Şanlıurfa’da su krizine karşı alternatif ürün! Yüzde 75 hibeli

Şanlıurfa’da tarımsal sulamada en çok su tüketen ürünlerin başında gelen mısır, kuraklık ve su sıkıntısını artırıyor. Dicle Elektrik, bölgedeki tarımsal sulamaların enerji ve su kaynakları üzerindeki etkisini yakından takip ederken, uzmanlar çiftçilere yeni bir uyarıda bulundu.

Şanlıurfa Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Mehmet Süzen, özellikle Viranşehir ve çevresinde Tarım ve Orman Bakanlığı’nın yasaklamasına rağmen mısır ekiminin sürdüğünü söyledi. Mısır bitkisinin aşırı su ihtiyacı olduğuna dikkat çeken Süzen, “Bölgemizde buğday gibi ürünlerde sulama genellikle 4 defa yapılırken, mısırda bu sayı 8-9’a çıkıyor. Bu da ciddi bir su tüketimi anlamına geliyor. GAP sulama sahası içinde kalan alanlarda mısır ekiminde sorun yaşanmıyor ancak kuyu suyuyla sulama yapılan yerlerde bu durum sürdürülebilir değil” dedi.

2030’DA SU FAKİRİ BİR ÜLKE OLABİLİRİZ

Bölgede kuraklık tehdidinin giderek arttığını vurgulayan Süzen, bu yıl yağış oranlarında yüzde 50-60’lık bir düşüş yaşandığını söyledi. Kuraklığın etkilerini azaltmak için tarım politikalarında değişiklik yapılması gerektiğine dikkat çeken Süzen, “Tarım arazilerinin betonlaşmasını önlemekten ağaçlandırmaya, anız yakılmasının engellenmesinden suyun planlı kullanımına kadar pek çok adım atılmalı. En önemlisi ise suyu çok iyi yönetmektir. Aksi takdirde 2030 yılında su kaynaklarımız yüzde 15 azalacak ve ülke olarak su fakiri konumuna düşeceğiz. Bu süreci ancak tüm kurumlar ve sivil toplum örgütleriyle birlikte hareket ederek durdurabiliriz” şeklinde konuştu.

“SOYA İLE HEM VERİM ALINDI HEM SU KORUNDU”

Mısır yerine alternatif ürünlere yönelmenin zorunlu olduğunu vurgulayan Mehmet Süzen, bakanlık tarafından yüzde 75 hibe desteği sağlanan soya bitkisinin başarılı sonuçlar verdiğini belirtti. Süzen, “Soya Ceylanpınar’da denendi ve yüksek verim sağlandı. Ancak Viranşehir’de istenilen sonuç alınamadı. Bunun nedeni, soya tohumlarının uygun şekilde ilaçlanmaması olabilir. Uygun teknikler kullanıldığında bölgemiz için büyük potansiyele sahip. Bu noktada üniversitelerimize ve tarımsal araştırma enstitülerine önemli görevler düşüyor” dedi.