Urfa Hayranı köşe yazarından bir yazı daha

Cumhuriyet Gazetesi köşe yazarı Nilay Küçük, dün Şanlıurfa ile ilgili yazdığı "Tarihi ve lezzetleri ile Şanlıurfa" başlıklı yazısından sonra bugünde “Tarihin akışı burada değişti: Göbeklitepe” başlıklı yazısıyla Göbeklitepe’yi anlattı.

Urfa Hayranı köşe yazarından bir yazı daha

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Cumhuriyet Gazetesi köşe yazarı Nilay Küçük, dün Şanlıurfa ile ilgili kaleme aldığı yazının devamını paylaştı.

Tarihin akışı burada değişti: Göbeklitepe

Şanlıurfa'nın en kıymetli noktası Göbeklitepe'ye doğru yola çıkıyoruz. Göbeklitepe Şanlıurfa merkezine yaklaşık yarım saat uzaklıkta. Eğer aracınız yoksa 0 numaralı minibüsler ile Göbeklitepe'ye ulaşabilirsiniz.

Göbeklitepe'ye ulaştığımızda giriş biletlerimizi almak için gişeye uğruyoruz. Öğretmen, öğrenci, 65 yaş üstü ve Müze Kart sahiplerine giriş ücretsiz. Göbeklitepe ören yerine girdiğinizde sizi öncelikle müze ve biletleri de aldığınız binanın içinde bulunan kafeterya karşılayacak. Ancak ben önecelikle kazı alanını gezmenizi tavsiye ederim.

Ahşap bir yürüyüş yolunun sonunda servis araçları ziyaretçileri kazı yerine götürmek için bekliyor. İster bu servisleri kullanarak isterseniz de yürüyerek kazı alanına ulaşabilirsiniz. Biz havanın yağışlı olması nedeniyle servisi kullandık. 2-3 dakikalık bir yolculuk sonrası araçtan indik. Yine ahşap bir yolu takip ederek tarih ve arkeoloji tutkunları için dünyanın dört bir yanından gelen bir çağrı noktası olan Göbeklitepe'ye ulaştık.

Göbeklitepe, insanoğlunun bilinen en eski tapınak komplekslerinden biri. Göbeklitepe’yi önemli kılan etkenlerden biri, günümüzden 12.000 yıl önce henüz yerleşik hayata geçmemiş avcı, toplayıcı yaşam süren insanların, hiçbir alet ve makine kullanmadan, çakmak taşlarıyla, sadece insan gücüne dayalı olarak Göbeklitepe’yi inşa etmesi. Göbeklitepe'de bugüne kadar çıkarılan 8 yapı A'dan H'ye kadar isimlendirilmiş.  A, B, C ve D kazı alanı yürüyüş gezi güzergâhı ile çevrilmiş ve üstü kapatılmış durumda. Göbeklitepe'deki en ilgilnç buluntular, boyu 6 metreyi, ağırlığı 40 tonu bulabilen 'T' formlu anıtsal dikilitaşlar. Her biri tonlarca ağırlığındaki bu taşlar, muazzam bir mühendislik marifetiyle yerleştirilmiş ve muhteşem bir sanat eseri gibi işlenmiş figürlerle süslenmiş. Bu figürler arasında hayvan betimleri, insan figürleri ve gizemli semboller bulunmakta, ancak tam olarak neyi temsil ettikleri hâlâ büyük bir tartışma konusu.

Ahşap yürüme yolunu takip ederek F yapısına ulaşabilirsiniz. F yapısı dışındaki diğer yapılarda güneydoğu yönünde olan dikilitaşlar, F yapısında ise güneybatı yönündedir.

Kazı alanından ayrıldıktan sonra yeniden servise binip Göbeklitepe tanıtım alanını geziyoruz. Göbeklitepe'nin sadece yapıları değil, aynı zamanda keşif süreci de büyüleyici bir hikâye sunuyor. Bu sürece tanıtım alanında şahitlik ediyoruz. Göbeklitepe sadece bir arkeolojik alan değil, aynı zamanda doğanın ve insanın uyum içinde olduğu, mistik bir atmosfer sunan bir yer. Bu mistik alanın tadını Harran Ovası'na karşı yudumladığımız Türk kahvesi ile çıkarıyoruz.

2011 yılından bu yana UNESCO Dünya Miras Geçici Listesi'nde yer alan Göbeklitepe 2018 yılı temmuz ayında Bahreyn’de düzenlenen 42. Dünya Mirası Toplantısı'nda Türkiye’den 18. varlık olarak UNESCO Dünya Mirası Listesi'ne alındı.

Urfa Hayranı köşe yazarından bir yazı daha

İptal

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

0 Yorum

Daha fazla gösterilecek yazı bulunamadı!

Tekrar deneyiniz.