reklam alanı

AK Parti'nin adayları yolsuzluk operasyonuna takıldı!

AK Parti hükümetinin bakanlarına yönelik yapılan yolsuzluk operasyonu, ilçe başkan adaylarının açıklanmasını geciktirdi. Adaylarla ilgili açıklama yapılmasının beklendiği genişletilmiş başkanlar toplantısında bu konuya hiç değinilmedi. Parti genel merkezinin adaylara yönelik eskisinden daha fazla titiz inceleme yaptığı öğrenildi

AK Parti'nin adayları yolsuzluk operasyonuna takıldı!

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala
MUSTAFA ARISÜT / İPEKYOL OPERASYON YEREL SEÇİM GÜNDEMİNİ ERTELEDİ Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Genel Merkezi’nde düzenlenen Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı’ndaki konuşmasında, en fazla üzerinde durduğu konu 17 aralıkta gerçekleştirilen “yolsuzluk operasyonu” oldu. Operasyon öncesi Başbakan Erdoğan’ın konuşmalarında sık sık gündeme gelen yerel seçimler bu kez hemen hemen hiç gündeme gelmedi. Tüm illerdeki parti teşkilatlarının dikkatleri ise dünkü toplantıya odaklanmış adaylıklara ilişkin açıklamalar yapılacağı beklentisini oluşturmuştu. Başbakan Erdoğan, dünkü konuşmasında, Afyonkarahisar’dan yola çıkarken millete bir söz verdiklerini belirterek, şöyle konuştu:"Milletimizi mahcup etmeyeceğiz. Milletimize, ülkemize hayal kırıklığı yaşatmayacağız. 11 yıldır hükümet görevimizde hamdolsun bu sözümüzü tuttuk. Mahcup olmadık. Mahcup etmedik. Milletimizi hayal kırıklığına uğratmadık. Buradan aziz milletimize, bizi ekranları başında izleyen tüm kardeşlerime bir kez daha bunun sözünü veriyorum. Milletim müsterih olsun, gönlünü ferah tutsun. Milletim bize güvensin. Biz her zaman hakkı söylemeye, doğruya doğru, eğriye eğri demeye devam edeceğiz. Halkın önünde hesaba çekileceğimizi biliriz. Bundan da öte hesap gününde mahşerde hesaba çekileceğimizi de biliriz. Her adım bu şuurla, bu anlayışla, bu korkuyla atarız. Bizim partimizi bu seviyelere çıkaran, bizi bu makamlara getiren, 11 yıl bizi burada tutan en başta dürüstlüğümüzdür. Emanete olan bağlılığımızdır. Yolsuzluklar karşısında sert, kararlı, tavizsiz duruşumuzdur. AK Parti yolsuzluklara göz yummaz, müsamaha göstermez. Zira bunu yaparsa var oluş zeminini ortadan kaldırmış olur. Bizi bugünlere dürüstlüğümüz ulaştırdı. Bizi bugünlere dik duruşumuz ulaştırdı. Biz cesur olduğumuz için Türkiye’ye aşkla sevdayla bağlı olduğumuz için, eser ürettiğimiz için, hizmet ürettiğimiz için bugünlere ve buralara geldik. Bundan asla taviz vermeyeceğiz." ‘SÜT KADAR AK BİR SİCİLLE YÜRÜYORUZ’ Başbakan Erdoğan, kendilerine okul yıllarında hocalarının, "Sizin hayat şeridiniz bembeyaz derlerdi. Eğer tek bir yanlış yaparsanız tek bir kusurunuz olursa o bembeyaz şerit üzerinde o yanlış, o kusur bir leke olarak dikkat çeker derlerdi. Hayat şeridi simsiyah olanların üzerindeki lekeler ise dikkat çekmez derlerdi" şeklinde öğüt verdiğine işaret ederek, şöyle devam etti: "Bizler AK Parti’nin ak kadroları olarak bembeyaz süt kadar ak bir sicille yürüyoruz. En küçük bir çamur parçası, en küçük bir siyahlık bizim sicilimizde hemen dikkat çeker. Çektiğinde de biz bu noktada gereği neyse onu yaparız. Biz böyle bir hassasiyetle yürüyoruz. Bizim başkalarını örnek almamıza gerek yok. İyiler bize örnek olabilir. O ayrı bir konu. Ama bizim sicili siyah olanlar bize örnek teşkil edemez. Onların yaptıkları zaten ortada. Biz kendi sicilimize bakarız ve o sicilin üzerinde en küçük bir leke olmaması için de azami dikkat ederiz.11 yıl içinde zaman zaman hakkımızda ithamlar oldu, iftiralar oldu, karalamalar, çamur atma girişimleri oldu. Hiç tereddüt etmedik. Sicilimizin bembeyaz kalabilmesi adına kötüleri aramızdan ayıkladık. Hakkından iftira olanların da aklanıp gelmesini sabırla bekledik. Dikkatinizi çekiyorum; bizim bu noktadaki hassasiyetimiz sırf iftiraya maruz kaldı, sırf çamur atıldı diye de söylentiler üzerinden kimse kusura bakmasın, biz o tür operasyonlara da aramızda girmeyiz. Çünkü biz bir şeyi eğer müdellel hale gelmediği sürece kabul etmemiz de mümkün değildir. Burada bir gerçeğin üzerinde özellikle durmam lazım; hukuk hakkın, adaletin, tecelli etmesi, iyinin kötüden ayrılabilmesi için vardır. Mahkemeler, hakimler savcılar hakkı haksızlıktan, haklıyı haksızdan, iyiyi kötüden ayırt etmek için vardır. Meclis mahkemelerin yerine geçemez. Siyasi partiler siyasi parti genel başkanları, hakimlerin yerine geçemez. Özellikle de medya, gazeteler, televizyonlar, yazarlar, yorumcular hakimin savcının yerine geçemez." ‘İÇERİDEN DIŞARIYA SÜREKLİ BİLGİ SIZIYOR’ Erdoğan, dokuz gündür, bir operasyon yürütüldüğünü, ilk günden operasyonun adının ‘büyük rüşvet ve yolsuzluk operasyonu’ adı konulduğunu kaydederek, "Ardından bir sıfat daha takıldı. Tarihin en büyük yolsuzluğu. Daha ikinci günden itibaren gözaltı, sorgu, savunma, mahkeme aşamaları geçildi, medya tarafından siyasetçiler tarafından doğrudan infaz yapılmaya başlandı. Bu arada içeriden dışarıya sürekli bilgi sızıyor. Güya gizlilik kaygısı olan bir süreç. Bu nasıl gizlilik kaygısıysa. Bu gizlilik kaygısının olmasına rağmen bu adımların atıldığı bir sistem içerisinde başka şeyler var. O zaman kusura bakmasınlar, burada yürütmenin uzantısı veya yargının belli bir yapı içerisindeki safhası, demek ki bunlar burada servis yapıyor. Şimdi burada bize düşen nedir? Burayı da temizlemektir. Bir taraftan hukuk içerisinde beraati zimmet asıldır diyeceksin, böyle yürüteceksin işi, öbür taraftan da dışarıya servis yapmaya devam edeceksin. Bu insanları kirletmeye kimsenin hakkı yok. Bugüne kadar birçok olaylar yaşandı ve bu olayları yaşayanlar belli bir müddet sonra beraat ettiler. Peki bu beraat eden insanların, o süreç içerisindeki kirletilmelerinin temize çıkarılmasının bedelini kim ödeyecek? Bunları bir kenara koymak mümkün mü? Bunlar da bizim ülkemizde yaşandı." diye konuştu. ‘BU MUDUR HUKUK?’ Erdoğan, "Fotoğraflar, bilgiler, iddialar her gün manşetlerde, her gün ekranlarda. Garip garip bakıyorsunuz ki montajlar. Bunlar bundan sonra da bunu yapabilecek karakter, kabiliyettedir. Bunun üzerine yetiştiler. Bu mudur hukuk? Yürütmenin içerisinde olanlara söylüyorum, bu mudur yürütme? Eğer kararı o operasyonun ikinci gününde anamuhalefetin, yavru muhalefetin temsilcileri verecekse hakime ne ihtiyaç var, mahkemeye ne ihtiyaç var? Eğer kararı medya verecekse, anında infaz yapılabilecekse böyle bir yetkisi varsa bütün bu uzun hukuk süreçlerine ne ihtiyaç var" şeklinde konuştu. Günlerdir Halk Bankası genel müdürünün evinden çıkan kutuların konuşulduğuna işaret eden Erdoğan, "Ya siz bu kutuların ne olduğunu nereden biliyorsunuz? Kim yaptı bunların servisini? O paraların ne olduğunu nereden biliyorsunuz? Eğer evinde para çıktı diye bir insan anında suçlu oluyorsa buradan ben şimdi CHP’nin genel müdürüne soruyorum: Evinden 2,5 milyon avro çıkan şahsı siz neden milletvekili yaptınız? Hani çok temizdiniz? Bu iş bu kadar basit mi?" ifadelerini kullandı. AK PARTİ İSİMLER KONUSUNDA DAHA TİTİZ DAVRANIYOR AK Parti il teşkilatlarının ve aday adaylarının yakından takip ettiği toplantıda yerel seçimlere ilişkin herhangi bir açıklama yapılmadı. “Yolsuzluk Operasyonu” yapılmadan önce her hafta toplantılarda açıklanmaya başlayan aday isimleri dün durduruldu. AK Parti ile Gülen Hareketi arasındaki sürtüşme giderek derinleşirken, “sicili bozuk olan adayların” parti açısından sıkıntı oluşturacağı düşünülüyor. Bu nedenle aday isimlerinin açıklanmasına bir süre ara verildi. Operasyon sonrası bazı isimlerin “temiz” olmadığı gerekçesiyle elendiği kaydedilirken, parti genel merkezinin her zamankinden daha sıkı bir şekilde aday adaylarına yönelik araştırma yaptığı öğrenildi. Bu araştırmanın yanı sıra “operasyon” ve “istifaların” ön plana çıkıp yerel seçimlerin gündemden bir süreliğine çıkması sonucu ilçe adaylarının açıklanma tarihinin ocak ayı olabileceği belirtildi. Bilindiği üzere Şanlıurfa’da sadece AK Parti’nin büyükşehir belediye başkan adayının Celalettin Güvenç olduğu bizzat Başbakan Erdoğan tarafından açıklanmış, gözler üç merkez ilçe ve 10 ilçeye çevrilmişti. Tam bu esnada özellikle bakan oğullarına yönelik 17 aralık operasyonu gerçekleşmişti. BAKANLAR İSTİFA ETTİ 17 aralık operasyonu sonucu oğulları gözaltına alınan her üç bakan da istifa etti. Yolsuzluk ve rüşvet operasyonu kapsamında oğulları gözaltına alınan Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan ve İçişleri Bakanı Muammer Güler’in istifalarının ardından Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar ise hem bakanlık hem de milletvekilliği görevinden istifa etti. İstifalar dış basında da flaş haber olarak duyurulurken, istifa depremlerine bir yenisi daha eklendi. İçişleri Bakanı olduğu dönemde gaflarıyla gündemden düşmeyen AK Parti Ordu Milletvekili İdris Naim Şahin de, partisinden istifa etti.İdris Naim Şahin, TBMM’de bağımsız milletvekili olarak görevine devam edecek.
AK Parti'nin adayları yolsuzluk operasyonuna takıldı!

İptal

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

0 Yorum

Daha fazla gösterilecek yazı bulunamadı!

Tekrar deneyiniz.