Çevrecilerin arasında kaldılar: "Kelaynaklar Urfalıdır!"

Sandık Kokusu dizisinde bu kez de Kelaynak detayı! Son zamanların en sevilen yapımlarından olan ve başrollerinde Uğur Yücel ve Demet Akbağ’ın olduğu Sandık Kokusu dizisinde, ikilinin parkta oturdukları oturdukları bir sahne gündem oldu. Dizideki isimleri ile ile Filiz hanım ve Hasan bey, parkta otururken bir anda kendilerini yürüyüştekilerle kol kola buluyor. İkili zor anlar yaşarken sahnedeki Kelaynak detayı ise dikkatleri çekti.

5

Son zamanların en sevilen yapımlarından olan ve başrollerinde Uğur Yücel ve Demet Akbağ’ın olduğu Sandık Kokusu dizisinde, ikilinin parkta oturdukları bir sahne gündem oldu. Dizideki isimleri ile ile Filiz hanım ve Hasan bey (dizide Şanlıurfa’dan gelen karakter) parkta otururken ellerinde dövizler olan ve sloganlar atan kalabalığın ortasında kalıyor. Bir anda kendilerini yürüyüştekilerle kol kola bulan ikili zor anlar yaşıyor.

Filiz hanım (Demet Akbağ) yürüyüşteki gençlerden birine yürüyüşün ne için yapıldığını sorunca gençten, "Kelaynakların nesli tükeniyor!" cevabını alıyor. Bu sırada Hasan bey (Uğur Yücel), "Sanane kelaynaklardan Urfalı mısın sen?" tepkisini gösteriyor. Bu tepkinin üzerine genç, "Urfalı değilim çevreciyim ben." yanıtını veriyor. Hasan bey hararetle "Kardeşim o kelaynakların sizin onlar için bağırdığınızdan haberi var mı? Bilmiyor onlar şu anda Urfa'da, Birecik'te, ürüyorlar!" diyerek sözlerine devam ediyor. 

Ardından ikili ellerine dövizleri alıp "Kelaynaklar Urfalıdır!" sloganları eşliğinde yürüyüşü sürdürüyor. Ortaya ilginç görüntülerin çıktığı dizi Urfa kültürüne dair ayrıntılara yer vermeye devam ediyor.

Kelaynaklar Hakkında

1956 yıllarına kadar sayısı binler olan kelaynaklar, dünyada sadece Şanlıurfa Birecik ve Kuzey Afrika'da bulunmaktadır.
Yasak avlanma, tarım ilaçlarının düzensiz ve aşırı kullanılması bu kuşları tükenme tehlikesiyle karşı karşıya bırakmıştır. 25-30 yıl yaşayabilen bu kuşlar Şubat ayı ortalarında Birecik'e gelip kayalıklara yerleşir, üremelerini yapıp Temmuz ortalarında yavrularıyla birlikte Birecik'ten ayrılırlar. Kelaynaklar 1977 yılında Orman Genel Müdürlüğü tarafından kurulan Kelaynak Üretme ve Koruma İstasyonunda koruma altına alınmışlardır. Kelaynak kuşlarına yörede "keçelaynak" denmektedir. Yörede bolluk ve bereketin sembolü olarak görülen ve kutsal sayılan Kelaynaklar adına 1984 yılından beri Kelaynak Festivali yapılmaktadır.

Tüysüz kırmızı bir yüz ve kafa ile uzun kıvrık kırmızı bir gagaya sahiptir. İri, parlak, cilalı, siyah kuşlardır. Başlarında tüy olmaması nedeniyle kelaynak adı almışlardır. İlk yumurtadan çıktıklarında yavrunun kafası ve boğazı tüylüdür. Yaşları ilerledikçe bu tüyler yok olur. Siyah tüyleri güneş ışığının farklı açılarında parlak yeşil, kavuniçi ve mor rengini alır. Uçuşları insanı hayrete düşürecek kadar güzel ve zariftir. Kelaynaklar çok sosyaldir, sabahın erken saatlerinde 10–15 km uzaklıktaki beslenme alanlarına gruplar halinde giderler. Uzun ve kıvrık gagalarıyla yiyeceklerini ararlar. Yuvalarını yapma dönemi Şubat-Mart aylarıdır. Yavruları koyu gri renkte olup, yuvada dolaşırken yere düşme tehlikesi yaşarlar. Yumurtadan çıktıktan 2-3 ay sonra palazlanırlar. Erişkin kuşlarla birlikte beslenme alanlarına uçarlar. Kendilerini besleyebilecek duruma gelene kadar anneleri onları 2-3 ay besler. Tek eşli yaşamaları nedeniyle üremeleri çok yavaş olur. Kelaynaklar böceklerden beslenirler.

Kelaynakların yok olmasının birçok sebebi vardır. Bunların başında avcılık ve beslenme sahalarının azalması gelmektedir. 1950 yılında çekirge salgınına karşı yapılan DDT ilaçlaması Birecik'teki kelaynakların hızla yok olmasına yol açmıştır. Kurtulanlar ise ilacın etkisinden birkaç sene yumurta vermemiştir.

1990 yılından sonra, Birecik'te yarı yabani kuşlar üreme dönemine hazırlık için Şubat-Mart aylarında kafeslerinden çıkarılır ve göç zamanına doğru Temmuz-Ağustos tekrar kafeslerine alınırlar. Bu dönem içerisinde kuşlar doğal ortamlarında serbestçe uçup, üreyebilirler. Üreme istasyonunun içindeki kayalıklar ve tahta yuvalarda üreyen kelaynaklara günde iki defa yem verilir. Kuşlar aynı zamanda Fırat'ın kenarındaki sahalara gidip beslenebilirler.