Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Şanlıurfa Milletvekili Ömer Öcalan, Şanlıurfa ve ilçelerindeki yapıların deprem dayanıklılığını, bölgenin jeolojik ve sismotektonik yapısını incelemek ve dayanıklı şehirler oluşturmak amacıyla Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne (TBMM) araştırma önergesi sundu.
ÖCALAN: YÜKSEK DÜZEYDE SİSMİK RİSK BARINDIRMAKTADIR
Öcalan, önergeye ilişkin şunları kaydetti:
“Urfa ili, Doğu Anadolu Fay Zonu ile Ölü Deniz Transform Fayı’nın kesişim alanına yakın konumu nedeniyle yüksek düzeyde sismik risk barındırmaktadır. Mevcut yapı stokunun önemli bir bölümü mühendislik hizmeti almaksızın inşa edilmiş olup, denetim eksikliği ve düşük yapısal dayanım özellikleri ile dikkat çekmektedir. Sosyoekonomik açıdan kırılgan grupların yoğunluğu, güvenli konutlara erişimi sınırlamaktadır. 6 Şubat 2023 Kahramanmaraş merkezli depremlerde kentte binden fazla yapı hasar görmüş; bu durum, yapı güvenliği ile birlikte yerel yönetimlerin afet hazırlık ve müdahale kapasitelerinin yetersizliğini de ortaya koymuştur.
“YEREL VE SÜRDÜRÜLEBİLİR KENT UYGULAMALARININ DESTEKLENMESİ ELZEMDİR”
Merkeziyetçi, betonlaşma odaklı anlayış yerine; Japonya’nın dayanıklılık temelli yaklaşımları ışığında, yerinden yönetimle uyumlu, halkın ve doğanın merkezde olduğu bir kentleşme modeline dönük yapısal bir adım atılmasına, çözüm önerilerinin geliştirilmesi amacıyla da bir Meclis Araştırması açılmasının yanında ekolojik, yerel ve sürdürülebilir kent uygulamalarının desteklenmesi elzemdir.”
“YEREL YÖNETİMLER AFET PLANLARININ MERKEZİNDE OLMALIDIR”
Öcalan, araştırma önergesinde yapılması gerekenleri şöyle sıraladı:
“Yerel yönetimler afet planlarının merkezinde olmalıdır.
Yerel yönetimlere afet yönetimi ve dirençli kentleşme için bütçe ve teknik destek sağlanmalıdır.
Yerel yönetimlerin teknik personel ve afet hazırlık kapasiteleri artırılmalıdır.
Her mahallede yerel afet dayanışma komiteleri kurulmalıdır.
Zemin etütleri ve mikro bölgeleme çalışmaları zorunlu hale getirilmelidir.
Ekolojik malzemelerle ve yerel tekniklerle güvenli, sürdürülebilir konut üretimi teşvik edilmelidir.
Kadınların ve gençlerin yerel afet planlama süreçlerine katılımı sağlanmalıdır.
Kadınların, çocukların ve dezavantajlı grupların afet güvenli alanlarına yönlendirmesi planlanmalı ve planlara dahil edilmelidir.
Merkezî planlamadan çok, yerel karar alma mekanizmaları güçlendirilmelidir.
Mahalle düzeyinde halk meclisleri kurularak bunun aracılığıyla afet bilici sağlanmalıdır.
Tüm ilçe ve köylerde düzenli tatbikat ve bilgilendirme zorunlu hâle getirilmelidir.
Mahalle temelli ve muhtarlar aracılığıyla afet gönüllü ağları oluşturulmalıdır.
Her konutta aile afet planı hazırlanmalı ve kültürel norm haline getirilmelidir.
Okullarda ve mahallelerde düzenli tatbikatlar zorunlu tutulmalıdır.
Yasal, idari düzenlemeler ve eksiklikler giderilmelidir.
TMMOB, AFAD, yerel üniversitelerle işbirliği mekanizmalarının geliştirilmesinin koşulları oluşturulmalıdır.”
Kaynak: HABER MERKEZİ
0 Yorum