İçerden kendilerini nasıl görüyorlar bilmem. Dışardan gözlemlerimi aktarayım. Haliliye’de tam bir uyku modu hakim. Sessiz, yaptıklarını halka anlatmayan, yapamadıklarını niye yapmadıkları konusunda kimseye hesap vermeyen bir görüntü arz ediyorlar.
“ Önemli olan üsttekilerle arayı iyi tutmak, zamanı gelince kulis yapar yine istediğimizi alırız, halkı boşver, onlar anlamaz, kimseye hesap verme durumumuz yok, bizler seçilerek itibar kazandırmışız, nazlıyız, kıymetimizi bilsinler” kafası hakim ise durum vahim demektir.
Çevrede duyduğumuz tepkilerin başında imar ve şehirleşmede yaşanan sıkıntılar geliyor. Haliliye’nin elinde yeni gelişecek doğru dürüst imarlı kalan yer Güzelyurt, Dağeteği bölgesi.
Karaköprü son parseline kadar yapılaşmış durumda. Dikilen binaların 10 metre sonrası Haliliye’ye bağlı ve boş. Çivi bile çakılmamış ne altyapı ne ara yollar ne geniş yollar. Yeni açılan buluntu hoca bulvarının iki yakası boş. Konut alanı dibinde beton santrali ve onun çevresinde kaçak yapı derme çatma bağ evlerinden başka bir şey yok.
Tek savunmaları şu: Büyükşehir altyapıyı, ana yolları açmadan bir şey yapmayız. Büyükşehir’e bel bağlıyorlar. Onlar kepengi kapatmış. Para yok diyorlar, gelir getirecek kalem peşindeler. Şehir içi taşımacılık, Haşimiyeye paralı WC, kafe işletmeciliği…
Peki sizin Büyükşehirle diyaloğunuz var mı? Bu bölgelerin alt ve üst yapısı için kaç kere temasa geçtiniz? Size ne cevap verildi? Verilen cevabı halkla paylaştınız mı? Kaç kere kamuoyunun önüne çıkıp derdinizi anlattınız? HİÇ…
Gönlü namazda olanın kulağı ezanda olur demiş hocalar. Çalışmaya niyet olsa insan taşı sıkar. İcraat üretir. Ana arter birkaç yolu açsanız kim ne der? Ara yolları açsanız hiç olmazsa insanlar Haliliye’de yaşam emareleri var derler.
Hiç düşündünüz mü? Süleymaniye’deki, Sırrındaki Müteahhitleriniz niye Karaköprü’ye gitti. Neden Karaköprü müteahhite cazibeli geldi? Süleymaniye’deki yapsatçılarınızın tamamı yapılan hatalı imar değişikliği sebebiyle Karaköprü Maşuk Seyrantepe’ye gitti. Adamlar bitişik 3 katı ayrık nizam 4 kat yapın, parselleri 500 m² düşünün, şutim çevresindeki gibi ayrık nizam binalar yapalım, yüksek kat burada gitmez, kimse asansörle uğraşmaz, sosyal altyapı belli dediler. Siz olmaz 8 kat 1000 m²olacak dediniz. Havuzun yanında gaza gelen bir girişimci dikti 8 katı. Yaptığını Karaköprü'ye kıyasla yarı fiyatına sattı.
Güzelşehir Doğukent de Müteahhit Karaköprü parselini tutuyor, hemen bitişiği Haliliye ye bağlı arsalara kimse yanaşmıyor. Neden acaba?
Müteahhit; Haliliye’de ağır bürokrasi var, imar-ruhsat birimleri çözüm üretmeyen personelle dolu diyor. Hakikat payı var mı? Hayır yalan deyip, bu algının yanlışlığını çıkıp halkla paylaşıyor musunuz?
Müteahhitler şehrin göbeğinde, yıkılan Bahçelievler’de, Yenişehir’de inşaat yapmaya çekiniyor. Depremzedelerden ruhsat aşamasında, eskisi gibi bina altına dükkan yapmak istiyorlarsa milyonlara varan harçlar(bağışlar)istendiği herkesin dilinde.
Belediyenin, Meclis üyelerinin, müdürlerin, ağa babaların yakınları ile dolduğu söylentileri ayyuka çıkmış. Şimdi para yetişmediği için maaş kesintilerine gidildiği söyleniyor. Odalar, masa sandalye ile dolu ama içinde kimseyi doğru dürüst bulamıyorsunuz. Bir kişinin yapacağı işi beş kişi yapıyor. Tabi o beş kişiden anca birine rast gelirseniz işinizi yaptırabiliyorsunuz…
Gelen para şişkin personel maaşlarına yetmiyor diyeceksiniz, nasıl yol açılacak, nasıl hizmet gelecek. Haklısınız.
Aristokrat, tutucu, yağa suya bulaşmayan, sahada üstü başı kirlenmeyen, kulis sever kafa ile Belediye yönetmek çok zor.
Memleketin işi zor. Belediyecilikte bu sezon da yıldızı takamadık.
Bekleyeceğiz…
0 Yorum