Reklam Alanı

ACI KAYBIMIZ: ÖĞRETMENLİK!

Reklam Alanı
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala
Reklam Alanı

Dostlar hal hatır sormadan bu haftaki konuya giriş yapmak istiyorum. Çünkü acı bir kaybımız var. İyi olmamız problem, iyi olmak sorundur.

Bu hafta sizlerle yakın bir zamanda ülkemizde Milli Eğitim Bakanlığımızın gerçekleştirmiş olduğu belki de AK Parti hükümetinin var olduğu yıllar içindeki en düşük ve en adaletsiz öğretmenlik ataması üzerinde duracağız.  Bildiğiniz üzere 2024 Kasım itibariyle öğretmenlik alımlarında köklü bir değişim meydana getirilmişti. Bu köklü değişim MEB AGS adı altında öğretmenlerimizin sınavlarda verilen derecelere ve sıralamaya girmesi halinde üç ve dört dönemden oluşan her dönemi en az on hafta olan bir eğitim ve sınavlara tabi tutulacakları sınavlarda başarısız olmaları durumunda akademiden atılacakları bakımından Milli Eğitim Akademisi oluşturulmuştur. Hayal edilen sistem nedir tam olarak kestiremediğimizi belirtmek istiyorum. Belki de faydalı olacaktır bunun aksini ve var olacağını şu an kimse kestiremez. Ama verilen atama sayısı ülkede eğitimin öldüğünü ve eğitim verenlerin öğretmenlere ihtiyaç olmadığını göstermektedir. Hülasa bir ülkede o ülkenin kalkınması ve gelişmesi kuşkusuz öğretmenler sayesindedir. 

Bir çocuğun bir şeyler öğrenmesi anne baba eğitimi dışında omurga eğitimini kesinlikle okullarımızda öğretmenlerimiz vermektedir. Öğretmenlik peygamberlik mesleğidir. Öğretmenlik, Hz. Ali’nin kendisine bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olacağını söylediği meslektir.  Buna rağmen ülkede var olan sistem içerisinde seksen binden fazla özlük hakkı olmayan ücretli öğretmen çalıştırılmaktadır. Şayet bu atama sayısı ve branş dağılımındaki adil olmayan kontenjan öğretmen ihtiyacının olmadığı düşüncesi ile gerçekleşmişse o zaman en hızlı şekilde ücretli öğretmenliğin kaldırılması daha mantıklı ve tutarlı olacaktır. 

Bir ülkede tarih branşına 28 coğrafya 29 edebiyat 30 fizik 60 gibi gülünç atama sayıları verilmesi o ülkede bilim, tarih, dil gibi bu ülkenin temellerini oluşturan yapı taşlarını hiçe saymaktır.  Yüksek puanlar alıp sıralamaya girmesine rağmen belirlenen kontenjandan dolayı atanamamış öğretmenin psikolojik travmasını kimse kaldıramaz ve bunun bedelini o şahıstan başkası ödeyemez. Yazıktır. Gecesini gündüzüne katıp elinden geleni yapıp ve istenilen seviyeye ulaşmasına rağmen hayalindeki mesleği icra etmesine mani olan durum kontenjan olmamalıdır. Bilahare ülkede ekonomik sorun varsa kısıtlamaya gidilecek kurum kesinlikle eğitim kurumları olmamalıdır. Tabi ki tasarruf tedbirleri bu kurumlarda gerçekleştirilecektir. Daha önceki yazılarımda da belirtmiştim. 

Ülkede ne oluyorsa etkisi okullarımızda ve eğitim kurumlarımızda görülmesi bizim eğitime gösterdiğimiz değeri gözler önüne serer. Savaş olur, okullar tatil. Deprem olur, okullar tatil. Tabi ki can güvenliği sağlatılıp tedbirler kapsamında eğitime devam edilmelidir. Eğitimde dünyada adından söz etmiş, Finlandiya, Japonya gibi ülkelerde öğretmenlere ve eğitime verilen önem sayesinde ülkeleri refah seviyesine ulaşmış olup adından söz ettirmişlerdir. Buradan başta Sayın Cumhurbaşkanımıza daha sonra Milli Eğitim Bakanımıza seslenmek istiyorum!

Kıymetli yöneticilerimiz, bir öğretmen adayı olarak verilmiş olan adil olmadığını düşündüğümüz kontenjan dağılımı düzeltip veyahut ek atama verilmesini talep ediyoruz. 

Binlerce öğretmen arkadaşımız gecelerini gündüzlerine katıp o dereceleri yapmalarına rağmen atanamamaktalar. Onun dışında şayet verilmiş kontenjanlar kapsamında o branşın öğretmenine verilen sayı kadar ihtiyaç varsa o zaman hızlı bir şekilde üniversitedeki bahse konu olan branşlara öğrenci alımlarını durdurup var olan mezun sayının atanmasını veyahut farklı mesleklere geçişi beklenilmelidir. Aksi durumda bu sistem yıllarca devam edip ülkemizin kanayan bir yarası olmaya devam edecektir. 

Ekonomik sorunlardan dolayı alım sayısı az veyahut kontenjan az ise kısıtlamaların farklı kurumlardan yapılmasını bütün öğretmen arkadaşlarım adına talep etmekteyiz. Savaşa hazırlanıyorsak öğretmensiz hazırlanamayız, küresel krize hazırlanıyorsak öğretmensiz hazırlanamayız. Çünkü düşmanı öğretmenler öğrencilerimize öğretecek, savaş ahlakını ve savaş durumunda nelerin yapılacağını yine öğretmenler çocuklarımıza öğretecektir. Gereğinin yapılmasını Türk Milleti ve kıymetli yol arkadaşlarım öğretmenler adına arz ederim. 

Kalın sağlıcakla…

ACI KAYBIMIZ: ÖĞRETMENLİK!
Reklam Alanı

İptal

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

0 Yorum

Daha fazla gösterilecek yazı bulunamadı!

Tekrar deneyiniz.