Reklam Alanı

YALANCILIK

Reklam Alanı
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala
Reklam Alanı

İki zıt kutup olan iman ve küfür, Hz. Âdem (AS)’dan beri mücadele halindedir. İman doğruluk, küfür ise yalancılıktır. İslamiyet doğruluk dinidir. İnançta, ibadette, konuşmada, hukukta, sosyal faaliyetlerde bütün uygulamalarda, komşuluk ilişkilerinde, hulasa bütün hallerde esas olan doğruluktur. İslam’ın hâkim olduğu ve yönettiği hayatın her alanı doğruluktur. 

İnançta doğruluk, imandır. İbadette doğruluk makbuliyettir, meşruiyettir. Konuşmada doğruluk sıdk'tır. Hukukta doğruluk, adalettir. Allah’a itaatte doğruluk, ibadettir. Sosyal ilişkilerde doğruluk, dürüstlüktür. Milletine karşı doğru olmak, hamiyettir, haramlardan kaçınmada doğruluk, takvadır, iffettir. Verilen sözlerde doğruluk, sadakattir. Bütün bunlar İslam'ın insanlara kazandırdığı huzurlu ve doğru hayatın özelliklerdir.

Gayrimüslimlerde görülebilen sıdk, sadakat, dürüstlük, adil düşünce gibi vasıflar İslam ahlakının motifleridir. Her nerede görülürse, bunlar İslam ahlakının yansımalarıdır. 

Yalancılık ise küfrün ve münafıklığın özelliğidir, küfür her alanda yalancılıktır. Çünkü küfür, yalan üzerine kurulmuştur. Peygamberimiz (sav) münafıkların üç temel alametini şöyle bildirmiştir: 

"Konuştuğunda yalan söyler (konuşmada yalancılık), söz verdiğinde sözünde durmaz (verilen sözde yalancılık) ve emanete hıyanet eder (emanette yalancılık). (Buhârî, Vesâyâ, 8.)

Her yönden doğru olan İslam ahlakını kuşanmış olan gerçek Müslümanları tenzih ederim ama bugün ümmetin çoğunluğunun hiçbir alanda doğru olmadığını her yönden yalancılığa bulaştığını görüyoruz. Sözlerinde yalancılık görünmeyen niyetleri gizlemek içindir. Ameller niyetleri ve içte saklı bulunan gerçek kimliği ortaya koyabilir ama yine de sözler yalan sözler aracılığıyla birçok husus, birçok alandaki yalancılık, örtbas edilmiş olur.

Büyüklerimiz, “Yalancının mumu yatsıya kadar yanar.” Sözleriyle, yalancılığın kısa zamanda ortaya çıktığını ifade etmişlerdir. Yalancılığın ömrü kısadır. Yani yalancılık örtüsünün gerçekleri örtmesi kısa sürer, demektir. 

Ne yazık ki zamanımızda ümmetin çoğunluğunun küçüğü ile büyüğüyle, siyasetçisiyle, din adamlarıyla, avamıyla tahsillisiyle, gerçekleri ve gerçek kimliklerini örtmek için bu yalancılık örtüsünü kullandıklarını görüyoruz. Örneğin, "Allah'a kurban olayım!" diyenlerin Allah yolunda ayaklarına bir dikenin bile batmasına tahammül etmedikleri görülüyor. "Peygamberimi canımdan çok seviyorum." diyenlerin bu sözlerinin slogandan öteye geçmediği, basit bazı çıkarları için bile O’nun getirdiği yasaklara uymayarak yalan söyledikleri anlaşılıyor.

İsrail'in Gazze'de uyguladığı vahşet ve soykırım karşısında ümmetin çoğunluğunun suskunluğu, duyarsızlığı, masrafsız, eziyetsiz basit boykota bile katılmayarak ilgisiz kalma tutumu, ümmetin yalancılığını ve bu yalancılıkla gizlediği gerçek kimliğini ortaya çıkarmıştır. Meğerki mescid-i Aksa için söylenen medhileler, kırmızı çizgiler, cihat için, kardeşlik için söylenen hamasi sözler hep yalanmış. Minarelerden ezanların, salaların, duaların yükseliyor olması, gece gündüz Kabe'de taşan kalabalıkların tavaf etmesi, dini gün ve gecelerdeki coşkulu şenlikler, mangalda kül bırakmayan edebiyatlar sizi yanıltmasın. İşte bu kalabalıklar maalesef İsrail'in, çoğu bebek çocuk ve kadın 52 bin masum ve savunmasız Müslümanı vahşice öldürmesi ve hala öldürmeye devam etmesi karşısında kılını kıpırdatmadı.

Kusura bakmayın, İslam ümmeti dediğimiz ikimilyarlık ümmetin varlığı da Gazze soykırımıyla anlaşıldı ki koca bir yalanmış. Gerçekten böyle bir ümmet yokmuş. Doğruluk şuuru içindeki gerçek Müslümanları tenzih ederiz ama genel olarak görülen İslamî yaşantı sanki sahici değil de tatbikat ya da bir film gibi görünüyor. Deprem veya yangın tatbikatlarının, gerçek değil de bir senaryo gereği yapılan bir gösteri olması gibi, ümmetin genelindeki dini yaşantının da büyük ölçüde ona benzer bir gösteri durumunda olduğu izlenimini veriyor.

YALANCILIK
Reklam Alanı

İptal

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

0 Yorum

Daha fazla gösterilecek yazı bulunamadı!

Tekrar deneyiniz.