KURBAN KESMENİN FAZİLETİ (6)

Muhterem Kardeşlerim… Mübarek Kurban Bayramı yaklaşıyor. Bizde siz okuyucu kardeşlerimizi kurban konusunda genişçe bilgilendirmek istiyoruz. Kurban konusuyla ilgili genel bilgiler vererek sizleri aydınlatmaya, bilgilendirmeye gayret edelim… Efendim; Kurbanını, bir hayır kurumuna hediye etmek isteyen kimse, kurban parasını, bu işle vazifeli kimseye teslim ederken, Allah rızası için bayram kurbanımı almaya aldırmaya, kesmeye ve dilediğine kestirmeye ve etini ve derisini dilediğine vermeye seni umumi vekil ettim demelidir. Vekâlet, mektupla, faksla, e-maille veya telefonla da verilir. Kurban parası, önceden verilebildiği gibi, daha sonra da gönderilebilir. Vazifeli kimse, satın aldığı kurbana bir numara bağlar. Bu numarayı ve kurban sahibinin ismini deftere yazar. Kesilirken sahiplerinin ismini söyleyerek kasapları vekil eder. Ancak böyle kesilen kurbanlar sahih olur. Kurban vekâletini verdiğimiz kişinin, 3 defa "kabul ettim" demesi mi lazım değildir, bir kere demek yeter. Başını sallaması da yeter veya itiraz etmemesi kabul etmesi demektir. Kurbanın kanını görmeyince kurban kabul olmaz diye bir şey yok. Vekil, asıl gibidir. İmkan olursa kurbanın başında bulunmak iyi olur. Birini vekil yapmak, îcâb ve kabul ile olur. Yani, “Seni vekil yaptım” ve “Kabul ettim” sözleri veya yazıları ile olur. Vekil, cevap vermeden, işi yapmaya başlasa, kabul etmiş olur. İş habersiz yapıldıktan sonra, sahibinin, izin verdim demesi ile de, vekil etmiş olur. (S. Ebediyye) Topluca kurban alınıp kesilirken Kurbanların vekâlet yoluyla topluca kesileceği yerlerde, kurbanları satın alırken, kurban sahipleri adına satın almak şart değildir. Kurban satın alınırken, mesela “Bayram günü kesmesi vacib olan kurbanı almaya” diye niyet etmeli. Adaksa, akikaysa, nafileyse, ona göre niyet etmelidir. Artık keserken, tekrar niyet etmek şart değildir. Satın alırken, hiç niyet etmese de olur; fakat kesecek olanı vekil ederken niyet etmelidir. İkisinden biri yeter. Toplu olarak kurbanlıkları satın alan kimsenin, kesim yapılmadan önce, kesim yaptıracak kimseye birer birer satış yapması gerekmez. Vekil asıl gibidir. Vekil, vekâlet verenden para alsa da, almasa da, onun adına kurban keserse, kurban sahih olur. Mutlaka para alması da lazım değildir. Vekil, hayvanları kesene, vekâlet vererek kestirebilir. Hepsi bu kadardır; ama şöyle yapılsa da olur: Görevli, satın aldığı kurbanlara birer numara bağlar. Vekil asıl gibi olduğu için, deftere yazdığı her numaraya bir kurban sahibinin ismini yazar. Her numaralı hayvan kesilirken, sahiplerinin ismini söyleyerek kasapları vekil eder. Yahut numara yazılı kâğıdı kasaplara verir, bunları bu şahıslar adına kesmeye seni vekil ettim diyebilir. Kesene kurbanı satmak lüzumsuz bir iştir. Asıl gibi olan vekil, zaten bunları satın almıştır. Tekrar birilerine satması gerekmez. Satın aldığı hayvanları kestirmesi yeter. Kasaba vekâlet Kurbanı kasaba götürüp, “Bunu kes” demekle vekâlet verilmiş olur. Bir kimse birine, “Kurban işimi hallet” dese, vekâlet vermiş olur. Vekil, bir hayvan alıp kesebilir. “Kurbanı almaya aldırmaya, kesmeye kestirmeye, etini dilediğin gibi tasarruf etmeye seni umumi vekil ettim” demek şart değildir. Denirse daha iyi olur. Kurban alırken nelere dikkat etmelidir? 1- Kurban satın alırken, (Bayram günü kesmesi vacib olan kurbanı almaya) diye niyet etmeli. Bunu keserken, tekrar niyet etmesi şart değildir. Bu aldığı hayvanı kurban etmesi de şart değildir, fakat keseceğinin kıymeti bundan az olmamalı. Satın alırken, hiç niyet etmese de olur, fakat bunu keserken veya kesecek olanı vekil ederken niyet etmesi gerekir. 2- Kurbanlık hayvanı canlı olarak tartıp satmak caiz olmaz. Canlı olarak tartıp, (Bu hayvana şu kadar para vereceksin) denirse, hayvanın tamamı üzerinde pazarlık yapılırsa, o zaman alışveriş götürü usulü olduğundan sahih olur. Bazı yerlerde kurbanlık hayvan alırken satıcı, (Hayvanı kesip et hâline getirdikten sonra kilosunu şu fiyattan veriyorum. Sen hayvanı seç, bayramda gelirsin, eti kaç kilo gelirse, parasını verirsin) diyor. Bu da kesinlikle caiz değildir, et satın alınmış olur, kurban olmaz. 3- Üç ortak, 7000 liraya bir inek alsa, ortağın biri 3000 diğeri de 3000 verse, üçüncü ortak 1000 lira verse, üçüncüye düşen hisse, yedide birden az olmadığı için caiz olur. Etin yedide birini alır. Diğer ikisi yedide üçünü alır. 4- Eşit para verip, 3 kişi, 3 koyun alsa, kesmeden önce, (Şu senin, şu onun, şu da benim) diye paylaşmaları caizdir. 5- Kurbanı veresiye veya kredi kartıyla almak caizdir. Faizli kredi ile almak caiz olmaz. 6- İki kişinin kurbanı karışırsa, her birinin kendinin sanarak kestiği, kendi kurbanı olur. 7- İki kurbanlıktan biri diğerini öldürmüşse, sahibine ödetilemez. 8- Kurban alan, niyetini değiştirip, akika veya adak olarak kesebilir. 9- Başkasının hayvanını ondan habersiz, onun için kurban etmek caizdir. Başkasının hayvanını, ondan izinsiz, kendi için kurban eden, sonra kıymetini öderse caiz olur. Sahibi kıymetini kabul etmeyip, kesilmiş hayvanı alırsa, sahibi için kurban edilmiş olur. 10- Emanet olarak bırakılan hayvanı kurban etmek, caiz değildir. 11- Allah rızası için niyet ettikten sonra, ayrıca çoluk çocuk çok et yesin diye semiz koyun almayı niyetine karıştırmamalı, semiz alırken sadece sevabını düşünmeli. 12- Herkes, beslediği kendi hayvanını kurban edebilir. Nisaba malik olan birine bir koyun hediye edilse, o da bunu kurban olarak kesse, vacib kurban yerine gelir. Kurbanı parayla alma şartı yoktur. 13- Necaset yiyen hayvanın etinin temiz olması için, deve 40, sığır 20, davar 10, tavuk 3, serçe 1 gün hapsedilir. Bir başka kavilde ise, deve ile sığır 10, koyun 4, tavuk 3 gün hapsedilir. 14- Başkasının koyununu gasp eden, çalan, kıymetini sonradan öderse, kurban etmesi caiz olur, çünkü, kıymeti ödenince, gasp ettiği zaman mülkü olur. Gasp günahına ayrıca tevbe gerekir. 15- Borcu olmayan fakir, kurban keserse, çok sevap olur. Borcu varsa, önce borcunu vermelidir; çünkü borç ödemek farzdır. Kurban nisabına malik olmayan fakir, kendi malı olan hayvanını kurban etmeyi niyet ederse veya kurban niyeti olmayarak, hayvanı bayramda satın alıp, sonra kurban etmeyi niyet ederse yahut kurban niyeti ile bayramdan önce satın alırsa, bunları kesmesi vacip olmaz. Keserse, nafile olur ve etinden yiyebilir ve fakirlere verdiği et, sadaka olur. 16- Fakirin kurbanı bayramdan önce doğurursa, bir kavle göre, bayramda yavrusunu da anasıyla beraber kesmek gerekir. Zenginin kurbanı bayramdan önce doğurursa, yavrusunu kesmesi gerekmez. 17- Büyük baş hayvana, vacib, nafile, adak, akika ve ölüye kesilecek kurban için ortak olunabilir.