Reklam Alanı

"DEVLET KİMİN TEKELİNDE"

Reklam Alanı
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala
Reklam Alanı

Geçtiğimiz günlerde Mehmet Uçum’un, "Türkiye'den yana görünüp idareyi ve yargıyı hedef gösterenleri devlet affetmez" şeklindeki tehditkâr açıklaması, aslında devletin kimin adına, kimin için ve neye göre konuştuğuna dair temel bir soruyu bir kez daha gündeme getiriyor. 

"Devlet affetmez" diyen bir zihniyet, kendini neyin yerine koyuyor? Kimi "ajan", kimi "provokatör" olarak nitelendireceğine kim karar verecek? Bugün "vatan haini" diye yaftalananlar, yarın iktidar koltuğuna oturduğunda "milli irade" mi olacak? Dün "terörist" denilenler, bugün "meşru siyasetçi" statüsüne yükseliyorsa, bu kılıf değiştiren suçlamaların arkasındaki ölçüt nedir? 

Türkiye’nin yakın tarihi, devletin "düşman" tanımlarının nasıl siyasi rüzgârlara göre değiştiğinin canlı şahididir. Bir dönem "devlet düşmanı" ilan edilen siyasal İslamcılar, bugün devletin ta kendisi haline geldiyse, bu, devlet aklının değil, iktidarın gücünün bir yansımasıdır. Yarın başka bir siyasi fraksiyon iktidara gelirse, şimdinin "devletlüleri" yarının "hainleri" mi olacak? 

"Önce devlet" diyen jakoben zihniyet, insanı devletin bir nesnesi olarak görür. Oysa devlet, insan içindir; insanın güvenliği, özgürlüğü ve adaleti için vardır. "İnsanı yaşat ki devlet yaşasın" düsturunu unutan bir anlayış, devleti kutsal bir aygıt değil, korku salan bir baskı mekanizmasına dönüştürür. 

Mehmet Uçum’un üslubu, tam da bu korku siyasetinin tezahürüdür. Halkı "kaydederiz, gereğini yaparız" diye tehdit eden bir dil, demokrasiyle değil, otoriterlikle bağdaşır. Böyle bir söylem, devletin halka değil, halkın devlete hizmet etmesi gerektiğini varsayar. Peki, bu devlet kimin devleti? 

 Türkiye, "devlet ebed-müddet" diyerek iktidarını meşrulaştırmaya çalışanların düştüğü çelişkilerle doludur. Dünün "devletçi" geçinenleri, bugün unutulmuşluğun tozlu sayfalarında kaybolurken, halkın hafızası her şeyi kaydediyor. 

Ey iktidar danışmanları! Halkı susturmaya çalıştıkça, direncin daha da güçleneceğini bilin. Bizler, hayatlarını "devlet kutsaldır" diyerek insanı ezenlere karşı mücadeleyle geçirmiş bir neslin mirasçılarıyız. Bu topraklarda devlet, halkın hizmetkârı olmalıdır; celladı değil. 

Velhasıl Devlet, kimsenin tekelinde değildir. Bugün gücü elinde tutanlar, yarın aynı gücün kurbanı olabilir. Tarih, kendini halkın üstünde görenleri hep hakettiği yere yazmıştır.

"DEVLET KİMİN TEKELİNDE"
Reklam Alanı

İptal

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

0 Yorum

Daha fazla gösterilecek yazı bulunamadı!

Tekrar deneyiniz.