyenbedevînin bu sözlerini duyan adam birden durmuş, geri dönmüş ve "Niçin buolayın başkalarına anlatılmamasını bu kadar şiddetle istiyorsun?" diyesormuş. Bedevî: "İnsanlar bu olayı duyarlarsa bir daha çölde aç ve susuzkalmış hiçbir insana yardım eli uzatmazlar da ondan" diye cevap vermiş? İhsanFazlıoğlu’nun ‘Kendini Aramak’ adlı kitabından alıntıladığım kadim hikâyekötülüğü görünür kılmanın, kötülüğü her daim gündemde tutmanın iyiliği hayatındışına öteleyeceğini ne güzel ifade ediyor. Kötülüğün görünür kılındığı,kötülüğün çoğaltıldığı ortamlar iyiliği hayattan uzaklaştıracaktır. Mesele her birimizin güzeligörebilmesinde, iyiliği çoğaltabilmesinde; nazarımızıgüzelleştirebilmesindedir. Zira nazarımızı iyilikten yana çevirmedenmanzaramızı güzel kılamıyoruz. İyilikle kötülük bir olamayacağınagöre kötülüğü en güzel şeyle savmak gerekiyor. Ahsen olanla, güzel olanla,güzelliği çoğaltmakla kötülüğü bertaraf edebileceğiz. İyiliğin alanınıgenişleterek ancak kötülüğün alanını daraltacağız. Kötülüğün fena oluşu faniliğindendir,yani geçici oluşu. Kalıcı olan, baki olan iyiliktir, sürekli olan, ölümsüz olan,baki olan iyiliği çoğaltmaktır…