Reklam Alanı

HAYATIN PENCERELERİ

Reklam Alanı
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala
Reklam Alanı

İnsan, hayvan gibi bir beden ve sadece bu bedenin yaşayışını sağlayan birtakım duygulardan ibaret değildir. Mucizevi bir bedenle birlikte, Yüce Yaratıcının “Ben ona kendi ruhumdan üfledim” (Hicr, 29) buyurduğu insanî bir ruhla donatılmıştır. Bu nedenle dinleme, anlama, kavrama, konuşma, düşünme, geleceğe yönelik planlar kurma gibi Allah’a mahsus sıfatların cüzlerinden yansıyan özelliklere sahiptir. Nitekim insanın yaratılışıyla ilgili olarak Secde Suresinin dokuzuncu ayetinde, “Sonra onu şekillendirip ona ruhundan üfledi. Sizin için işitme, görme ve idrak duygularını yarattı. Ne kadar az şükrediyorsunuz!” buyrularak bu özelliklere işaret edilmiştir.

Evet, insan bedensel hayatiyetini sürdürmek için her canlı gibi suya, gıdaya, havaya, güneşe ve diğer bazı gereksinimlere muhtaç kılınmıştır. Ancak Allah’ın ruhundan üflenmiş insanî ruhun da varlığını sürdürmesi için iman, ibadet ve amel-i salih gibi manevi gıdalara muhtaçtır. Söz konusu bu ihtiyaçların en önemlilerinden biri de akrabalıktır. Kendisini “hiçbir şeye ihtiyacı olmayan” anlamındaki “Samed” ismiyle tanıtan Yüce Yaratıcı, insanları birbirlerine ve hususen akrabalığa muhtaç kılmıştır.

Penceresiz, kapalı bir binanın içinde her türlü su ve gıda ihtiyacı karşılanan insan yine de bu vaziyette yaşayamaz. Işığa, güneşe, dışardaki havayı teneffüse muhtaçtır. Dışarıya çıkamasa bile, dış âlemle bağlantısını sağlayacak pencereler gerekir. Elbette hayatta en önemli pencere, insanı Rabbine bağlayan dua ve ibadettir. Maddi-manevi birçok ihtiyaçlarının karşılanmasında etkin bir rolü bulunan ve insan için hayati öneme sahip diğer bir pencere de akrabalık, arkadaşlık, dostluktur.

Dinin yaşanmasında, psikolojik de olsa hayatın sıkıntılarına karşı destek ve güç için akrabalık çok önemli bir konuma sahiptir. Bu nedenle Yüce Allah, akrabalık ilişkilerini kendi sıfatı olan rahmetle ilişkilendirmiş ve “Sılay-ı Rahm” adını vermiştir. Yani akrabalık, Rahman ve Rahim isimlerinin yansıması olarak sunulmuştur. İçten samimi arkadaşlıklar da akrabalıktan geri kalır tarafı yoktur. Peygamberimizin (ASV) arkadaşları olan “Ashâb-ı Kirâm” Peygamberimize destek olmuşlardır. İslam’ın yayılıp yücelmesinde rolleri ve önemli hizmetleri inkâr edilemez. 

Peygamber (ASV)’ın insanları İslam’a davet etme görevinde “Aşiretinden en yakın akrabalarını uyar!” (Şuara, 214) ayetiyle ilk olarak akrabalarını uyarması ve onların desteğini alması istenmiştir. En samimi destek, fıtri bir sevgiyle dolu olan akraba desteği olduğundan, peygamberlik görevinde dahi bu desteğin önemi büyüktür. Akrabalar, kişinin başarılarıyla, sevinçleriyle içten gelerek sevinmekte, acılarını da samimiyetle paylaşmaktadır. Samimi dostların da bu gibi tutumları bulunmakla beraber, yine de akrabanın yerini tutmakta yetersizdir. 

İşlerin yoğunluğu içinde ve insanın dünya meşgaleleri içinde sürekli boğuşup durduğundan hele zamanımızda akrabalık ilişkileri, akraba ziyaretleri zayıflamakta, akrabaya zaman ayırmak hayli ihmal edilmektedir. Oysa akrabayı ziyaret edip gözetmek, onlara hayatta yer vermek Kur’an’ın emridir. Ne olursa olsun akrabaya da zaman ayırmak gerekir. Bunun için sevinç ve keder günleri bu açıdan değerlendirilmelidir. Bayramlar ve taziyeler, yetersiz de olsa bu emri yerine getirmek için fırsatlar sunmaktadır. Kapalı tutulan bu pencereyi boğulmadan nefeslenmek için açmak gerekiyor.

Hayatın kaçınılmaz iki hali olan keder ve sevinçli günlerde akrabaları ve dostları ziyaret etmek, destek ve bağlılığı tazelemek gerekir. Bayramlar ve taziyeler zayıflayan akrabalığı yeniden güçlendirmek, dünya işlerini bir kenara bırakıp ziyaretleşmek, dargınlıklar gibi hayati aksaklıkları telafi edip gidermek için sunulan fırsatlardır. Bu itibarla böyle günlerde insan yeniden kendine çeki düzen vermeli, akrabalarıyla kucaklaşmalı, sevgi ve saygı içinde birbirleriyle kenetlenmelidir. Akrabalar arasında oluşan dargınlıkların sebebini araştırılırsa, hiç birinin iki günlük dünyaya değmeyen dikkate alınmaması gereken sebeplerden kaynaklandığı görülecektir.

Bir de, akrabalar arasında olumsuzlukların yaşanmaması için, ideolojik ve siyasi dayatmalardan uzak durmak gerekir. Akrabalar arasına siyaset girmemelidir.

HAYATIN PENCERELERİ
Reklam Alanı

İptal

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

0 Yorum

Daha fazla gösterilecek yazı bulunamadı!

Tekrar deneyiniz.