Cahillerin özgüveni çok yüksektir.
Bildiği pek bir şey olmadığı halde çok bildiğini zanneden cahiller, kendilerinden aşırı eminlerdir. Bir konu hakkında konuşurken pek tereddüt etmezler. Konuşulan konuya dalarken “Acaba bu muydu ? Yoksa o muydu? Diye ikileme bile düşmezler. Çünkü iki bilgileri yoktur. Aslında hiç bilgileri yoktur. Sadece zannederler ve yalan yanlış konuşurlar.
Dışarıdan bakıldığında da “Ne kadar özgüvenli bir insan” diye dikkat çekerler. Ancak laflarına şöyle bir kulak kabartıldığında zır cahil oldukları hemen anlaşılır. (Tabi ki, kabartılan kulağın sahibi de zır cahil değilse.)
Günlük yaşantımızda ve sosyal medyada sık sık karşılaştığımız bu zümre, her makamı ziyaret eder, herkesle görüşür, herkesle fotoğraf çektirir ve altına beylik laflar yazar. Telaffuzları genellikle hatalıdır. Yazıları zaten evlere şenliktir.
“Falancayı makamında ziyaret ettim, istişarelerde bulunduk”
Yahu seninle kim istişare eder? Musallat olmasan kimse seni yanına alıp, beş dakikasını ayırıp, çay bile ikram etmez.
“Filancayla, çeşitli sorunların çözüme kavuşturulması için bir araya geldik”
Yahu sen ancak yakınlarına torpil isteme sorununa sebep olabilecek bir kişisin. Umuma fayda sağlayacak bir çözüm için sorun aktarmaya kılını kıpırdatmazsın. Kazara o konulara girsen de ziyaret ettiğin kişi şaşırır ve seni kaale almaz.
“Falan yetkiliyle görüştüm. İlgi ve alakasından dolayı teşekkür ederim”
Yahu sen daha “İlgi ve alaka kelimelerinin aynı anlama geldiğini ve cümle içerisinde peş peşe kullanılamayacağını” bilmiyorsun. Kaldı ki, o yetkili sana ilgi falan da göstermedi. Bir an önce kurtulmak için kapıya ve özel kalem müdürüne bakıyordu. Sen poz verecek vakti buldun ama çayının son yudumlarını bile alamadan uğurlandın.
“Falanlarla bir araya geldik, kentimizin/şehrimizin sorunlarını konuştuk”
Yahu bizzat sen ve senin gibiler şehrin en önemli sorunusunuz. Kaldı ki zaten siz de kentinizi değil birbirinize olan nazireleşmeniz eşliğinde kendinizi konuştunuz. Şehre dair pek bir şey konuşmadınız. İçinde bulunulan konjonktürden, şahsen ve siyaseten yara almadan nasıl geçileceğini konuştunuz. Şehri, sadece twit atarken zikrettiniz.
Bir de hısımlığını ifade edenler var ki,
“Akrabam falancayı ziyaret ettim, muvaffakiyetler dilerim”
“Amcam oğlu filancayı ziyaret ettim, tırnağı taşa değmesin”
“Kirvem falanı ziyaret ettim, başarılar diliyorum” diyen vıcık tayfanın cehalet seviyesine geçmiyorum bile...
Siz siz olun! Böyle olmayın!
Böylelerini de sakın “Öz güvenli” diye taltif etmeyin.
Cahili taltif eden, cahilden daha acınacak durumdadır. Kendinize kötülük edip daha aşağılarda yer edinmeyin.
İyi okumalar...
0 Yorum